Tarz Meselesi

1.4K 20 10
                                    

Giriş
Siz hiç merakınızın aşka dönüştüğünü izlediniz mi? Küçücük bir kıvılcımın hayatınızdaki en önemli his olduğuna şahitlik ettiniz mi? Yitip gitmemek, unutulmamak için bedeninizden vazgectiniz mi? Hayatın yüzüme tükürdüğünü anladığımda henüz 17 yaşındaydım. Bombok hissediyordum. İçindeki iyiliği görüyorum derken kendi iyiligimi kaybettim. Bu hikaye sevdiğim adama ait. Ona benim gözümden kendisini görmesini istediğim için yazıyorum. Sensiz geçen hergunum aslında seninle geçirdiğim hergünumden daha iyiydi Bay S.




Küçüklüğümden beri iki şeyin eksikliğini hissettim; piyano çalmak ve dans etmek. Yıllar sonra bu eksiklikleri tamamlayabilme umuduyla adımımı attım. Dans etmek için bir şans bulmuştum. Daha doğrusu o şansı arkadaşım göstermişti bana. O haber vermeseydi dans kursu olduğunu belki de içimdeki eksiklik hiçbir zaman dolmayacakti. Yarın dansa gideceğim için cok heycanliydim ancak ben çok utangacim nasıl olurdu da herkesin içinde rahat hareket edebilirdim? Bu düşünceler kafamı kurcalayip duruyordu ve sonra uykuya daldım. Sabah aceleyle kalkıp kahvaltı bile yapmadan hazirlanip sokağa attım kendimi. Dans salonuna vardığımda kapı henüz açılmamış bir kaç kişi dışarıda oturuyordu. Arkadasimin yanına gittim beni hocayla tanıştırdı. Bu sırada gözüm diğer oturanlara kaydı hepsi çok hoş giyinmislerdi. O an kendimi düşünüp ne kadar ezik durduğumu farkettim. İlk günüm sonuçta ufak şeylere takılmamaliydim. Hoca salonun kapısını açtığında usulca bir köşeye geçip insanları izlemeye başladım. Anında müzik açıp dans etmeye başladılar. Ah tanrım! Dansı bu kadar çok sevmeme rağmen neden urkektim?! Salon gittikçe kalabalıklaşiyordu. Kapıdan gülerek giren birini gördüm. Üzerindeki tişörte takıldı gözlerim. Eminem tişörtü giymiş altına ise siyah bir pantalon ama bir insan nasıl bu kadar tarz görünebilirdi?! Aşırı bir yakışıklılığı yoktu ancak uzaktan hareketlerine bakınca bile farklı olduğu ortadaydı. Dans başlamış herkes ortada toplanmıştı arkadaşım beni zorla önlera almaya calissada utancimdan arkada kaldım. Isinma hareketlerini yaparken bile insanlar bana bakar mi korkusuyla hiçbir şey yapamamıştım. Bır kiz girdi içeri. İnce uzun sarışın bir kızdı. Göbeği açık bir bluz giymiş altındaki eşofmanin bir tarafını yukarı siyirmisti. Kız gayet rahat tavırlariyla birden o çocuğa sarıldı. Hani şu Eminem tişörtü çocuk. Bayağı yakınlardi anlaşılan belkide sevgililerdir. Neden bunları düşünme gereği duyuyordum ki? Her neyse bu sırada çoktan iki saat dolmus eve gitme zamanı gelmişti. Eşyalarımı alıp eve gectim. Tabiki aklım hala o cocuktaydi. Adı neydi acaba? Neden bu kadar etkiledi ki beni? O akşam kimseye bahsetmedim ama instagramdan onu aradım. Dans gruplarına baktim belki bir umut vardır diye ama yok. Diğer bütün sosyal ağlara baktim ancak yoktu. Adını bilmemek herşeyi zorlaştırıyordu. Yatagima yattigimda saat çoktan 12 yi geçmişti. Hayallerime sarılarak uykuya daldım.
Sabah yine aynı heycanla uyandım ancak bu sefer bir şey daha vardı. Eminem tişörtlü çocuk. Kafama koyduğum şeyleri yapmazsam çılgına donerdim. Muhakkak adını ogrenmeliydim. Yine birazcık erken gitmiş olmalıyım ki çok az kişi vardı salonda. Gözüm sürekli etrafı tariyordu onu görebilmek için. Sonunda kapıdan girmişti işte. O muhteşem gulusuyle hemde! Gamzeleri vardı, rahat bir yürüyüşü, koyu saçları yüzüne çok yakisiyordu. Şu an yüzümde aptal bir ifade olduğuna adım gibi emindim. Aman ne yapayım canım. Nasıl olsa beni asla tınlamaz. Arkadaşım danstan birkaç kişinin adını söyledi. Benimde aklıma gelen ilk şey bu kişiler sayesinde onuda bulmak oldu. Bugün dansın son günüydü bir hafta beklemek zorundaydım onu bir daha görebilmek için. Ve tabii bu arada ben berbat bir dansciyim! Iki gün oldu ama olsun hala alışamadım beceremiyorum işte.
Eve girer girmez onu aramaya başladım. Buldum! Evet işte buldum onu. Ancak adı yazmiyordu. Yani instagramda ki adı "Bay S" idi. Başka da birşey yazmiyordu. Herneyse onu.elbet bir sekilde öğrenirdim simdi öncelikli isim bütün resimlerini ve videolarini incelemekti. Takip isteğimi onayladi ve o da ne?! Beni takip etmeye başladı. Hemen bir fotoğrafını beğendim belki karşılık verir diye. Ama tahmin ettigim gibi o çok havaliydi. Beğenmedi. Aslında bu merakım sacmaydi ancak ben gerçekten kendime engel olamiyordum onu tanımak için can atıyordum. Şimdi bir hafta nasıl geçecekti?

YAŞIYOR MUSUN? #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin