uyarı!!
açık yara ve kan unsuru geçiyor
kaldıramayacaklar lütfen okumasın.🃏
we love being each othеrs prey
yea we're playing the most dangerous game
and i'm all in, all inchris grey — dangerous game
"hasiktir ya, nereye kaçabilirim?" koştuğu yönünü önce markete doğru çevirmişti fakat kararsızlığı yüzünden vazgeçerek benzinliğe doğru koşmaya başladığında arkasını zorla birkaç kez dönebilmişti jisung.
bacakları kendinden bilinçsizce hareket ediyordu, yönünü ne tarafa çevirse anında vazgeçerek başka bir yöne doğru koşmasına sebep oluyordu. tabii attığı tekme sayesinde yeterince zaman kazanmıştı ancak şimdiki oyalanmasına bakılırsa peşine hemen takılması fazla olasıydı. sanki fazla dahiyane bir fikirmişçesine marketin arkasını dolanmak için bu sefer de o tarafa doğru koşmaya başladığında birkaç kere arkasını dönüp ayağa kalkan katili görmüştü, üstelik üzerindeki kostümü de çıkarıyordu. jungkook'un hâlâ terk edilmiş benzin istasyonunun marketinden çıkmadığının bilinciyle arkasını dolanmaya başladığında, umduğu şeyi tekrar bulamamıştı. iki kere marketin arka tarafında turlamıştı fakat yine de istediğini alamamıştı. arka kapı yoktu, tamamen sıkışmış gibiydi.
sağına ve soluna dört kez dönüp bakmıştı, kazandığı tüm zaman hiçliğe doğru akıp giderken aklına yatan son fikrini de gerçekleştirmek için marketin arkasında kalan tuğla yığınlarına doğru adımlamıştı. alçısı çekilmemiş hâldeydi fakat düz üzerine çıkıldıktan sonra dümdüz bir yol gibi görünen tuğlaların fazlasıyla boyunu geçtiğinin farkındaydı fakat eğer ki çıkmayı başarırsa sık ağaçların olduğu bölgede kendini koruyabilirdi, en azından o böyle düşünüyordu.
koşarken sol ayağı hafifçe döndüğü esnada burktuğunu anlayarak dudaklarının arasında tutmaya çalıştı inilti bir anda dökülünce sessiz alanın her yerinde sesi yankılanmıştı. sekerek koşmaya kaldığı yerden devam ediyorken hâlâ peşinde olduğunu sandığı katilden ses duymaması, jisung'un çok daha panik olmasını sağlamıştı. tuğlaların sağlamlığından dahi emin değildi fakat bunu düşünecek ne bir vakti ne de bir rahatlığı vardı. buradan çıkamazsa etlerinin dilimleneceğini biliyordu.
hareketlerini bu denli ağırdan almasının bir diğer sebebiyse jungkook'tu. hâlâ onu görememişti ve ilk kez onun için bu kadar endişelendiğini hissediyordu. geri dönüp markete girmeyi aklından yüz defa geçirmiş olsa da kolunu tuğlalara doğru uzatıp parmaklarının ucuna kalktığında anca değebilmişti. onun için gerçekten çok yüksekti ancak denemekten başka kaçış yolu da yoktu. bir labirentin içinde olsaydı şu açık alan kadar zorlanmazdı. zıplayıp tutunduğu alçılı tuğlaların üzerindeki taşlardan bihabersiz olduğu için ellerine batan taşlarla tekrar sesini yankılatacak kadar güçlü bit şekilde bağırmıştı.