son uyarı
açık anlatım var, midesi bulanacak ve bu bölüme katlanmayacak gibi olanlar lütfen okumasın.🃏
little bit of poison in me
i can taste your skin in my teeth
i love it when i hear you breathing
i hope to God you're never leavingmelanie martinez — tag, you're it
acı ve kan.
"bölge tespit edilemiyor. bize ulaşan numaraya da artık ulaşamıyorum."
jungkook karanlığın içine gömülü bir hâldeydi. kalçasındaki ağrıdan dolayı artık hareketleri daha kısıtlıydı. bacağı ona yeterince sorun çıkarmıyormuş gibi hareketlerini bir de ağrısı yavaşlatıyordu.
"tekrar aramayı deneyeceğim. yakın bölgelere erişim sağlayamıyorum, eyaletteki tüm gözükmeyen bölgelere ulaşmaya çalışın."
jisung vücudundan akan kanlarla kendisine kaçması adına zaman tanıyan minho'nun demir tellerle örülü kapıyı açmasıyla inanamaz bir hâlde korku ve şaşkınlıkla ona bakıyordu. çizik atılan üst vücuduna doğru esen rüzgâr gittikçe canını daha fazla yakıyordu.
"telefon artık çalmıyor, acilen tüm eyaletteki polislere haber verilsin."
deponun kapısı açıldığında jungkook'un gözüne deli gibi parlayan bir ışık vurmuştu, kıstığı gözleriyle bir şeyleri anlamaya çalışıyordu. uzandığı yerden hafifçe doğrulup bakışlarını taehyung'a çevirdiğinde çoktan durduğu yerden kalkıp gittiğini fark etmişti.
"hayır, gözükmeyen bir bölgede acil çağrı yapıldı. bunun şaka olma ihtimalini düşünemeyiz."
tuğlalar sayesinde çıkabildiği bu yerden kendini öyle şiddetle aşağıya atmıştı ki, ayaklarına batan cam kırıklarının acısıyla bütün etrafta yankılanacak bir çığlık atmıştı. ayaklarının altındaki cam kırıklarının yanı sıra geri sayım yapmaya başlayan minho'yu duyduğunda çenesine doğru ulaşan sayısız göz yaşlarıyla benzinliğin yanında bulunan markete doğru, attığı her bir adımda ayaklarının altında biraz daha saplanan cam kırıklarıyla koşmaya çalışmıştı.
her çabasında katlanamadığı acı yüzünden dizlerinin üzerine düşüyordu. bütün vücudunun yanmasına rağmen tekrar tekrar ayağa kalkıyordu. ayaklarının acısına daha fazla tahammül edemeyerek dizlerinden akan kanları umursamayıp sürünerek ilerlemeye çalışmıştı.
"eyaletteki her bir polisin yanında dedektiflerin de bulunması gerekli, haber verin."
jungkook arkasından boynuna doğru sarılan kolların sahine dönüp bakacağı esnada şakağında bir öpücük hissettiğinde derin bir nefes alıp vermişti. tireyen nefesiyle hâlâ anlam veremediği bu parlak ışıktan dolayı gözlerini açamıyordu ancak arkasındaki kolların sahibini bildiğinden dolayı harekette etmiyordu.