-nefret

69 8 13
                                    


İyi okumalar🫶🏻
-

Sıcak bir duşun ardından, temiz pijamalarımla yatağıma uzandığım gibi yorganı üstüme hızlıca çekip gözlerimi yumdum. Birazdan eve geleceğine emin olduğum eşimin yüzünü görmemek için bir an önce uykuya dalmam gerekiyordu. Her gece farklı bir kadının kokusuna bürünmüş bedeniyle giriyordu yatağa ve ben her gece bir kez daha ondan nefret ediyordum.
Bizim diğer çiftler gibi; sadık, aşk dolu ve huzur içinde bir ilişkimiz yok. Bana bu evliliği zorla yaptırmıştı.

Güney Kore devlet başbakanının oğlu Kim Taehyung yani sevgili eşimle her gün yüzüne nefretle baktığım, bedenini gördüğümde tenime milyonlarca kesik hisi veren biricik eşimle, ben ondan ne kadar nefret ediyorsam bir o kadarda o benden nefret ediyor, bana bu evliliği zorla yaptırdı.

Kapalı kapının ardından gelen merdiven çıkma sesiyle birlikte içinde olduğum yatağa iyice sokuldum. Kesinlikle onun midemi bulandıran yüzüyle karşılaşmak istemiyordum.

Hızlıca açılan ahşap kapıyla birlikte daldı içeri. Vücudum gerilmiş, hafiften içimi bir tedirginlik sarmıştı çünkü sevgili kocam bazı geceler ben uyusam dahi beni uyandırıp geceyi bana zehir ediyordu. Kapıyı kapatıp olduğu yerde bekledi bir kaç saniye, derin bir nefes bıraktı karanlık odanın içine. Burnuma hafiften gelen kokuyla birlikte yine sigarasını içttiğini anlamak zor değildi, olduğu yerde dikilmeyi kesip yavaş adımlarıyla yatağa yaklaştı. Her attığı adımla beraber umarım gelip beni uyandırmaz diye bin bir türlü dua ediyordum. Üstündekileri hızlıca soymaya başladı, parke zemine hızlı hızlı atığı kıyafetleriyle birlikte çıkan gürültü zere umrunda değildi. Onun üstü çıplak uyumasından nefret ediyordum ama eğer itiraz edersem başıma gelecekleri çok iyi bildiğim için bir şey diyemiyordum.

Yatağın boşta kalan kısmına çöken ağırlıkla oturduğunu his edip sanki dahada olucakmış gibi biraz daha ondan uzaklaştım. Bir birine karışmış yoğun kadın parfümü ve alkol kokusu midemi kasmaya başlamıştı bile. O istediği herkesle birlikte oluyordu, istediği mekanda her kimi arzuluyorsa onunla oluyordu çünkü kimse ne onun parasına ne de görünüşüne hayır diyemiyor ve bu sayede her seferinde başka bir kokuda kayboluyordu Kim Taehyung. Bazen o kadar sarhoş olup kendini kaybediyorduki banada yakınlaşmaya çalışıyordu ama bu sadece bazenle ve bir çalışmayla kalıyordu.

"Sevgilim..." Bir fısıltı tonunda çıkan derin sesi kulağıma dolduğu gibi gözlerimi iyice yumup yutkundum. Saçma sapan seslenişlerin ardında yatan iğrenç cümleleri vardı. Arkamda hissettiğim hareketlenmeyle ellerimin arasındaki yorganı iyice sıktım, iğrenç koku dahada yakınıma gelmeye başladığı an bedenim korkuyla gerildi. "Uyumadığını biliyorum." Bir elini omzuma koyup iyice yaklaştı, hafiften üzerime eğildi, art arda yutkunuyordum. Yüzüme vuran keskin kokuyla beraber öğürmemek için zar zor durdurdum kendimi.

"Bu gece..." dudaklarını kulağıma değecek şekilde yaklaştırıp çok kısık bir tonda konuştu. Sesi kulaklarımı tırmalıyor, kulaklarımı olduğu yerden koparıp atmak istememe sebep oluyordu."Bu gece altımdaki kadın annene çok benziyordu sevgilim." Ellerim titredi, gözlerim doldu ve Kim Taehyung bu gecede bir hançer sapladı bedenime. Susun istedim sesi bir daha çıkmamak üzere kısılsın istedim, tanrım yalvarırım sana susun...

"Saçları... tıpkı- tıpkı annenin saçları gibi kıvır kıvır, dolgun dudakları, parlak gözleri ve... pürüzsüz bem beyaz teni..." Nefret ediyorum ondan beni bu hayata terk eden annemden de. Ellerimi gırtlağına koyup onu boğmak nefesiz kalana kadar bırakmamak istiyordum ama sadece istiyordum çünkü bunu yapacak ne gücüm ne de yüreğim vardı.

"Fahişeler listesindeki ilk favorim annen Jeon." Kapalı gözlerimin ardında saklanan göz yaşım yavaşça firar etti. Üzerime eğilen beden istediğine ulaşmış gibi minik kısık bir tonda kahkaha atıp omzumdaki elini geri çekip yatağa uzandı. Yanımdan uzaklaştığı gibi gözlerimi aralayıp tereddüt ettmeden ağlamaya başladım. Bu göz yaşları ilk değildi, onu la olduğum ilk günden beri yüzümdeki bütün ifadelerin yerini sadece nefret ve hüsran aldı.

Arkamda sessizleşen bedene yavaşça döndüm. Üstünde sadece kumaş pantolonuyla uzanmış, ellerini başının altına koymuş, ayaklarını üst üste atmış, yüzündeki keyifli ifadesiyle anında  gözlerini yumuştu. Esmer gövdesi ruj izleriyle donatılmış, sim siyah saçları dağılmış, göğsünün üstünde bir kaç diş ve öpücük iziyle öylece uzanıyordu. 
Gözümden akan yaşı elimin tersiyle yavaşça sildim, hafif burnumu çekmemle gözlerini aralayıp boşluktaki tavana dikmişti.
Siyaha boyanmış irislerinde ne gibi bir anlam saklıydı bilmiyordum, öylece tavana odaklanmış izliyordu.

"Birinin yok olmasını isteseydim o sen olmazdın Taehyung." Kısık bir tonda çıkan sesime hiç aldırış etmeden odaklandığı yeri izlemeye devam etti. Karanlık odanın içinde bile parlayan gözlerinden ayıramıyordum gözlerimi. İçimdeki nefret tırnaklarımı irislerine geçirip onları sökmek istiyordu ama ben sadece yatakta uzanıp öylece seyrediyordum. Yutkunup zar zor tamamlamak istedim cümlemi.

"Madem her şeyin suçlusu annem o halde annem yok olsun isterdim... Böylece ne ben hayatında var olurdum ne de sen hayatımda." Hiç bir şey demeden hızlıca sırtını bana dönmüştü. Bir kez daha değersizliğimi yüzüme vurmuştu. İnsanların imrenerek baktığı perdelerin önündeki hayatımız arkada bir cehennemdi. Bu cehennemin baş rollerinde ben ve Taehyung var.

-

-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İlk bölüm olduğu için kısa tutum, minik bir fragman gibi bir şeydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


İlk bölüm olduğu için kısa tutum, minik bir fragman gibi bir şeydi.
Not: Fic kesinlikle korku, şiddet ve cinselik içerir.
Okuduğunuz için teşekkürlerr💖🫶🏻

İnnocent Sin |TAEKOOK|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin