-iki farklı ruh

26 7 50
                                    


İyi okumlar 💖

Koca evren öyle bir kabus ki olmam dediğin her sahnede rol alıyor insan. Oysaki insanlar yarının hayallerini kurup yaşayacağından emin bir şekilde koyardı başını yastığına. Kim bilir belki yarın hiç uyanmazdı ya da belki hayatını tamamen değiştiren bir şey olup hayali yalan olurdu.

2 yıl önce başımı yastığa koymadan önce geç saate kadar yarın olucak sınavlarım için çalışmıştım. Son kez tanrıya dualar edip uyumuştum lakin uykum yarıda bölünmüş, annemden ayrıp bir cehenneme terk etmişlerdi beni. Biz onlardan tamamen kurtulduğumuzu sanarken Taehyung gelip hayatımı kabusa çevirmek için gün sayıyormuş.

Dün zar zor çabalarla yine bu eve getirilmiştim. Dünden beri beni uyutucak, sakinleştiricek serumlar yapılıyordu.

Ben iki yıldır hiç bir zaman iyi olmadım ama son bir kaç gündür nefes alan ciğerlerim bile kurumuş, kan pompalayan kalbim durmuş ve beynim hiç bir işlev yapmıyor gibi hissediyordum. Artık gerçekten iyi değildim, annemi kaybedeceğim bilgisi bana çok ağır gelmişti.

Eve geldiğimden beri ağlıyor, beni belindeki silahla çekip öldürmesi için korumlara ve Taehyung'a defalarca yalvarmıştım. Kimse bir şey yapmayınca mutfaktaki bıçaklarla bileklerimi kesmeye çalışmıştım. En sonunda bunlar Taehyung için dayanılmaz bir hal almış eve çağırdığı doktorlardan sakinleştiriciler yapılmasını istemişti.

Şimdiyse yarı açık bilincimle, gözlerimi bir sarhoştan farksız tavanda dolaştırıyordum. Üşüyordum, bedenim titriyordu. Ellerim soğuktan uyuşmaya başlamış, dudaklarım bir birine kenetlenmişti.

Başımı hafif sola çevirince yanı başımda koltukta oturmuş Jimin'le göz göze geldik. Büyük ihtimalle Taeyung çalışma odasında Yoongi ile beraber işleriyle uğraşıyor benle ilgilenmesi için de Jimin'in yanımda durmasını istemişti.

"Jungkook?" Sesi endişeyle çıkmış, hızla yatağa, yanıma  yaklaşmıştı.

"J-Jim... s-soğuk." Merakla dudaklarımdan çıkacak kelimeleri beklemişti.

"Soğuk mu? İyide evdeki ısıtıcıların hepsi çalışıyor. Her neyse bekle, ben sana yeni bir battaniye daha getiricem." Sankinleştiricinin etkisiyle mayışmış, bedenim adeta uyuşmuştu. Gözlerimi onaylar anlamda kırptım. Jimin odanın içinde sağa sola dolandı.

"Ay... battaniyelerin nerde?" O kadar  telaş etmişti ki bilmediği ev düzenini dahi bir an biliyormuş gibi hızla atılmıştı. Elimi bin bir çapayla zar zor kaldırıp, yatağın karşısında olan geniş dolaba işaret ettmiştim oda hemen işaret ettiğim dolabı açıp, rastgele bir battaniye alıp, üstümde olan bir battaniyenin üzerine bir tane daha eklemişti.

"Jungkook, neden bu kadar üşüyorsun?"
Üzerimi örtüğü gibi az önce oturduğu koltuktan tutup, yatağa yaklaştırdı. Hemen yerine yerleşip yüzüme küçük masum bir tebessümle baktı. Jimin çok güzeldi, bunu bir kez daha tüm gerçeğiyle görmüştüm.

"Neden benimle konuşmuyorsun, yoksa küs mü olduk?" Tanrım, bu çocuk tam bir aptaldı.

"Aaa... doğru ya sakinleştirici." Zar zor sırıtıp başımı aşağı yukarı saladım.

"Sana çorba yapıcaktım açsındır diye ama aptal Tae, zehirlene bileceğini söyledi." Yüzünde yalancı bir sinir oluşmuştu. Taehyung'la her ne kadar sürekli küçük atışmaları olsada kesinlikle en mükemmel abi ve kardeşlerdi. Taehyung, düşünmeden Jimin için canını verebilirdi. Ama o kendi canını vermeyi değil, onların geçmişini mahvettiğimi düşündüğü için benim canımı vermeyi tercih ettmişti.

Jimin minik elleriyle serum takılı kolumdan tutmuştu ürkekçe, canımı acıtmaktan korkuyordu.
"Jungkook, yapma bu eziyeti kendine." Sesi titremiş, adeta göz bebeklerini gözlerime kenetledi.

İnnocent Sin |TAEKOOK|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin