15 dakika sonra
(Yiğit'in gözünden)
Eve varmıştık ve kapıdaydık ve çok fena stres olmuştum çok heyecanlıydım.Neden bilmiyorum ama miğdem kasılıyordu.Önümde efe efenin önünde ise tüm aile bireyleri vardı.Ben en sondayım elimde çiçek ve çikolata kapının açılmasını bekliyordum kapı açıldı Umay'ın suratını henüz görememiştim ama sesini duyuyordum sesi çok güzeldi .
Önüme eğilmis onların sesini dinlerken beni daldığım yerden kurtaran şey Umay'ın müstakbel eşimin sesi oldu
"hoşgeldin"
dedi ve gülümsedi bu kız fotoğraftakilerden bile güzeldi saçları bal rengindeydi gözleri kahve renginin en güzel tonları teni bem beyazdı boyu benden bir haydi kısaydı bu kız sonbahar'ı anımsatıyordu ben onu incelerken fazla dalmıştım bunun farkına varmamı sağlayan şey Efe'nin arkadan bastırmaya çalışırken patlattığı sesli kahkahasıydı Efe'ye sınırlı bakışlarımı yollarken Umay'a elimdeki çiçek ve çikolatayı verdim Umay ise gülümseyip elimden aldı ve teşekkür etti
Umay Efe ve ben salona geçmiştik Umay'ın kıyafetlerini şimdi inceliyordum üstünde pembe dar desenli bir elbise vardı
Bu elbise ona çok yakışmıştı.Saçlarını açık bırakmış ayakkabı olarak ise beyaz bir spor ayakkabı giymişti
Aileler kendi aralarında sohbet ederken biz Umayla göz göze gelip duruyorduk Efe'de bu durumu anlayıp bize sizi gidi sizi bakışlarını atıyordu Umay'ın ablası sanırım ismi esma o da Efe'yi süzüp duruyordu ama Efe hiç oralı olmuyordu Umay bu durumu anlamış olacak ki ablasına yapma der gibi baktı ablası da ne olacak sanki der gibi baktı kendi aralarındaki göz temasından konuşmalarını sadece ben anlamıyor olmalıyım çünkü Efe de fark edip bana bakmıştı derken 15 20 dakika bitti ve dedemin sesi duyuldu
"Evet sebebi ziyaretimiz belli Allah'ın emri peygamberin kavli ile kızınız Nilüfer Umay'ı oğlumuz Yiğit Mert'e istiyoruz"
(Umay'ın anlatımından)
Ve daha sonra odada babamın tok sesi yankılandı
"verdim gitti"
şuan iyi miydim kötü mü bilmiyorum ama bu duygunun bir ismi olmalıydı resmen evlenecektim ne ara oldu herşey anlamış değilim ama en azından evleneceğim adam iyi birisiydi yani bildiğim kadarıyla öyleydi magazin haberlerinde yaptığı bağışlarla anılıyor insanların saygısını ve sevgisini görüyordu.
Herkes ayağa kalktı ve teker teker sarıldı sıra Yiğit ve bana gelince Yiğit'e yavaşça kollarımı doladım ve 1 2 saniye boyunca sarıldım o da sonradan kolları belime attı ama tüy kadar hafifti herşey , daha sonra geri çekildik ve Yiğit bana küçük bir tebessüm yolladı benim ise suratımda mimik oynamıyordu.
1 saat falan geçti galiba , herkes sohbete dalmıştı zaten ailemiz eskiden beri tanışık olduğu için sohbet edecek bir sürü şeyleri vardı ben su içmeye mutfağa giderken Yiğit'in de benimle birlikte kalktığını gördüm ama umursamadım ben mutfağa girince o da yanıma geldi ve yaklaştı boğazını temizleyip konuşmaya başladı