Bu dünyada iki tür insan vardır derler. İyiler ve kötüler. Ben bu teziye katılmam. Dünyada üç çeşit insan vardır. İyiler, kötüler ve kaybolmuşlar. Ben sanırım kaybolmuşlardanım. İyi miyim yoksa kötü mü bilmiyorum. Gülümseyebiliyorum ama bu çoğu zaman içten değil. Kimse anlamıyor ama içten olmadığını. Sadece kaslarım hareket ediyor o kadar uzağım ki içten bir kahkahaya. Kafam sürekli başka yerlerde. Bunları düşünürken Barlas'ın yüzüne bir yumruk geçirdim. Sanırım bu kurtulamadığı ilk yumruğumdu. Karnına tüm gücümle bir omuz attım. Bu onu iki büklüm etti. Bu beni psikopatça gülümsetti.
"Sanırım öğreniyorum ha?" Dudağındaki kana gözümü diktim . Bu gülümsememi soldurmuştu açıkçası. Ona doğru yürüdüm ve elimle kanayan yere dokundum.
"İyi kaptın bu işi. Beni şaşırtıyosun. Bu günlük yeter bence." Yanadığımdan öperek odadan dışarıya çıktı. Odada kalakalmıştım. İçimde dökemediğim tüm sinir Barlas'ın yüzünde patlamıştı ve bu olaydan şimdiden pişman olmuştum. Masanın üzerindeki su şişesinin içindeki tüm suyu bitirdikten sonra elimde şişeyi buruşturarak duvara fırtlattım. Sorunum kendimleydi. Ve bu Barlas'a yansımıştı kendimden nefret ediyordum. Odadan çıkarak soyunma odasına girdim. Burası Barlas'ın dünyası gibi bir şeydi. Burada bir ton silah, bıçak, düşünebileceğiniz tüm kesici aletleri bulabilirdiniz. Bunları seviyor ve kullanıyordu da. Kendini korumak mı demeliyiz yoksa psikopatlık mı? Ah, bilemiyorum. Neyse. Hızlıca üzerimi çıkartıp duşa girdim, kısa bir duşun ardından saçımı hafif kurutarak otoparka doğru ilerlemeye başladım. Arabamın yanına (ah evet Barlas bana araba tahsil etmişti. Bi nevi şirket arabası diyebiliriz) doğru ilerlemeye başladım ama bir adam arabamın kapısını açmaya çalışıyordu. Sessizce yaklaşmaya başladım ve ona vurabileceğim bir mesafede durdum. Arabanın camından beni gördü ve arkasını döndü. O anda yumruğu yüzüne yapıştırdım. Arabanın camına yaslandı. İkinci hamleyi yapabilecek kadar yakın değildim ona.
"Hey bayan Çevik dişli çıktı desenize." Yamuk bir gülümseme oluştu yüzümde. Onun doğrulmasıyla yüzümü korumak için yumruk yaptığım ellerimi yüzümün hizasına getirdim. Cebinden çıkardığı çakıyla adeta şok olmuştum. Hızlı ve kıvrak bir hareketle çakıyı karnıma soktu ve çıkardı. Elim karnıma gitmiş, iki büklüm olmuştum.
"Ama keşke bunu düşünebilecel kadar da zeki olabilseymiş. Bu da benim sana hediyem olsun, ne gibi bi işin içinde olduğunu anlamışsındır umarım."
Vote sınırı +4
2 yorum:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlıktaki
Azione"Emin misin" dedi adam şüpheyle. "Hala bu işe başlamakta kararlı mısın." "Eminim" dedi kadın. "Her zaman yanındayım ve yanında olacağım, hiçbir güç bizi ayıramaz buna pişman ederim." Ve ekledi "Ayrıca babamı benden alanların canını almak istiyorum...