7.bölüm

1.5K 102 69
                                    


Lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayınız

                           ♤♤♤

Dakikalardır uyanık bir halde yatakta uzanıyordum. Dün gece gördüğüm o mesajdan sonra telefonunu olduğu yere bırakıp hiçbir şey görmemişim gibi uyumaya gittim. Ares'e iyi geceler deyip bir daha da konuşmadım. Her geçen zaman kafam daha da karışıyordu.
Ares'in bir psikoloj ile ne konuşuyor olabilirdi? Kendisi için mi ya da bir başkası için mi? Oflayıp Ares'e doğru döndüm. Ares'in yüzü bana dönüktü ve hâlâ uyuyordu. Ona sormak istiyordum. Lakin 'telefonumu neden karıştırıyorsun?' sorusuna hazır değildim. Evet belki banu konusunda ona karıştım, ama telefon karıştırmak çok başka bir konuydu.

Yastğımın altında olan telefonumu elime alıp saate baktım. Henüz 6 olmamıştı. Yataktan kalkıp hızla duşa girdim. Ares 6-8 saatleri arasında uyanan biriydi. Bundan dolayı uzunca bir duş alabilirdim.
Orta soğuklukta ayarladığım su küveti doldururken dün gece giydiğim siyah pijama takımını çıkardım. Su dolduğun soğukluğuna alışabilmek için yavaş yavaş girdim.

Giyinik halde banyodan çıktığımda Ares hâlâ uyuyordu. Bir koltuğa geçip oturdum, ve telefonum ile ilgilenmeye başladım. Dün akşam beni aramış olan zeyneb'e özür mesajı atmak için harf tuşlarına tıkladım.

Üzgünüm zeyno'm. Dün akşam Ares ağa ile dışarıdaydık. Ve Şarjım bittiği için aradığını görmedim. Uyumadan önce şarja koyup uyudum. Ancak şimdi görebildim aramanı.

Mesajı gönder'e basıp çıktım.
Dakikalarca telefondan videolar izledim. Ama sıkılmaya başladım.
Oflayarak telefonu elimden bıraktım.
Ayağa kalkıp yatağın bana ait olan tarafına doğru geçtim. Yüz üstü uzanıp yüzümü ellerimin arasına aldım, ve yüzü bana dönük olan Ares'i izledim. Bu adam sadece uyku esnasında bu denli huzurlu görünüyordu. Kıymamalıydım ona.
Tabii bunu umursamadım ve bir elimi yüzümden çekip tişörtlü koluna dokundum. Biraz itekleyip "Ares uyan," diye seslice söylendim.
Bunu birkaç kez tekrarladıktan sonra homurtusunu duydum. Yüzümde kocaman bir gülümseme oluştuğunda erik yeşillerini görebilmek için bekledim. Lakin düşündüğüm gibi olmadı.

Gözlerini açmadan "ne var?" Diye sordu. Derin bir iç çekip bıraktım.
"Ares neden uyanmıyorsun?"
Cevap vermediğinde bir kez daha dürttüm onu. 'Hı' gibisinden bir şeyler mırıldığında kıkırdadım.
"Ares uyan artık!" Diye biraz daha yüksek sesle söyledim. Yüzünü yastığa gömüp benden sakladı. Kaşlarımı çattığımda ona kızacaktım. Ki söylediği beni durdurdu.

"Uykum var, git." Sesi çok boğuk ve masumdu. "Nereye gideyim Ares?" Ne dediğini bilmiyor gibi duruyordu. Ve bu hoşuma gitmeye başlıyordu. "Bana git," dediğinde tekrar kıkırdadım. "Sana mı gideyim?"
Tam göremesem dahi dudağının hafif kıvrıldığını görür gibi oldum. "Bana git Ahter. Başkasına gitme."

"Başkasına gitmem zaten Ares. Benim kocam sensin," dediğimde ciddiydim.
Lakin eğer uykulu olmasaydı bunu ona söylemezdim. Tekrar birşeyler mırıldandı ağzının içinde, ama bu sefer hiç anlayamadım. "Ares, ne dediğini anlamadım." Bir süre cevap vermesini bekledim. Vermedi.
"Ares!" Tepki alamadım. Bu adam böyle gün boyu uyuyacak gibi duruyordu. Ama uyumamalıydı.

Dizlerimin üstünde oturduğumda iki elimi onun sırtına koydum. Beşik sallar gibi salladığımda çok geçmeden sıçrayarak sırt üstü döndü ve korku dolu gözlerle bana baktı.
"Ne oldu Ahter?" Tüm vücudumu izlediğinde erik yeşillerinde ki korku kayboldu. Bir eli ile gözünü ovuşturduğunda ona cevap verdim.
"Bir şey olmadı." Elinin kapatmadığı gözü ile bana baktı. "Madem bir şey olmadı niye uyandırıyorsun? Hadi bunu geçtim. Neden böyle uyandırıyorsun?" Başka türlü uyanmıyorsun ki!

Bir Erik MeselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin