Evde oturmuş yarın nasıl okula gitmekten kaçabileceğimi düşünüyordum.
Yok bu böyle olmayacak.Nerde benim canım ikizim.Oturduğum koltuktan kalkıp koşarak üst kata çıktım.
Koridorda Doruk'la karşılaşmamla.Bana en yakın olan odaya kendimi attım.Bi dakika bana en yakın oda...
Hassiktir, koca bir hassiktir
Arkama bakmaya korkuyordum.
"Ne arıyorsun odamda?" Oldukça sakin lakin soru dolu sesle yavaşça arkama döndüm.
Yüzüme sevimli ama yapay olan gülüşümümü de ekledikten sonra tamamen arkamı döndüm.
Sarp abimle göz göze geldik. Evet arkadaşlar şuan sıçmış bulunmaktayım.
"Abiii?" Soru dolu bir sesle i harflerini uzatarak söylemiştim.
"Siren?" Abimde aynı şekilde i harflerini uzatarak ve soru dolu sesiyle söylemişti.
Benim konusmama izin vermeden konuştu. "Eee hangi rüzgar seni buralara attı?"
"Doruk'tan kaçmaya çalışan rüzgar" cevabımı duyar duymaz gür bir kahkaha atmasıyla böyle bir cevap beklemediğini anlamış oldum.
Kahkahasını zarzor durdurup ciddi ifadesini kuşandığında sıkıcı cümleleriyle vaktimi çalmaya başladı. "Seren'cim ilk olarak büyüklerine saygılı olman gerektiğini sana kaçıncı anlatışım güzelim ha?"
Baya olmuştu,her gün hatırlatmasa olmaz."Günde kaç defa söylediğini mi soruyorsun? Takip ciyazın mıyım ya ben.Hiç demezsen ikimizde kurtuluruz."
"Olmaz saygı her şeyden önce gelir.Şimdi söyle bakalım Doruk'la aranızda ki mesela ne?"
Lafı biter bitmez alt kattan başka bir ses duyuldu.
"Seren nerde?"
Asıl şimdi sıçtım.
Kısa oldu gibi ama idare edin.
Motivasyonum var ama yok...
Hadi Allah'a emanet.