dövüş

102 11 29
                                    

Kraliçenin benim için hazırlattığı odaya gittim. Aynası olan büyük bir dolap, içine girmek için ölmem gereken tabut, tabutun yanındaki masa odanın dolu görünmesini sağlıyordu.

Bir kaç saat yerde uyudum. Asla o tabuta girmem. Yoğun bir baş ağrısı ile uyandım. Aynaya baktığımda siyah gibi görünen koyu kahverengi saçlı, koyu kahve gözleri olan normal bir kız görmeyi beklerken bu normal olması gereken kızın kurt kulakları, bir kuyruğu ve kan kırmızısı gözleri olduğunu gördüm. Şimdi ayvayı yedik! En iyi ihtimalle öldürülüceğim kesin!

Neyse sakin olmalıyım. Önce bir üstümü değiştiriyim sonra düşünürüm. Beyaz tüylü sweatshirt ve siyah bir pantolon giydim kuyruğumu sweatshirt ün içine soktum. Kapüşonumu da kafama çektim. Bu şu anlık iş görücektir umarım.

Kapı 3 kere yumuşak bir şekilde tıklatıldı. "Gel" diye seslendim. Gelen Luna' ydı -kraliçe- "bir sorun mu var?" Diye sordum merakla. Biraz tedirgindim. "Yok sadece sana bakmaya geldim" diye yanıtladı. 

Bence bu evrende yaşamak için dövüşmeyi öğrenmem lazım. Yakın zamanda bir sürü vampirle dövüşmem gerekebilir. "Dövüş eğitimi alabilir miyim?" Diye sordum merakla. "Neden?" Şüpelnmiş gibiydi. "ben burda yeniyim ve kendimi savunmam lazım. Her an bir savaş veya iç savaş çıkabilir" diyerek şüphelerini giderdim

  Biraz düşündükten sonra " aslında çok güzel bir öğretmen var" diye mırıldandı. "Kim peki?" Acayip meraklandım. " Klius " dedi. İsim verse de tanımam ki." O kim?" İşte o nefret ettiğim cevap: "senin karnına yumruk attığın kişi" daha dürüst olamazdı bu cevap. ona yumruk atmamın bir sebebi var.

"Asla olmaz!" Sesim yükselmişti. "Hey sorun yok o sana sadece dövüşmeyi öğreticek güvendesin" dedi yatıştırıcı bir tonla "peki o güvende mi?" Dedim. Sakince "birbirinize zarar vermemeye özen gösterin yeter" diyerek geçiştirdi. Ama yapabileceklerini bilmiyordu.

  2 saat sonra ( eğitim henüz bitmiş Luna'' nın yanına gitmiştim)

Beş dakika sonra klius yanımıza geldi. Eliyle karnını tutuyor bir yandanda kanayan yerleri sızlıyordu. Oysaki ben sapa sağlam bir şekilde duruyordum. "Çocuk çocuk değil şeytanın vücut bulmuş hâli" diye sızlanırken kıkırdadım. "Sen kötüsün ben sadece kitaplardan dövüşmeyi öğrendim" diyerek bir kez daha kıkırdadım bu çok kolay bir savaştı.

  Tam luna ağzını açmıştı ki bir muhafız içeri daldı. "Kraliçem, bir vampirin kurtar tarafından kaçırıldığını öğrendik!" Diyebildi zar zor. Nefes nefeseydi. "Başka bir bilgi var mı?" İlk defa Luna' yı bu kadar tedirgin görüyordum. " 11 yaşında bir kız olduğu haricinde başka bir bilgimiz yok" soluklanıp biraz kendine gelmişti. 'onu kurtarmalısın' bende iç sesim ne zaman konuşacak diye düşünüyordum.

Beni tek başıma göndermiyceklerini bildiğim için sabah kaçma planı kurdum. Kurtlar güneşte yanmaz sanırım. dediğim gibi sabah gizlice ilk odamdan sonra da saraydan kaçtım. Haritayıda bir şekilde elde etmeyi başardığım için yolu bulmak kolay olucaktı...

Diş ve PençeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin