SIRLAR ÖTESİNDEKİ AŞK

5.BÖLÜM-PİŞMANLIK-

Yazar'ın Anlatımıyla;

Elis evden sinirli bir şekilde çıktıktan sonra evde derin bir sessizlik oluştu. Barlas derin bir nefes alıp tekrar yerine oturdu. Yarkın da sessizdiOrtamda ki sessizliği Alara ayağa kalkarak bozdu ve şöyle dedi:

-"Ben Elis'in peşinden gideceğim. Çok uzaklaşmış olamaz zaten. Morali çok bozuldu kızın. Gidip biraz kafasını dağıtmasını sağlayacağım." dedi.

Alara da askılıktan ceketini alırken Erva "Çok iyi olur Alara sen git peşinden. Başına bir şey gelmesin. Ben de üzerimi değiştirip gelirim yanınıza." deyip odasına gitti ve kapıyı kapattı. Nedense Atlas'ın içinde bir huzursuzluk vardı. Kafasını kaldırdığında Barlas ile göz göze geldi. Atlas'a mahcup bir şekilde bakıp"Atlas sen kızların peşinden gider misin? Gecenin bu saati yalnız kalmasınlar dışarıda."dedi. Atlas tamam deyip ayağa kalktığı sırada kapıda ayakkabısını giyen Alara "Elis çok hızlı bir şekilde ilerliyor.Ben koşarak ona yetişmeye çalışacağım."dedi. Atlas ona ters bir bakış atıp "Küçücük boyunla bir işe kalkışma.Bekle birlikte gideriz."dedi. Alara bıkkınlıkla ona bakıp "O zaman sende biraz çabuk ol."dedi. Bu kız gerçekten bazen Atlas'ı deli ediyordu. Atlas ayakkabısını giyip ona ilerlemesi için bir işaret yaptı. Alara önden koşar adımlarla merdivenden inerken Atlas'ın içine bir kurt düştü. O da adımlarımı hızlandırıp Alara'ya seslendi:

-"Alara yavaş ol. Bekle beni birlikte gidelim."dedi.

Alara onu dinelemeyip hızlı adımlarla binanın dışına çıktı ve sağa sola bakındı. Elis'in hangi yöne gittiğini bulmaya çalışıyordu. Etrafda bir iz bulamayınca ona dönüp "Al işte! Senin yüzünden kaybettik kızı. Nereye gitti Allah bilir."diye söylenmeye başladı.Atlas,Alara'ya ters bir bakış atıp "Biraz sakin mi olsan.Fazla uzaklaşmış olamaz.Buluruz hemen."dedi. Alara kafasını tamam dercesine sallayıp etrafa bakınmaya başladı. Atlas'ın içinde değişik bir his vardı. Neden peki? Neden bir an da kendini böyle huzursuz hissediyordu.Atlas bir yandan Alara'yı gözünün önünde tutmaya çalışıyor,bir yandan da etrafa bakınıyordu. Kafasını diğer tarafa çevirdiğinde ileride ki arabanın arksında bir gölge görür gibi oldu. Gidip bakmak istedi ama Alara'yı tek bırakmak istemiyordu. Alara'ya dönüp "Bir yere gitme sakın.Şu tarafa bakıp geleceğim."dedi. Alara ona kafasına pek takmıyordu. Her ne kadar tamam dediyse de onu dinlemeyip ilerlemeye devam edecekti. Tam yola koyulmuştu ki telefonu elinden kayıp yere düştü. Alara telefonunu almak için eğildi ve telefonunu aldı. Ekranın kırılıp kırılmadığına baktıktan sonra Atlas'a bakmak için kafasını kaldırdı ama gördüğü şey ile yerinden kıpırdayamadı.Suratında maskeli bir kişi Alara'ya doğru bir silah tutuyordu. Alara'nın içini büyük bir korku kaplamıştı. Etrafa bakınıp Atlas'ı bulmaya çalıştı.Halbuki Atlas çoktan uzaklaşmıştı. Alara geriye doğru adımlamaya başladığı sırada maskeli kişi acınası bir şekilde Alara'ya bakıp "Kaçacak yerin yok güzel kız.Yolun sonuna geldin."dedi.Alara gözyaşlarının akmasına engel olamıyordu. Hıçkıra hıçkıra ağlarken maskeli kişiye bakıp "Ne istiyorsun benden?"diye sordu. Maskeli kişi tam cevap verecekken uzaktan bir ses duydu. Atlas'ın sesiydi bu "ALARA!!"diye sesleniyordu. Tam Atlas'a seslenecekti ki bir silah sesi duydu. Bedeninde bir acı hissetti. Canı çok yanıyordu. Daha fazla ayaklarının üzerinde duramayıp yere düştü. Elini karnından çektiğinde elinde bir sürü kan olduğunu gördü. Evet tam da düşünülen şey olmuştu. Maskeli kişi tetiğe basmıştı. Kurşun Alara'ya isabet etmişti ve Atlas ona yetişememişti. Alara'nın bünyesi bu acıya daha fazla katlanamıyordu. Maskeli kişi oradan uzaklaşmadan önce Alara'nın telefonun arkasına küçük bir kağıt sıkıştırdı.Alara'nın bedeni güçsüz bir şekilde yere yığılmıştı.Gözleri bulanıklaşmaya başlarken karşısında ona doğru koşar adımlarla gelen Atlas'ı gördü ve hafif bir tebessüm etmeye çalıştı. Atlas onun yanına vardığında gözleri direk Alara'nın kanlı bedenine kaydı.