Elis'in dilinden;
Nefret ne büyük denli bir duygudur öyle değil mi? Hayatınız bir nefret içinde geçtiyse ileride ki zamanlarda mutluluğun bir anlamı yoktur. Benim hayatım da hep bu şekilde geçti. Babam'a olan nefretimle... Sevdiğim tek insan abimdi. Her zaman destekçim, her zaman ve her koşulda beni koruyan abim... Annemle hiç iyi bir anım olmadı.Babam yüzünden annemden de nefret ettim her zaman.Kendimi bildim bileli küçüklüğümü yaşayamadım.İlk defa o gün kendimi huzurlu ve mutlu hissetmiştim. Doğum günümde abim herkesten habersiz bir şekilde bana süpriz yapmıştı. Kendimi biraz da olsa değerli hissettiğim tek gün... Ve o günü bize zehir eden babam. O günden sonra babama olan nefretim daha da arttı. Babam'a geriye kalan hayatım için tek bir kelime vardı. "!NEFRET!".
2007 Yılı Salı Akşamı;
Yağmurlu bir günün akşamındaydık.Odamda tek başıma oturmuş pencereden yağan yağmuru seyrediyordum.Aniden odama abim geldi ve elinde aldığı küçük bir kek ile doğum günümü kutlamaya başladı. "İyi ki doğdun Elis..."diye bir melodi mırıldanmaya başladı. O an da içimi buruk bir duygu esir almıştı.Çünkü bu ana dek abimden başkası doğum günümü kutlamamıştı.Bu da üzülmem için yeterli bir sebepti.Biliyor musunuz? Kızlar babalarının yaptığı ve söylediği şeyleri asla unutmazlar. Kızlar aslında en çok babalarına kırılır ve babaları ile mutlu olur.Oysa ki ben ne mutlu olabiliyordum ne de kırılabiliyordum. Ancak fazlasıyla acı çektiğimi hissediyordum.
Demek ki benim de hayat felsefem böyle ilerleyecekmiş.Evet sesinizi duyar gibiyim bu duygu size de çok tanıdık geldi değil mi?Belki de şu an bu satırları okuyan sen de bu duygu içerisindesindir. O sıra da abim elindeki kek ile bana doğru yaklaştı ve keki üflememi işaret etti.Ama mumu üflemeden önce bana şöyle dedi:
"Bir dilek tut Elis."dedi.
Kafamı tamam dercesine salladım ve içimden tek birşey diledim."Bir an önce büyümek istiyorum." Abim'in elindeki mumları üfledim ve sıkı bir şekilde sarıldım.Bu gecenin hayatımızı değiştirebileceğinden habersiz bir şekilde abimle o mutlu dakikaların tadını çıkarıyorduk. Taa ki babam eve sarhoş bir şekilde gelene kadar...İlk önce bağırış sesleri duyduk babamın.Daha sonra annemin yardım çığlıklarını... Korkudan gözlerimden yaş akarken abim ayaklanıp beni bir yere saklamaya çalıştı.Tam abimle saklanacak biryer arıyorduk ki odamın kapısı gürültülü bir şekilde açıldı.Gelen kişi babamdan başkası değildi. Üzeri hep kan içinde,elindeki kemerle bize doğru geliyordu.Abim hemen beni arkasın çekti ve babama şöyle dedi:
"Lütfen ona dokunma!Bana istediğin herşeyi yap ama onun canını yakma lütfen!"
Babamın suratında belli belirsiz bir gülümseme oldu ve abime şöyle dedi:
"Yaşına göre fazla cesursun evlat.Bakalım az sonra da böyle cesur olabilecek misin?"dedi ve abimin kolundan tutup odadan çıkarmaya çalıştı.Babamın ayağına kapandım ve "Lütfen baba lütfen abime bir zarar verme." dedim. Fakat babamın yüzünde bana karşı nefretle bakan bir ifade vardı.Beni eliyle itekleyip abimi sürükleyerek odadan çıkardı.Yere oturdum, ellerimle kulaklarımı kapatttım ve ağlamaya başladım.Son sesler abimin çığlık sesleriydi.Benim ise düşündüğüm tek birşey vardı.İleride polis olmak ve babama yaptığı herşeyin bedelini ödetmek.
***
2023 Yılı Günümüz Anlatımıyla;
Stresli bir şekilde okuldan çıkarken karşımda her zamanda yanımda olan abim ve arkadaşlarımı gördüm.Yanlarına doğru ilerlediğim sırada önümü kesen genç yüzünden duraksadım.Önümdeki kişi bana şöyle dedi:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRLAR ÖTESİNDEKİ AŞK
Dla nastolatkówNefretin buz gibi soğukluğu, acının yüreği dağlayan sızısı, aşkın yasak dokunuşu ve intikam ateşinin kızgın öfkesi arasında sıkışıp kalmış Barlas Asilkan ve Elis Asilzade'nin hikayesi... Birbirlerine karşı nefret duyan iki eski dost... Yarkın Asil...