15. Bölüm

8.4K 179 36
                                    

Minik bir SPOİ 

"bebeğimiz öldümü dedin yalan mı söylüyorsun Bora dogruyu söyle lütfen yalan de ölmedi yaşıyor de neden susuyorsun bişey desene" 

******************

Boradan 

Gözümü açtığımda hastanenin sandalyesinde uyuya kaldığımı anladım kalkıp yogun bakımın damlanın melegimin yanına gittim ama orda yoktu yatagında yoktu

Gördügüm ilk doktorun yanına gittim "doktor bey nerde benim karım orda yatıyordu şimdi yok" doktor anlamaz bir şekilde baktı "hastanın adını ve soyadını söylermisiniz" "damla Demirel" adam biraz daha düşündü sonra "damla hanım öldü efendim yakınlarından birini bulamıyıncada haber veremedik  damla hanımın cesedi şimdi morgda başınız sağ olsun" gözümden bir kaç damla yaş aktı hayatımda ikinci defa birisi için göz yaşım aktı doktorun bogazına yapıştım ve dişlerimi sıkarak "o ölürse kimseyi yaşatmam dedim ve dediğimi yapma zamanı" diyip adamın boynunu kırdım 

Gözümü açtığımda hala uyuya kaldığım sandalyede oturuyordum hemen  yogun bakımın önüne gittim yine damlanın yattıgı yer boştu Gördügüm ilk doktorun bogazına yapışıp " karım nerde "dedim adama korkarak cevap verdi"  Bora bey lütfen sakin olun damla hanımı odaya aldık efendim hala uyanmadı ama hayatını tehlikeye atacak bir durum olmadığından  yarım saat önce odaya aldık "adamın boğazını bırakıp " hangi odada" adam yutkundu ve korkarak  "istediğiniz gibi özel konuklarımız için olan en üst kattaki 921 numaralı odada efendim" adımın korkmadı hiç umrumda degildi hemen asansöre binip damlamın biricigimşn  odasına çıktım 

Kapıyı açtıgım gibi melek gibi uyuyan damlamın gördüm yanına oturup elini iki alimin arasin alıp kafamı aşagı çevirdim ve gözlerimi kapattım 

Damladan 

Gözümü ışıga alıştıra  alıştıra açmaya çalıştım en sonunda gözümü açtığımda iki eliyle elimi tutan borayı gördüm "Bora" dedim ama sesim oldukça kısık çıkmıştı kafasını kaldırıp mutlu bir şekilde bana bakıyordu uykusuzluktan göz altı morarmıştı "melegim bir tanem canımın içi sonunda uyandın nasılsın iyi hissediyor musun? " biraz daha yüzünü inceledikten sonra "iyiyim neredeyiz şuan" yüzüne hüzün çöktü "hastanedeyiz" dedi aklıma gelen ilk soruyu boraya sordum "bebeğimiz o nasıl" yutkundu ve "özür dilerim aşkım doktorlar ne kadar çabalasada onu kurtaramadı " ne demişti dogru duymuştum demi 

Bagırarak "bebeğimiz öldümü dedin yalan mı söylüyorsun Bora dogruyu söyle lütfen yalan de ölmedi yaşıyor de neden susuyorsun bişey desene"dedim" özür dilerim ama lütfen sakin ol "diyip avcumun içini öptü elimi hızla çekip dogrulmaya çalıştım ama başaramıyınca boranın yardımı ile dogruldum hemen iki kolumu bacaklarıma sarıp bacaklarımı kendime dogru çekip aglamaya başladım. 

Benim bebeğim ölmüştü benim bebegim daha dogmadan kokusunu içime çekmeden ölmüştü daha iki aylık Bile degildi 


Bora " bir tanem aglama"diyip yatagında boşta kalan kısmına oturup bana sarıldı ve beni kendine dogru çekti.

Bende kendimi onun kollarına bırakıp aglamaya başladım şuan beni en çok anlayacak kişi Boraydı çünkü  o da  çocuğunu  kaybetmişti benim bebegim bizim bebegimizi 

Dört gündür bu hastanedeyim uyanık bir şekilde uyuyarakta üç gün geçirmiştim ısrarlarım üzerine Bora doktorlar ile konuşmuş durumumun eve gitmeye uygun olup olmadığını ögrenmişti doktorlarda her hangi bir tehlikenin kalmadıgını eve gidebilecegimi lakin bir kaç gün daha durmamın daha iyi olacağını söylemişti

psikopat mafya +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin