the manuscript, hyunmin

keep me in your heart, i am so bewildered

jeongin yatakta biraz kıpırdanıp derin bir nefes verdi. yanına döndüğünde uyuyan sevgilisini gördü ve ister istemez gülümsedi. jisung'un tatlı ve düzenli nefes alış verişleri onun gülümseyişinin yüzünde daha büyük bir hâl almasını sağlıyordu. jisung arada burnunu kaşıyor, yatakta kıpırdanıp kendini jeongin'e doğru biraz daha çekiyordu. jeongin ise sevgilisinin ona yaklaştığı haraketlerine onu kollarının arasına alarak karşılık vermişti. jisung başını jeongin'in göğsüne gömdüğünde jeongin de kollarının arasına aldı sevgilisini.

jisung bir yandan bir şeyler mırıldanıyordu jeongin de onun sesini duydukça kalbi daha hızlı çarpıyormuş gibi hissediyordu. nasıl bunca zaman bir aptal gibi bekleyebilmişti hiçbir fikri yoktu. ciddi anlamda hiçbir fikri yoktu.

o kadar garip bir şekilde gerçekleşmişti ki yaşadıkları şeyler. jeongin'in bundan iki sene önce jisung'un ona bir sevgilisi olduğunu söylediğindeki kıskançlığı çok mantıklı bir şekile bürünmüştü. jisung'a karşı aşırı korumacı olması da.

jeongin gerçekten bu konuda çok salak olduğunu düşünüyordu çünkü jisung'dan arkadaş oldukları zamandan beri hoşlandığı gayet açıktı. belki de arkadaşlıklarını bozmamak için başkalarıyla sevgili olup kendini meşgul etmişti. ama yine de şu an sevdiği adamla bu kadar mutlu olabilmek onun için hayal edilemez bir duyguydu. kalbi onu için çok hızlı atıyordu. eğer kalbinin bir bataryası olsaydı bitme sebebi bariz bir biçimde jisung'u bu kadar çok sevmesi olurdu.

jisung'un ondan daha yeni yeni hoşlanmaya başladığını biliyordu jeongin. belki bu senenin başlarında ya da geçen senenin sonlarında. jisung onun gibi hissediyor muydu pek de emin değildi zaten. ama bildiği tek bir şey vardı o da jisung için tüm geleceğindem vazgeçebilirdi. eğer jisung bir şeye hayır istemiyorum derse jeongin tamamdı. sevdiği adam ne isterse o olmak zorundaydı.

jisung'un sonsuz mırıldanışlarından sonra sonunda açıldı gözleri. gülümseyerek baktı onu seyreden jeongin'e o kollarını jisung'un etrafına daha da sıkı bir biçimde sararken. jisung da ellerini sevgilisinin ensesine koydu. "günaydın." dedi uykulu sesiyle. "günaydın." diye karşılık verdi jeongin jisung'un alnına bir öpücük bırakırken.

-

"minho bokuna zorla supriz bekarliga veda" isimli grubu oluşturdunuz.
(hyunjinin manita, namik kemal, muhendis cemal, siz ,azgin teke, azgin civciv, KARIMMMMMMMM 💞💞💞💞💞, sana bacim, sullyoon bacim, doktor kemal)

changbin: selamunaleykum sevgili vatandaslar ve biricik karim
bugun burada bulunma sebebiyetimiz minho sahabemizin bekarliga vedasini kutlamaktir
ben bizi bir kebapciya yazdirdim uygun mudur?

sabrina: changbin ne kebabi

changbin: iste bizim de sorunlarimiz bunlar
o miçççelin yildizli restoranda bekarliga veda yapar ben de yozgat merkez lokantasinda
o taylor swift konseri vip loca ben lvbel c5 konseri en arka sira
o barlarda turku otturur ben anaokulu cocuklariyla helva yapsana bakkal amca
O GAZIANTEPTE FISTIKLI BAKLAVA YER BEN GAZIANTEPTEKI AS EVININ COPUNDEN BEZELYE TOZLU BAKLAVA KEMIRIRIM BE

sabrina: utandirma beni changbin

yongbok: when yenge said utandirma beni changbin i really felt that abi ya

sabrina: yengen sana kurban olsun yavrum 🩷🩷

changbin: of en citirindan bi yengen yemek vard