[BL] Became an Infinite Game Beauty NPC

B.48-1: İlk Lise (7)

Villanın oturma odasında birkaç kişi oturuyordu. Hepsi birbirlerinden oldukça uzakta oturuyorlardı ve birlikte olmalarına rağmen sohbet etmiyorlardı. Bunun yerine hepsi biraz dalgın bir ifade takınmışlardı.

Bir süre oturma odası alışılmadık derecede sessizdi, sadece televizyonda bir drama dizisi gösteriliyordu ama kimse izlemiyordu.

Bir süre sonra üst kattan ayak sesleri duyuldu. Ses yüksek değildi ama oturma odasındaki insanların üst kata doğru bakmalarına neden oldu.

Su ailesinin villasının oturma odası açıktı ve tüm odayı ve zemini aydınlatan büyük ve zarif bir avize ortaya çıkıyordu.

O sırada gündelik kıyafetli bir genç yavaşça ikinci kattan indi. Yüzü narindi, hafifçe yukarıya dönük anka kuşu gözleri vardı. Küpesinden sarkan püsküller adımlarıyla birlikte hafifçe sallanıyor, zarafet ve ihtişam havası veriyordu.

Gencin siyah saçları hafif nemliydi ve görünüşüne dağınık bir güzellik katıyordu.

Aşağıdaki insanlara hafif bir bakış atan genç, biraz hoşnutsuz görünerek çenesini hafifçe kaldırdı. Başkalarını küçümseyen kibirli küçük bir prens gibi görünüyordu.

Ancak o zaman diğerleri şaşkınlıktan kurtulmuş gibi göründüler ve bakışlarını hızla kaçırdılar.

Genci gören Xiao Shiyi kanepeye oturdu. Bir yerden temiz beyaz bir havlu çıkardı ve gencin başının arkasındaki hâlâ nemli olan saçlarını nazikçe sildi. Hareketleri sakin ve hassastı.

Yaz başındaki sıcakta saç kurutma makinesine ihtiyaç duyulmuyordu ve havlu saçı hızla kurutuyordu.

Genç, hiçbir şeyin yanlış olduğunu hissetmeden sanki bu çok doğalmış gibi davrandı. Sanki bu uşağın ona bir hizmetçi gibi hizmet etmesi gerekiyordu.

Mo Ran da gencin saçını silmeyi planlamıştı ama onun hareketleri Xiao Shiyi'ninkinden daha yavaştı. Görevinin yerine getirildiğini görünce Xiao Shiyi'ye kötü niyetli bir bakış attı.

Yanında duran Ji Zhiyuan ikisine baktı. Sonra kibirli ve hatta biraz şımarık bir görünüme sahip olan gence baktı. Bunun, hayal ettiği okuldaki şiddet lideri imajından çok uzak olduğunu düşünmeden edemedi.

Hatta okuldaki zorbalara ilişkin algısına bile meydan okudu.

Genci görmeden önce onun gaddar ve acımasız bir insan olduğuna inanıyordu. Ancak onu gördükten sonra birçok sınıf arkadaşı ve öğretmenin anlattığı gibi genç ile iblis Su Qing arasındaki noktaları birleştiremedi.

Eğer grup tarafından yürütülen kapsamlı soruşturma olmasaydı, gözlerinin önündeki çarpıcı ve gösterişli gencin okuldaki şiddetin lideri olabileceğine asla inanmazdı.

Okuldaki herkes tarafından mı kandırılıyorlar...?

Üstelik uşakları ona imparatora hizmet eden hadımlar gibi hizmet etmiyorlardı. Bunun yerine daha çok hoşlandıkları kişiyi memnun etmeye çalışıyorlarmış gibi.

Ve genç, herkese emir verebilecek yüce bir hükümdar olduğunu düşünerek tamamen habersiz görünüyordu.

Gerçekte bu, kaplanla yüzleşmek için elindeki tahta sopaya güvenen küçük beyaz bir tavşandan başka bir şey değildi. Tahta sopa elinde kaldığı sürece sorun yok, ama bir kez gittiğinde...

Canlı yayın odasındaki izleyiciler de aynı şeyi düşünüyordu.

[Bok! Başkalarına nasıl bu kadar zorbalık yapabilir? Onu sıkıştırıp faydalanmayacak mı?]