[BL] Became an Infinite Game Beauty NPC

B.29: Korku Canlı Yayın Odası (29)

Bilgisayar korsanı bilgisayarın ekranına baktı, inanamayarak gözlerini genişletti ve hatta bir şeyler görmediğinden emin olmak için gözlerini ovuşturdu.

Mümkün değil!

Bu gerçek miydi? Çok güzel!

Sahte olmalı!

Kesinlikle sahte! Kimse bu kadar güzel görünemez!

Ekranda genç çocuğun neredeyse gerçek dışı görünen narin bir görünümü vardı. Kaşları ve gözleri sanki göklerin kendisi tarafından çizilmişti, anka kuşu gözlerinin kuyruğu hafifçe kalkmıştı ve gözünün köşesini süsleyen bir gözyaşı benciği vardı. İlkbaharın başlarında bir dalda açan muhteşem şeftali çiçekleri gibi olağanüstü derecede güzel görünüyordu.

O anda genç çocuk bir sandalyeye toplanmış, başını hafifçe eğerek telefonuyla oynamaya dalmış, tamamen odaklanmıştı.

Bilgisayar korsanının mantığı onlara bunun gerçek bir insan olamayacağını söylüyordu. Bir tür kimlik avı web sitesine rastlamış olmaları kuvvetle muhtemeldir.

Bilgisayar korsanı isteksizce ekrandaki nefes kesen gence baktı ve bir kez daha klavyede yazmaya başlayarak kodu kırmaya hazırlandı.

Ancak defalarca denememe rağmen sonuç aynı kaldı. Başarısızlığa dair hiçbir iz bulunamadı.

Bilgisayar korsanı, genç adamın oynadığı oyun ekranını bile karartmaya çalıştı ancak bu, onların inançsızlıklarını daha da artırdı.

Hmm... belki de bu gerçekten internetteki kötü kokulu klavye savaşçısıydı...

Bilgisayar korsanı, ekrandaki büyüleyici çocuğa baktı ve ardından genç çocuğun ifşa edilmesinin ardından gelen yorumlara baktı. Sessizliğe düştüler.

Mantıklılıkları onlara genç çocuğun hatalı olduğunu ve ahlaki açıdan kınanması gerektiğini söylüyordu.

Ancak düşünceleri ilkelerine aykırıydı ve genç çocuğun yanlış bir şey yapmadığını hissetmeye başladılar; aşırıya kaçanlar başkalarıydı.

Bilgisayar korsanı aniden bu insanların neden utanmadığını anladı.

Aslında aynı düşünceleri paylaşan sadece hacker değildi. Başkaları da vardı.

Bilgisayar korsanı ekranı çevrimiçi olarak canlı yayınladığında internet patladı.

[Lanet etmek! Bu da kim!?]

[Bir çeşit sanal modelleme oyunu olabilir mi!? Kalite nasıl aniden böyle gelişti!?]

[Kahretsin! Bu kadar güzel olsa bile bu berbat oyunu oynamaya hazırım!]

[Acele edin ve bırakın! Bunu oynamak için iflas etmeye hazırım!]

[Az önce bu aptallarla nasıl başa çıkacağımızı tartışmıyor muyduk? Bu onların taktiği olabilir mi? Dikkatimizi başka yöne çekmek için mi?]

[Kimse başlığı okumuyor mu? Bu sizin savunduğunuz kötü kokulu klavye savaşçısı, değil mi? Düşündüğüm şey olamaz... değil mi?]

[Ha... Haha... İmkansız, değil mi?]

Ancak gerçek onların yanıldığını kanıtladı çünkü o aptallar bir kez daha sohbeti doldurup Qingqing ve karısı hakkında bağırıyorlardı.

Hayranlar: "..."

İnternet nasıl patlarsa patlasın Ruan Qing'le hiçbir ilgisi yoktu. Ruan Qing oyunda gelişmeye odaklanmaya devam ediyordu.