Bu sizin için sıradan bir bölüm olabilir ama benim hikayemin başladığı bölüm olacak: Hayatım kökünden değişecek, belki de kaderimde olan ama kaderimi de değiştirecek şeyler yaşayacağım. Pişman da olsam,gelecekten korkmuyorum, yaşayacaklarımdan da öyle.Ben istedim ve başaracağım da. Ne tür zorluk olursa olsun üstesinden geleceğim.
~ SareBölüm şarkımız: Yalancı Mevsim (Volkan Akmehmet)
Bu şarkı aynı zamanda kitap şarkımızdır. O yüzden birden fazla bölümün şarkısı da olacaktır ♡4- Yalancı Mevsim
Genç adam biraz hız da yapsa kontrollüydü. Gecenin siyahlığına şehrin renkli ışıkları müdahale ediyor, boşalmaya başlamış sokaklar saatler geçtikçe ıssızlaşıyordu. Genç adam durmadı, ışıkları geçince gaza daha çok bastı. Öfkesi onu ele geçirmeden kafasındaki soruların cevabını öğrenmeliydi. Her şeyi öğrenmeliydi. Kafasına yatmayan şeyler vardı, sadece hisle kalamazdı,sadece hissediyor olamazdı.
Büyük villanın önünde durdu. Arabayı park etme gereği bile duymadan inip anahtarları ceketinin cebine attı. Büyük bahçeden geçip hızlıca merdivenleri çıktı. Zile basıp derin bir nefes alarak gökyüzündeki dolunaya baktı. Çok beklemesine gerek kalmadan kapı açıldı.
"Hoş geldiniz efendim." Beyaz gömlekli kadın sonuna kadar kapıyı açıp geri çekildi. Geniş koridordan büyük adımlarla geçip büyük salona baktı. Boydan boya cam olan salondan bahçede oturduklarını görebiliyordu.
"A, hoşgeldin." Arkasından gelen amcasıyla tokalaşıp "Konuşmamız lazım." diyerek direkt konuya girdi. Adam bahçede oturan kardeşi, karısı ve çocuklarına baktı. "Tamam, çalışma odama geçelim."{}{}{}{}{}{}{}{}
Eşyalarımı koyduğum valizi son kez kontrol edip eksik bir şey kalmadığına emin olunca fermuarı kapattım. Dün akşam geldiğimde dedikleri gibi Gökalp ve Armin kanepeye kurulmuş beni bekliyorlardı. İstedikleri gibi olanları detaylıca anlattıktan sonra birlikte yemek yemiş, balkonda sıcak çikolata içmiştik. Yorgunluğuma rağmen arkadaşlarımla vakit geçirmek bana iyi gelmişti. Her ne kadar bir aylığına da olsa yanlarında olamayacaktım, bir nevi bu son görüşmemizdi.
Şarj aleti, cüzdanım, birkaç bakım eşyası,kıyafetler... Kol çantamı da hazırlarken dün Armin'in dediği aklıma geldi. "Bu çocuğa bu kadar dikkat kesilmen hayla alamet değil kuşum." Yeşil gözleri ikisine de anlatmıştım ve bana demişlerdi ki "Sen boşuna bir şeye dikkat etmezsin." Hisleri kuvvetli biriydim, aynı şekilde rüyalarımın gerçekleştiği zamanlar da olmuştu. Ama bu işin altından ne çıkabilir hiçbir fikrim yoktu. Oradakileri tanıdıkça belki anlayabilirdim, bu işi çözebilirdim.
Odamın kapısının açılmasıyla Armin'in yüzünün görülmesi bir oldu. "Sarişim, günaydın." Neşeli sesine neşeyle karşılık verip sarıldım. Ayrıldığımızda hazır olan bavuluma baktı. Yüzü hafifçe düşünce yanağını öpüp tekrar sarıldım.
"Çok özleyeceğim." Fısıltısına fısıltıyla "Biliyorum, ben de." diye karşılık verdim. Elimle Armin'in sırtını pat patlayıp yüzüne baktım.
"Gel yemek yiyelim çünkü çok açım." Gülerek odadan çıktığımızda ikimizde de burukluk vardı. Ama bu sadece bir aylık bir zamandı. İkimiz de çoğu anlarda yoğun olacağımız için daha az zorlanacağımızı düşünüyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LABİRENT -Son Çıkış-
RandomGörünenler ve görünenlerden fazlasının hikayesi... Duvarlarla örülüydü sanki etrafımız. Ama en korkunç olan burada yolun bile kayıp olmasıydı. Biz kapana kısılmıştık, ama başka çaremiz yoktu. Ya bu bataklıktan çıkacaktır ya da ruhumuz gibi bedenim...