2▪︎

20 7 25
                                    

İkinci bölümden herkese merhabalar ♡
Bölüm şarkısı *medya Until I Found You acoustic
İyi okumalar ♤♤

"Günaydın canım." Armin elindeki boş tabakları masanın üstüne bırakıp gülümsedi.
"Günaydın minmin." Paytak adımlarla yanına gelip kocaman sarıldım. Hafifçe omzuma vurduğunda gülüşüne eşlik edip kollarımızı ayırdım. "Enfes görünüyor. Keşke beni de uyandırsaydın birlikte hazırlardık. " doğranmış salatalıklardan birini ağzıma atıp en yakınımdaki sandalyeyi çektim. "Yakında işe başlayacaksın zaten, ne kadar dinlenirsen o kadar iyi." dedi gülümseyerek.

Bu sefer tekrar kalkmasına fırsat vermeden ayaklanıp mutfağa koştum. "O zaman çaylar benden." dedim görmese de gülümseyerek. Zaten mutfakla yemek masası arasında pek mesafe yoktu.
"Bu arada iş demişken, iyice düşündün mü akşam?" içeriden perdelerin açılma sesini geliyordu. Aydınlık mutfağa kadar ulaşırken göz kamaştıran güneşten gözlerimi kısarak önümü görmeye çalıştım. "Evet, dün akşam bolca düşündüm. " Çay bardaklarını tabaklarıyla birlikte masaya götürdüğümde Armin de tabaklarımızı doldurmakla meşguldü.

"Al bakalım, hepsi bitecek küçük hanım." dedi gülümseyerek. "İtiraz edemeyeceğim çünkü senin tabağını bile yiyebilirim." Masadaki lezzetlerin tadını çıkarırken Armin'in dakikalar önce sorduğu soruyu cevapladım. "Görüşmeyi kabul edeceğim."

Armin mutlulukla yerinde zıpladığında neşesi, gülüşü bana da geçmişti. "Doğru karar." dedi elimi tutup okşarken.
"Özellikle beni heyecanlandıran şeylerden biri kadro oldu. O usta isimlerle aynı ortamda çalışmak, onlardan öğrenecek çok şeyim var. Düşünsene, mesela Bülent Yüksel.  Bu işe yıllarını vermiş,harika bir fotoğrafçı. Ama işi gerçekten zor. Her ay ülke değiştiriyor, üstelik onun yakalayabildiği anları elde etmek de zor. Üstelik tek bir alanı yok." Şu an bunları anlatırken gözlerimin parıldadığına emindim. Bir an önce görüşme gününün gelmesini istiyordum.

"O zaman bu adamlara sahip olduklarına göre çok köklü bir şirket olmalı." Onaylayarak başımı salladım. "Dün gece biraz araştırma yaptım. Birçok sektörde çalışıyorlar. Yani alt kolları farklı sektörlerden kuruluşlarla vesaire anlaşma yapabiliyor. Fotoğrafçılık dalındakilerin de tabii alanı çok geniş. Ama tabii önümde bir aylık bir süreç olacak. Önemli olan buna hazır olmam. " Bir süre daha bu konuları konuştuk, bugün yapacaklarımızı anlattık. Armin aşçı olma yolunda hızla ilerliyordu. Onun da stajının üçüncü yılıydı. Üniversitesine bağlı bir kurumda staj yapıyordu ve olanaklarından, getirilerinden kısacası her şeyden çok memnundu. Şimdiden geliri çok iyi durumdaydı, daha stajyerken bile imkanları harikaydı. Bundan sonra ise asistanlık aşaması vardı ama bu da iki yıl sürüyordu. Armin kesinlikle haklısın vererek bu aşamaları da geçecekti ve harika bir şef olacaktı. Benim ona olan güvenimin sonsuz olduğu gibi onun da bana olan güveni sonsuzdu.

"Benim çıkmam lazım kuşum, akşam iki saat mesaim var. Bir şey olursa ara." Armin hızlıca eşyalarını topladı, yanağıma öpücük kondurup anahtarları aldı ve çıktı. Beş dakika sonra da masayı toplayıp televizyonun karşısına geçtim.Kanallarda gezindim ama izleyecek bir şey yoktu. Ardından bakışlarım duvar saatine döndü. 11.06'yı gösteriyordu. Daha beklesem mi bilemiyordum ama ondan önce balkona çıkıp etrafıma, son kez de gökyüzüne baktım. Her şeyin yolunda gitmesini, hayırlısı ise projenin benim için iyi sonuçlanmasını umdum. Önemli olan pozitif enerji ve inançtı,değil mi?

Rüzgarın saçlarımı uçurmaya başladığı anda telefonum titredi. Gökalp'ten mesaj vardı.

Gökalp
Güzellik,uyandın mı?

Gülümseyerek uyandığımı yazdım. Çevrimiçi olduğumu görüp anında aradı.

"Günaydın." Arkamdaki duvara sırtımı yasladım.
"Günaydın güzellik, ne yapıyorsun?"
"İyiyim, Armin'i işe geçirdim işte. Sen yeni mi uyandın?"
"İlk defa erken kalktım biliyor musun? Bugün nedense enerjiğim. Sahilde yürüyüş yapıyorum gelmek ister misin?" Açıkçası harika bir teklifti çünkü hava çok güzeldi aynı zamanda Gökalp'e de bir an önce bu yeni işi anlatmak istiyordum.
"Tamam olur. Hazırlanayım ben." dedim. Hız kesmeden odama koşup rahat kıyafetler giydim, kameramı ve diğer esyaları da alıp evden çıktım.

LABİRENT -Son Çıkış-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin