II. Kitap | 6. Bölüm : Kaybettik, Kaybettim

36 3 0
                                    


Herkese tekrardan merhaba ;) Upuzun bir ara oldu. Hem benim için hem sizler için. Yazmaya başlayacakken kitabımı unutmam da ayrı bir olaydı. Baştan bölümleri okuyup yazmam da uzun sürdü. Bir de yüklemeye çalıştığım gifler ve fotoğraflar bir türlü yüklenmedi. Onlarsız da bölümü yayınlamak istemedim. Sizi de çok bekletmek istemediğim için bu şekilde yayınlayacağım.

Bir de ufak üzüntümü dile getireceğim. Bu uzun süreçte dilerdim okunma sayım kadar oy ve yorum sayısı da yükselsin. Bu konuda sabırlıyım. Sizde buna kayıtsız kalmazsanız çok sevinirim.

Düzenli olarak bölüm atmaya çalışacağım ama diğer kitabımı da es geçemem. İyi okumalar dilerim...



6. Bölüm : Kaybettik, Kaybettim








Onu sevmek nefes almak gibiydi. Gel de nefes almaktan vazgeç şimdi...

Mevlana

***

"Senin gücün karşısında korkuyorlar. Haklılar da. Ama lütfen bir kere olsun güçlü durmaya çalışma."
Amaris'den gelen homurtulu sesleri bir onay olarak kabul etti Anne. İki kız uzun bir süre birbirlerine sarıldılar. Ta ki üzerlerine çullanan George'a kadar.

"Aile sarılması!" Altta kalan iki kızın çığlıkları bir süre sonra kahkaha döndü. Üçü de bir süre yerde dakikalarca güldüler.

Darell bile onları seyrederken gülümsemişti. Arkasındaki Lina bile. Hatta bilinci açık olan Dean bile...

***

Sevmek kolay iş değildi. İçindeki o cezbedici sesi susturup tüm kalbinle sevmek zordu. Çünkü sevgiye giden yol fedakarlıktır, acıdır, hüzündür. Lakin sonucuna değerdir.

İs kokusuyla dolu alanda dolaşırken yanana bedenlere karşı hiçbir şey hissetmiyordum. Daha doğrusu onlar benim için pek bir şey ifade etmiyordu. İyi biri değildim. Kötü müydüm? Orası tartışılır. Sevilip seviyordum. Bu beni kötü yapar mıydı? Kötüler sever miydi? Tartışılır. Bana göre ise her canlının sevmeye hakkı vardır. İşin astarı ise o hakkı kullanabilmektir.

Hava Krallığına gidecektim. Yarım saat önceye kadar durum böyleydi. Ormanın sınırında çadır kurmuş düşman askerleri ile burada kalmak zorunda kalmıştım. Dean iyileşene kadar orduyu komuta edecektim. Anne ve Darell ise krallıklarına dönmüştü. Şiddetli fırtına yer yer kasırga ve hortum yaratmıştı. Kral ve Kraliçeden aldıkları acil mektupla gitmişlerdi. Yanımda ise ufaklık kalmıştı.

Tam bir baş belasıydı. Beni delirtmek için her şeyi yapıyordu. Gözlerimi sertçe yumup geri açtım. Gördüklerim yine değişmeyince ayağımı sertçe yere vurdum.

"Sana çadırda kalman gerektiğini söylemiştim. Her an tekrardan bir fırtına veyahut savaş çıkabilir." Başını çevirip bakmaya bile tenezzül etmedi. Sinirden tepinmemek için kendimi zor tuttum. Elimi kaldırdım. Ejderhası üstüme doğru lav püskürtünce geri çekilmek zorunda kaldım.

"Bu niye diğerleri ile don değil?"

"Yirmi sekizinci defa soruşun. Hep cevabını bildiğin sorular sorar mısın sen?" Dişlerimi sıktım. İkisini de buzlasam nasıl olurdu?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 09 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Son Muhafız {Muhafızlar Serisi } Düzenleniyor Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin