Kesişim

8. BÖLÜM 🔗

--Orhun'dan

Birinin kolumdan sertçe tutup beni arabanın önünden çekmesiyle sırtüstü yere düştüm. Ve araba geçip gitti.

Bir süre daha yerde durduktan sonra bunu kimin yaptığını görmek için doğruldum. Sağıma dönünce görüş açıma Kenan girdi.

"Orhun Bey iyi misiniz? Bir yerinizde bir şey var mı? "

"İyiyim ben Kenan . Bir şeyim yok. Senin ne işin var burada, nasıl buldun beni? "

"Efendim Nihan Hanım sizi aramış ama açmamışsınız. Size uzun süre ulaşamayınca beni arayıp bulmamı istedi. "

"Anladım. Gidebilirsin sen. Ben kendim döneceğim eve. "

"Efendim emin misiniz? Size seslendim ama duymadınız. İsterseniz bir hastaneye gidelim. "

"Gerek yok. Kimseye bahsetme bundan. Basını da kontrol et. Olayla ilgili herhangi bir şey görmek istemiyorum."

"Peki efendim. Siz nasıl isterseniz. "

Ölme fikrine o kadar kaptırmıştım ki kendimi onun seslendiğini duymamıştım bile.

Arabama doğru yürümeye başladım. Kenan kullanmak için izin istese de vermedim. Ölmediğime göre demek ki daha yaşayacak bir sürü Hirasız günüm olacak.

Ve ben buna nasıl dayanacağım bilmiyorum.

--Hira'dan

Koşa koşa mutfağa gidip çorbanın altını kapattım. Neyse ki çok bir şey olmamıştı.

"Sılaaa! Hadi gel de sofrayı kuralım. Kurt gibi acıktım. "

"Ay iki dakika bensiz kalamıyorsun değil mi?"

"Ne alaka canım. Tek başıma yaparsam eğer acıkma sürem uzayacak. Ondan yardım istedim haha."

"Hain Kostok seni. Demek çıkarın için beni çağırdın?"

"Evet."

"Çok doğru bir hareket Hiroşum. Çünkü ben de çok acıktım."

"Hadi o zaman sofrayı kuralım."

"Aaa, bak sana söylemeyi unuttum. Akıl mı bırakıyorsun!"

"Ne söyleyeceksin ?"

"Bugün bizim pastaneyle bir organizasyon şirketi anlaştı. Büyük bir şirketin yıl dönümü daveti varmış. "

"Eee?"

"Eesi şu , konuşmalara kulak misafiri oldum. Garson sayısı eksikmiş. Yani anlayacağın garson arıyorlar. Son üç kişilik yer kalmış. Duyunca aklıma sen geldin. Hem parası da iyiymiş. Bir seferlik de olsa en azından elin rahatlar diye düşündüm."

"Bu çok iyi bir haber Sıla. Zaten son paramın çoğu da faturalar kira derken gitti. Ayarlayabilir misin peki işi?"

"Tabi ki bebişim. Bir arkadaşım var. Onula konuşup seni de eklemesini söylerim. "

"Çok sağ ol Sıla. Ben de bir yandan iş aramaya devam etmeliyim ama. "

"Merak etme. Birkaç yere seninle ilgili haber gönderdim ben de. Mutlaka biri dönüş yapar. İnanıyorum ben."

"İnşallah canım. Neyse hadi. Soğutmayalım yemekleri. "

"Çorbaları doldurup yerime oturdum ben de. Acaba hangi şirketti bu?"

"Sıla ."

"Efendim canım."

"Bu davet hangi şirketin? Ha bir de ne zaman? "