13- "Charles, lamp." "Fuck."

53 5 4
                                    

Alındım şuan

Niye kimse demedi yazarcım yanlış bölümü yayınlamışsın diye

Ulan bende diyorum bi bokluk var ama anlamadım. Tch tch tch

"Ya of Lando, Siktir git amına koyayım."

"Küfür etme kuş beyinli. Annem ve senin annen seni bana emanet etti. Benim himayem altındasın. O yüzden ayaklarını katla da uzan."

Oflayıp ayaklarımı kendime çekip yan döndüm. Bu gerizekalı beni ve Charles'ı tek bırakmadı diye geldi yine evime ve patronluk taslamaya başladı. Şimdi de televizyonda film izleyecektik, benim uzandığım koltuğa gelip inat etti bende burada oturacam diye. Valla ben boşuna demiyorum bu çocuk Velet .

Charles da napsın paşam ne hayalleri varsa artık morali bozuldu, istediği olmamış çocuklar gibi kenarda oturuyordu.

Film oldukça sıkıcıydı, bu yüzden önce lavaboya gidip oradan da odama geçmek için ayağı kalktım. "Nereye?"

"İşemeye gidiyorum Lando, gelmek ister misin?"

"Benim ki gelmedi daha, sonra birlikte gideriz." Gülüp kafasına yastıkla vurdum.

"Bu arada Charles, üç seçeneğin var; Ya burada koltukta uyuyacaksın, ya Lando'nun odasında onunla kalacaksın ya da benim odamda kalacaksın." Dedim. Charles düşünmeden "Seninle kalayım. Hem gece bir şey olursa yanında olmuş olurum." Dedi. Gülümsedim.

Lando'nun bir şey söylemeye yeltendiğini görünce yüzüne yastık bastırdım. "Hele bi ağzını aç, bak ne yapıyorum sana!" Koluyla beni bileğimden yakalayınca kaçmak için yeltendim ama sıkı tutmuştu. Diğer elimi Charles'a doğru uzattım. "Yardım et!"

"Charles karışma! Bittin kızım sen!" Charles elini uzatıyorda bana yetişemiyormuş gibi yapıp gülünce içimden küfür ettim. Lando beni tek hamlede omuzlarının üzerine smackdown yapar gibi alınca düşmemek için boşta ki elimi sırtına koydum ve çığlık attım.

"Ya ben kaza geçirdim! Başım dönüyor Lando!" Diye bağırsamda beni omzunda sallamaya devam etti. Yürüyüp bir yere girdi ama başım ters olduğu için anlamadım. Beni resmen fırlatınca, odama geldiğini anladım. Yatağa düşmüştüm. Harbi başım dönüyordu. Tavanı izledim.

"Hele biraz kendime geleyim, sıçıcam ağzına. Charles'ı çağır."

"Sonunda sevgili oldunuz dimi." Diye sordu. Her şeyi ona anlatmıştım, tabi ki erkek kardeş gibi durumu kıskanıp yok yapamazsın bilmem ne falan yapsada arkamda duruyordu.

O çıktıktan sonra odaya Charles girdi, kapıyı kapatıp Yatağa oturunca bende doğrulup oturdum. "Konuşma vakti geldi sanırım." Dedim. Başını salladı ve ellerimden tuttu.

"Fiore, seni ilk Monaco'da gördüm ve gördüğüm andan itibaren senden etkilendim. Beni etkileyen şey baş döndüren güzelliğinin yanı sıra, gülümsemen, gözlerin, konuşma tarzın.. sayabileceğim daha çok şey var. Ben seni seviyorum Fiore. Hatta sanırım aşık oldum sana. Gerçekten sen yanımdayken çok güzel hissediyorum. Benimle çıkar mısın?"

Gözlerim dolmuştu, Gerçekten o saf sevgisini hissediyordum. Ellerinin titremesi bile anlatıyordu her şeyi, düşünmeye ne gerek vardı o zaman?

"Charles, bende senin yanındayken sanki böyle çocuk oluyorum. Yani, çocuk oluyorum derken, sen bana o gözlerle bak diye, bana gülümse diye cilve yapasım geliyor. Eskiden olsa bu çok absürt olurdu ama artık sevgili olduğumuz için, hazırlıklı ol." Dedim. Gülümsemesi büyüdü,

"Kabul ettin yani?"

"Evet!" Öyle sert sarıldı ki bana yatağa düştük ve beynimin zonkladığını hissettim. "Ah, Charles! Yavaş." Diye söylendim. Geri çekilip elimden tuttu ve doğrulmama yardımcı oldu "Özür dilerim! Bir anda şey ettim."

Until I Found You || Charles Leclerc Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin