10- "Special recipe coffee."

50 5 0
                                    

"Fiore!"

Eşyalarımı toplarken seslenilmesiyle başımı kaldırdım. Charles 2. Olmuştu. "Charles?"

"Bugün yaptığın şey benim için çok önemliydi. Sana nasıl teşekkür etsem bilemedim bu yüzden klasik yoldan gideyim diye düşündüm. Dönünce bir kahve içelim."

Kalbim küt küt atarken ateş basmıştı. Bir an önce buradan çıkmak için konuşmaya başladım. "Tabi, olur. Hatta benim kafem de içelim. Ama kafe kapandıktan sonra içelim yoksa hayranlar fln." Dedim.

"Anlaştık o zaman." Gülümseyip yanımdan uzaklaşınca derin bir nefes aldım. "Fiore hadi, gidiyoruz." Çalışanlardan biri dışarıdan seslenince hemen çantamı koluma taktım.

"Geldim!"

...

Bugün kafedeydim, Bella'nın sınavları olduğu için garsonluk yapıyordum. Saat 4 gibi vasseur beni aramıştı ve yarın Pierre'nin düğünü olduğunu ve benimde gelmem gerektiğini söyledi.
Tabi ki de reddettim ama Konuştuğunuz kişi Vasseur ise, öyle bir laflar eder ki adam öldürmeye bilr ikna olursunuz.

Bende bir şekilde kabul ettim işte.

Charles ile olan buluşmadan sonra evde kaos olacaktı herhalde. Kıyafet seçecektim, sonra ona saç makyaj ayarlayacaktım.

Oha buluşma dedim.

Harbili resmen date e çıkıyoruz.

Kapanma saatine yakın sadece 2 masa kalmıştı. Onlarda daha yeni gelmişlerdi. Siparişleri Carla'ya söylerken kapının açılma sesi gelince yeni müşteri gelmiş olması moralimi bozacaktı ki gelen kişinin Charles olduğunu anlamam ile yüzüm güldü.

"Şuna bak şuna, demek bu?"

"Carla! Şhh-- Charles! Hoş geldin."

"Hoş buldum, demek garsonlukta yapıyorsun. Yapmadığın başka bir şey kaldı mı?" Utanarak başımı çevirdim. Eliyle perçemi mi geriye itip "Yakışmış." Dedi be gülümseyip masalardan birine oturdu.

Yaptığı şeyle şok geçirmiştim resmen. Kalbim biraz yavaş hayvanlık yapma.

"Dünyadan Fiore'ye, siparişler hazır." Kendime gelince bana imayla bakan Carla'nın elinden ilk tepsiyi aldım ve Masaya götürdüm.

Ardından ikinci tepsiyi diğer masaya götürdüm. İçecekleri indirirken kız olan "Siz fioeria'nın sahibi değil misiniz?" Diye sordu.

"Ah, evet. Beni tanıyor musunuz?"

"Elbette! Monaco da yaptığınız moda şovuna biletler tükendiği için katılamamıştım ama daha bugün yüklü bir alışveriş yaptım sizden. Burada mı çalışıyorsunuz?"

Kız çok tatlıydı ve heyecanla hızlı hızlı konuşuyordu. Gülümseyip "Aslında sahibiyim. Neyse, daha fazla rahatsızlık vermeyeyim. Sizlere afiyet olsun." Dedim Charles'ın yanına gittim.

"İşim bitene kadar sana bir şeyler getireyim. Ne istersin?"

"Su yeterli olur." Başımı sallayıp dolaptan bir şişe su ve bardak alıp masasına indirdim. "Buyrun efendim."

Dediğim şeye güldü. Carla'nın yanına gittim. "Başla."

"Sadece birer kahve içeceğiz Carla, başka bir şey yok." Bakışlarıyla her şeyi anlatırken başını iki yana salladı. "Başka şeylerde olacak merak etme."

"Carla!"

"Aa bak, masa boşaldı. Hadi iş başına." Dedi ve kalçama vurup beni tezgahın oradan çıkardı. İlk masadan hesabı aldım. Tabakları alacakken konuştuğum kızla arkadaşının da kalktığını görünce bırakıp yanlarına gittim.

Until I Found You || Charles Leclerc Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin