8Bölüm OH AİLESİ

898 71 21
                                    


"Siz ikiniz"eli Sehunla beni gösterirken," Siz ikiniz tanışıyor musunuz?"

Hiçbirşey bu kadar beter olamazdı.Bir adım öne atmamla Sehunda patladı"Hayır,tanışmıyoruz-"aynı anda cevaplamıştık,"Evet,tanışıyoruz-"

"Asansörde."

"Partide."

Siktiğim çeneni kapa Sehun.Kafamda büyüyen şişman bahaneyle saçma sapan konuşmaya başladım."Evet efendim.Uhm tanıştık ıhmm...partideki...asansörde."

Herkes bu yalanın doğru olmadığını anlayabilirdi hadi ama,Sehun'u şuan bakışlarımla öldürmek istiyordum.
Aslında benimle bu kadar fazla ilgilenmesi hoştu fakat insanlar bizim neden böyle davrandığımızı farkedebilirlerdi ve daha fazla bu konu hakkında düşünmek bile istemiyordum.

Bay Jae Sun başını çevirdiğinde yüzü kasıldı ve Sehun'un elinde tuttuğu ilk yardım çantasına kilitlendi,"Bir yerin mi incidi?"

"Hayır,Luhan'ın bir şeyi yok"

Bay Jae Sun dikkatinin hepsini bana vererek döndü."Bir yerin mi incindi?Nerede?Nasıl oldu bu?"

Ani endişesi karşısında şaşırmıştım."Hayır efendim.Ben iyiyim.Halledebilirim."

"O iyi hyung,şimdi müsaade et."Sehun üzerime doğru gelirken konuştu.

" Yaaaa,neden burdasın?"Bay Jae Sun ve Sehun karşı karşıya geldiklerinde,"Kendi dinlenme salonun yok mu senin?"

Gözlerim şokla genişledi,Bay Jae Sun haklıydı fakat, resmi olmayan samimi bir şekilde üstü kapalı konuşmuştu onunla.

"Üzgünüm,seni şaşırtmış olmalıyım."İlk yardım çantasını Sehunun elinden zorla kendine çekti ve bana gülümsedi." Biz kuzeniz."

Bekle,Ne?"Onun kuzeni misin?"Tekrarladım. Derin bulanık düşüncelere bodoslamasına dalmıştım ve biran neden ona Sehun-ah diye seslendiğini yeni farkettim.

"Evet kuzeniz,ve ben iki yıl ondan daha büyüğüm."Bay Jae Sun açıklama yaptı.

Karşı karşıya kaldığım durumun gerçekliğini sindirmek için zamana ihtiyacım vardı.İyi tarafı,Sehun ve benim ilişkim onların kuzenliği tarafından gölgede kalmıştı.Şanslıydım ve bu nedenle kendimi bağışlayabilirdim."Şimdi gitmeliyim efendim, yarın ki toplantı için hâlâ yapmam gereken hazırlıklar var."

"Elbette gidebilirsin."Bay Jae Sun onayladı.Önünde doksan derece eğilerek ona ve Sehun'a selam verdim.

Ofisime koşar adımlarla ilerledim,Bay Jae Sun ve Sehun'un birbirine olan benzerliklerinin pek bir yardımı olmuyordu bana.Onların her bir parçası birbirine benziyordu ve aslına bakarsanız her ikisi de fazlasıyla çekiciydi.Ama her ne kadar bunu inkar etmekten nefret etsemde,Sehun daha fazla keskin özelliklere,cesarete,ve çekiciliğe sahipti. Sehun doğduğumundan beri lüks bir hayat'a auraya sahipti fakat Bay Jae Sun bu başarıyı kendi elleriyle elde etmiş gibi görünüyordu ve muhtemelen aralarındaki temel bir farkta buydu. Eşyalarımı masamdan alırken neden onları karşılaştırdığımı lanet derecede merak ettim.Öncelikle,ben kendim gidebilirdim,ve gün içinde yeterince bana zarar vermemiş gibi Sehun beni arkamdan takip etmişti.

" Luhan-ah,bunu unuttun."ilk yardım çantasını bana uzatırken söyledi.

Eşyalarımı çantamın içine tıkıştırırken devam ettim"Buna ihtiyacım yok."

Çantayı masamın üzerine büyük bir gürültüyle bırakıp daha yakınıma geldi,gözleri yalvarır gibiydi "Luhan-ah..."

Rahatsızlıkla kaşlarım çatıldı,aşırı sevimsiz tiz sesiyle beni böyle çağırması beni öfkeden delirtiyordu."Luhan-ah...Luhan-ah..."Yüksek bir tonda patladım."Şunu kesebilir misiniz?-Efendim."

StrangerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin