6. Bölüm

169 10 4
                                    

Dersimin bitmesine 10 dakika vardı ve benim acayip derecede karnım ağrıyor bir oraya bir buraya kıvrıldım hoca erken bırakınca eşyalarımı toplamaya başladım.

Tam çıkacakken poyraza mesaj atmak için telefonu elime aldım;

Ben;
Poyraz dersim erken bitti beni almaya gelir misin?

Poyraz;
Tamam 5 dakikaya çıkıyorum bir yerde oturup bekle

Önünü de kapat üşüme

Mesajını beğendim ve sırıtmaya başladım beni kıskanması hoşuma gitmişti.

Okulun karşısında kafe vardı oraya gidip tatlı sipariş edip afiyetle yedim. Gelicem demişti ama gelmemişti telefonuma baktım saat 2 ye geliyordu.

Gelmişti sonunda paşam hızla arabaya bindim azarlamaya başladı " kızım üzerindeki bez parçasıyla hasta olacaksın önünü kapat diye boşuna mı söylüyorum?" Baya bi söylendi takmadım

" benim askeriyede işim var seni bırakıp gideceğim" bu anı bekliyor gibi atladım. "Benim canım çok sıkılıyor da bende gelseeem oluuuur muuuu?" Duygu sömürüsü yapmam gerekiyordu. Kabaca reddetti bayağı bi ısrar ettikten sonra kabul etti. " tamam ama bir şartım var" "ne ki?" Üzerimi işaret etti " üzerine bir şey giyeceksin" nası ya? " yanımda bişey yok ki" dedim. "Ama bende var" dedi. Sıçtık ya arka koltuğu işaret edip "orda uzun bir şeyler olacaktı" dedi. Uzanıp aldım giyecektim ama askeriyeye girene kadar hahaha tamam deyip üzerimdeki ceketi çıkarıp üzerime geçirdim sweathtshirtü bana sırıtarak bakıp duruyordu mal

askeriyenin önüne geldiğimizde güvenlikti galiba ismini bilmediğim adamlar poyraza selam verip kapıyı açtılar içeri girdiğimizde etrafa baktım baya büyük ağaçlık bir alan vardı parkur felan vardı büyük ihtimal yeni gelenler içindir

Arabadan inip bina gibi bir yere girdik poyrazın odasıydı sürekli sorular yağdırıyordum bu askeriyeye gelince neden bu kadar ciddi oldu ki böyle gülmesi gerekiyordu bunun suratsız çekilmez de bu şimdi

Yaklaşık yarım saat kağıtlara boş boş bakıyordu canım sıkılmıştı benim burası hiçte eğlenceli değildi camdan baktım bir kaç kişi vardı poyraz kalkıp yanıma geldi " kahve içmeye yan tarafa gidelim hem seni bizimkilerle tanıştırayım" çok heyecanlıydım belimde destekleyerek gitmem gereken yere yönlendirdi kalabalık olan yerde benden uzaklaştı yiyecektim sanki bir yere oturdum etrafımda bir sürü birileri vardı onlar bana ben onlara bakıyordum poyraz kahve alıp geleceğim dedi ve gitti. İnşallah acı getirmez diye içimden geçirdim sonra üzerimdeki uzun ve dizime kadar gelen şeye baktım kimse bana bakmıyorken üstümü çıkarıp omuzumda bağladım

15 saniye felan sonra biri yanıma geldi ve tam karşıma oturdu. Merhaba diyerek elini uzattı " ben emir" bende elimi uzatıp koşacak kendimi tanıttım baya yakışıklı biriydi ama poyraz görse döverdi etrafıma baktım kimse yoktu emir " sen birinin yakını mısın buraya gelmenin sebebi ne?" Diye sordu ne uydursam diye düşündüm " kardeşimi ziyarete geldim bedelli gelmişti bayağıdır da görüşemiyorum ailemle birlikte yaşıyor da" ne kadar da kaliteli yalan buldum yaa " anladım" dedi. O da 6 aylığına gelmişti biraz konuştuk felan numaramı istedi lafı uzatınca suratı düştü bende numaramı vermediğim için felan diye zannettim sürekli arkama bakıp duruyordu. Arkamı dönmemle poyrazın göğüsüne çarpmam bir oldu. Sıçtığımın kanıtı.

Poyraz emiride benide odasına götürdü ikimizinde azına sıçtıktan sonra ceza vermek için kıyafet giydirdi asker forması içinde kayıp olmuştum formanın dirsek yeri benim ellerime geliyordu kıvırıp elimi açtım paçalarıda aynı şekildeydi

Poyraz emiride benide odasına götürdü ikimizinde azına sıçtıktan sonra ceza vermek için kıyafet giydirdi asker forması içinde kayıp olmuştum formanın dirsek yeri benim ellerime geliyordu kıvırıp elimi açtım paçalarıda aynı şekildeydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Koyu kahve (askeri kurgu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin