10. Bölüm

166 9 16
                                    

Poyraz'dan;
Evden çıkıp askeriyeye gelmiştim işimi erkenden bitirip dilay ve Ecem ile ilgilenecektim dilay çok güzel bakıyordu Ecem e sanki annesi gibi şevketli ve sabırlıydı Ecem ile ilgilenirken kendi odama girdim Ali'nin olduğunu biliyordum bir kaç evrak imzalamam gerekiyordu gerekli olan evrakları imzaladıktan sonra Ali "kahve al beni bekle"dedi 

Aşağıya inmiştim telefonlar çok yoğun olduğundan açılmamıştı kahve için sura beklerken o it arkamda biriyle konuşuyordu " işte poyraz komutanın kız kardeşi herhalde ismi dilaymış ama çok sexiy karıydı poyraz komutanın kardeşi olmasına şaş"- kendime çekip yumruğumu yüzüne geçirmiştim dudağı kanıyordu bir aç kez daha vurdum neresine geldiğini görmeden vuruyordum beni tutmaya çalışıyorlardı ama etrafımdaki sesleri duymaz olmuştum beni birileri çekiştirip odama sürüklediler sinirden kendimi öldürecektim

o nasıl benim sevdiğim kadına böyle bir şey söyleyebiliyordu ya kapıyı kilitlediklerini duydum masanın üzerinde ne varsa hepsini duvarlara yerlere fırlatmıştım masanın üzerindeki demir kalemliği alıp cama fırlattım sinirden ne yaptığımı bilmiyordum camlar her yere döküldü fırlatacak birşey bulamadım kapıyı yumruklamaya başladım kimse açmıyordu " AÇIN ŞU KAPIYI O PİÇE GÖSTERECEĞİM GÜNÜNÜ ONU ÖLDÜRMEZSEM SAKİNLEŞEMEM AÇIN ŞU KAPIYI" deyip kapıya tekmeler atıyordum.

Başım dönüyordu oturdum koltuğa ellerim ayaklarım titriyordu. Bir süre oturdum sakinleşmeye bekledim sakinleşmezsem çıkarmazlardı biliyordum cebimdeki sigara paketini çıkarıp bir dal aldım yakıp üst üste içtim bir tane değil iki tane değil yeni aldığım pakette iki tane kalınca bıraktım ayağı kalktım sakinleşemiyordum sonra tekrar oturdum

kapı açıldı bir anda içeriye birilerinin geldiğini duydum ama kafamı kaldırıp bakmadım bişe " Ali o piçi savunacaksan git" " hayır ben geldim" dilay ın sesiydi bu kafamı kaldırdım dilay ve yanında Ecem  hemen ayağı kalktım dilay bana sarıldı çok güzel kokuyordu kahr etsin çok güzel kokuyordu onun sarılması bile beni sakinleştiriyordu sonra odanın duman altı olduğunu fark ettim Dilay'dan uzaklaşıp " oda çok sigara kokuyor çocuğu çıkart ben söylersem açmazlar" kafasını salladı ecemin elini tutup kapıya doğru seslendi " Ali ecemi alır mısın?" Kapı hemen açıldı ecemi aldıktan sonra geri kitledi

dilay şaşırmış bir şekilde etrafı inceliyordu bana " ne oldu da bu kadar sinirlendin" diye sordu önemli değil deyip geçiştirdim gelip yanıma oturdu kendime çekip sarıldım. Saçlarından öptüm " Emir'e ne yapmışsın çocuk ne halde öyle" dedi dayanamadım "O PEZEVENGİ Mİ KOTUYORSUN SEN İSTERSEN BENİ BIRAK ONUM YATAĞINA GEÇ NE DERSİN" ne dedim ben Allah kahr etmesin dilay kalkıp tokat attı gözleri doldu bağıramadı babasının ona yaptığı şeyleri yapmıştım Allah belamı versin ki demeseydim yatağına geç ne demek ya Dilay ağlamaya başladı ama ses çıkarmıyordu elimi uzattım saçını sevmek için benden korktu ilk defa benden korkuyordu o adam gibi yaptım tabi ki korkar nefes alamadım dilay koltuğun kenarındaki duvara yaslanıp yere çöktü

dizlerini kendine çekip ağladı dakikalar boyunca ben hiç bir şey yapamadım en sonunda yanına gittim sarıldım ama benden korkuyordu bana sarılmıyordu sinirle ayağı kalktım odadaki aynaya yumruğumu geçirdim dilay sıçradı ayna yere düştü ve dilay daha çok ağladı ellerim kan içerisindeydi umursamadım gittim ellerinden tutup kaldırdım ve sarıldım karşılık vermedi " özür dilerim, özür dilerim, özür dilerim öyle demek istemedim yemin ederim öyle demek istemedim bir anlık sinirle söyledim lütfen benden korkma"

Birazda olsa kendine gelmişti bana sarıldı daha çok ağladı daha çok sarıldı " özür dilerim" yüzünün heryerini öptüm saçlarından öpüp kendime çektim ne kadar zamandır öyle kaldık bilmiyorum bizi ayıran şey ecemin " hadi ama parka gideliiim" diyen sesiydi. Güldüm diktada güldü elini yüzünü yıkadı odadaki su ile yerler battığından takmadım sonra sarılarak çıktık odadan dilay elime baktı " şunu sar çocuk görmeden korkmasın" dedi kafamı salladım

Ecem dilaya doğru koştu ben elim arkada bir şekilde Ali ile Ali'nin odasına gittik Ali elime pansuman yapıyordu " kardeşim hayırdır dilay geldi süt dökmüş kediye döndün ne iş?" Diye sordu güldüm bişey demedim ısrarla sorunca " kardeşin aşık oldu ne olacak hemde küçük bir kadına" o da güldü elimi sardıktan sonra " hadi bakalım sen karın ve kızın ile iyi parkta gezmeler kardeşim" deyip sarıldı. " inşallah o günleri görürüz aslanım inşallah sizde görürsünüz"

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~bölüm biraz kısa oldu ama olsun
Nasıl olmuşşş?

Koyu kahve (askeri kurgu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin