Askeriyeden çıkmıştık ben araba sürüyordum dilay yan tarafımda yolu izliyordu Ecem ise arka koltukta uyukluyordu askeriyeden çıktıktan sonra hiç konuşmamıştık kırmızı ışıkta durdum dilaya döndüm hala etrafı izliyordu ona yaklaşıp yanağından öptüm gülümseyerek bana baktı ışığa baktığımda hala kırmızıydı tekrar yaklaşıp çenesinden öptüm güldü yeşil yanınca tekrar yola odaklandım dilay yaklaşıp yanağımdan öptü küçük çocuklar gibi heyecanlanmıştım ama kokusu ayrı bir harikaydı dikiz aynasından Ecem'e bakınca bizimle ilgilenmediğini uyumak üzere olduğunu gördüm dilaya dönüp " baksana bizim kız uyuyor parkta biz eğleneceğiz herhalde" deyip göz kırptım dilay gülüp arkaya baktı Ecemin uyuduğu gördüğünde daha çok güldü
Bildiğim sadece ailelerin gittiği bir park vardı yarım saatlık yoldu zaten oraya yaklaşınca park yeri aramaya başladım bayağı bir kalabalıktı camımı indirip etrafa bakıyordum bir tane adam " abi biz şimdi çıkacağız istersen buraya koy arabanı" dedi. Teşekkür edip bekledim adam çıkınca yerleştim sonra Ecemi kucağıma aldım ve dilayın elini tuttum piknik alanlarına doğru yürüdük sonra boş biryer bulunca oturduk masaya dilaya birazdan geleceğimi söyledim o sırada Ecem uyanıyordu en yakın markete gidip çikolata, cips, çekirdek, içecek felan aldım markette işim bitikten sonra dilayların yanına ilerledim
Dilay ecemin peşinden koşturuyordu gülerek onları videoya çektim dilay arkasını döndüğünde beni gördü gülümsedi " Dilay kızı bırak rahat rahat oyun oynasın" Ecem için endişeli olduğunu biliyordum ama dilay bir şey olsa engelleyemezdi bana bakıp " ama düşerse" " birşey olmaz düşe kalka büyüyecek zaten" zar zor ikna edip dilayı kurulduğumuz masaya götürdüm. Aldığım şeyleri görünce kızmaya başladı " ya çocuğu emanet ettiler sağlıksız mı beslensin zararlı bunlar" bayağı bir söylendi ama dinlemedim sonra Ecem bize doğru geldi ve çikolata istedi bende masadan alıp açtım dilay beni sinirli bir şekilde izliyordu Ecem'e uzattım yemeğe başlayınca dilay tekrar söylendi " ya benim daha cümlem bitmedi sen hala çocuğa veriyorsun" " bişey olmaz bir kereden" bana ters ters bakıp yerine tekrar oturdu güldüm ecemde yanımda oturuyordu ters de bakamıyordu çok tatlıydı öpesin geldi ama dilay ' herkesin içinde neden öptün' diye söylenirdi Ecem elleri çikolatalı bir şekilde bana uzattı bende "reis orda şimdi söylenir felan bana hiç bakma" Dilay bana bakıp " ben söyleniyor muyum?" Dedi yatta yedik " hayır yani ben lafın gelişi öyle söyledim" yine reine başlamıştık biraz daha vakit geçirdik saat 10 a kadar bişeyler yiyip içmiştik ecemin uykusu geldiğinden eve dönmüştük dilay Ecem in üstünü değiştiriyordu bende odamda üzerimi değiştirip mutfağa gidip su içtim dilayın odasına girmeden kapıyı çaldım içeri girdim Dilay ecemin saçlarını topluyordu içimden anne olsa ne kadar iyi bakar diye geçirdim dilay bana bakıp gülümsedi ecemin saçları bitince yanıma gelip kollarını boynuma doladı parmak ucunda durarak çok güzel kokuyordu bende ellerimi beline doladım kafamı boynuna gömdüm bir süre bekledim sonra benden uzaklaştı Ecem'e baktığımda ise bize bakıp gülümsüyordu lamba açık bir şekilde yatağın olduğu kısıma doğru ilerledim uzandığımda Ecem bana sarıldı dilay gelince beni bırakıp dilayın göğüsüne uzandı ben telefonuma gelen mesajlarıma bakarken Ecem'le Dilay uyumuşlardı bende telefonumu bırakıp uyudum
Dilay'dan;
Gözlerimi araladığımda saatin erken olduğunu güneşin tamamen ortaya çıkmadığından anladım sonra ecemi kontrol edip uyudumSaat 10 gibi kalkmıştım etrafıma bakınca kimsenin olmadığını fark ettim tuvalete giderken içeriden gelen çizgi film seslerini duydum elimi yüzümü yıkayıp poyrazların yanına salona gittim poyraz uzanmış ecem onun göbeğinde oturuyordu Ecem beni görünce "dünaydın" dedi poyrazda bana dönüp gülümsedi yanlarına gidip ikisinide öptüm poyraz bu hallerime her seferinde şaşırıyordu ben ondan uzaklaşmak istemiyordum ayrı bir eve de gitmek istemiyordum umarım tartışmayız poyrazın yanına uzandım beraber üçümüz çizgi film izledik sonra Ecem " ben acıktığm" dedi hemen yerimden kalktım poyrazında zar zor kaldırdım ona etrafı toplamasını söyledim bende mutfakta patates doğruyordum air fryer a attım ve masayı sildim patatesler pişince tabaklara koyup masaya yerleştirdim salona geçtim bizimkileri çağırmak için ama onlar hala oturuyordu " ya poyraz sen neden oturuyorsun iş dağılımı yapmadık mı?" Poyraz ofladı " kahvaltıdan sonra yaparım" " hayır yardım edeceğim şimdi yapacağız" tamam diyip toplamaya başladık çok bir şey yoktu hemen halledip mutfağa geçtik kahvaltımızı yaparken biraz lafladık sonra birlikte toplayıp dışarı çıkmak için hazırlandık poyraz havanın güzel olduğunu ve dışarı çıkmamızı istedi ama ilk önce askeriyeye gidecektik ecemi hazırladım
Tepeden topuz yaptım rahat olsun diye sonra kendime de buz mavisi bir pantolon üzerine siyah poyrazın switini aldım biraz böldü ama güzel durmuştu saçlarımı aşağıdan topuz yaptım ve akşama kadar dışarıda
olacağımızdan siyah sırt çantama ıslak mendil, ecem için bir kaç parça birşeyler aldım rimel sürüp çıktım poyraz bizi bekliyordu Üniformalarını giymiş bir şekilde evden çıkıp arabaya yerleşince poyraz askeriyeye doğru sürdü~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kusura bakmayın hiç bölüm atamıyorum vaktim olmuyor galiba kitabı sileceğim kimse okumadığından dolayı ama belli değil
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koyu kahve (askeri kurgu)
Teen FictionAilesinden şiddet gören bir kızın hava almak için parka gittiğinde asker ile karşılaşması