Kalbimdeki Yara

(2) Neredesin Asrın?

Mira Özel

Pencereden odanın içine sızan gün ışığıyla gözlerimi açtım. Saate baktım. 13.00 mü? Okadar uyuduk mu ya? Yataktan kalkmaya çalıştım. Gözlerimi kollarımın arasında uyuyan Kaya'ya çevirdim.Düzenli nefes alışları uyuduğunu gösteriyordu Yatağa geri uzandım. O uyanana kadar bekleyecektim. Ellerim gözünün önüne gelen sarı ve turuncu karışımı saçlarında gezindi. Kirpiklerine, kaşlarına, burnuna, dudaklarına dokundum. Yüzünü ezberlemek istiyordum. Farkettiğim gerçekle ellerim dudaklarında kaskatı kesildim.

Uyurken hiç sayıklamamıştı. Kabus görmedi mi?

Yerinde kıpırdadı. Yavaş yavaş gözlerini araladı. "Mira?" dedi uyku sersemliğiyle. "Saat kaç ya heryerim ağrıyor."

"13.00"

Hızla yatakta doğruldu. "Ne okadar oldumu ya?"

"Bebek gibi uyumuşuz."

Odada etrafına bakındı. "Asrın?" Asrın'ın yatağı boştu. Yataktan kalktı. "Asrın nerede?" Aceleyle kapıdan çıkıp merdivenleri inmeye başladı. "Kaya! Beni bekle." Peşinden aşağı indim.

Gördüğüm manzarayla güldüm. Kuzey , Ateş ve Asrın kahvaltı hazırlıyorlardı. Lena hala uyuyor olmalıydı.

"Abi insan bi haber verir ya korktum."

Kuzey güldü. "Ne diyecektik? Size iyi uykular biz kahvaltı hazırlıyoruz mu?" Yanlarına gittik.

"Ya Kaya bişey söyleyecektim sana unuttum."

Salatalardan birini ağzına atarken "Söyle?" dedi.

"Unuttum."

Ateş konuşmamıza atladı bir yandan sofrayı hazırlarken. "Yenge senin b12 tavan galiba herşeyi unutuyorsun bu aralar."

"Neyse hatırlayınca söylerim."

"Günaydın." Lena'nın sesiyle başımı merdivenlere çevirdim.
Siyah yarım atleti ve şortu ile yeni uyanmış gibiydi. Kuzey herzamanki gibi yalakalık yaparak Lena'nın yanına geldi.
"Aşkım bir insan nasıl uykudan yeni kalkınca bile bu kadar güzel olabilirki? Sana bakınca bir prenses görüyorum harikasın ya."

Kaya yanındaki koltuktaki yastığı alıp Kuzey'in kafasına fırlattı.
"Başlama yine yalakalık yapmaya." Kuzey yerdeki yastığı alıp Kaya'ya geri fırlattı. "Ne alaka ya yalakalıkla."

Başıyla beni işaret etti. "Sende sevgilini şımartabilirsin."

"Kahvaltı hazırrrr!"

"Kurt gibi açım."

"Bende."

Masaya geçtik. Sofrayı donatmışlardı. "Niye bu kadar çok şey var sofrada?" Asrın gözlerini devirdi. "Yememiz için."

Ateş başını salladı. "Adam haklı dağılın beyler."

"Ee evde mi duracağız bugün."

Hepimiz Kuzey'e ters bir bakış attık. "En son dışarı çıktığımızda sızlanmak dışında bişey yapmadın Kuzey."

"O sayılmaz alışveriş yapmıştık."

Asrın heyecanla "Parka gidelim?" dedi.

Bu seferde Ateş Kaya'ya ters bir bakış attı. "Aman kalsın." Kaya ona salıncakta şaka yaptığı için bir daha salıncağa bineceğini sanmıyorum. Bıkkınlıkla nefesimi verdim. "E ne yapacağız?"

"Evde duralım ya. Kutu oyunları getirmiştik."

"Hepsini en az bin kere oynamışızdır."

"Yeni bunlar elimizi bile sürmedik."