-²³

482 19 3
                                    


-

Nihayetinde hastaneden çıkmıştım ve Kuzey beni büyük bir heyecanla ikimiz için tuttuğu eve götürüyordu. Direksiyonu tutan elleri bile heyecandan rahat durmuyor ve kendi kendine ritim tutuyordu.

Sürekli olarak bana dönüyor ve kırmızı ışıklarda dudağımdan öpüp duruyordu. "Evi zaten gördüm Kuzey, fotoğraftan da olsa birlikte seçtik." Dediğimde arkama yaslanmış ve onun bu çocuksu heyecanını büyük bir zevkle izliyordum.

"Evi siktir et, birlikte yaşamaya başlıyoruz. Ben ona heyecanlıyım."

"Her gün sikiş var galiba?" Sorduğum soru ile küçük bir kahkaha attı ve başını aşağı yukarı salladı. "Dediğin gibi ırz düşmanıyım napayım, senin haşmetliyi görünce benim kafa gidiyo."

Tek bacağımı kendime çekip ona baktım. "Yine de bu kadar açık sözlü olman korkutucu. Götümü sağlam istiyorum."

Şansıma yine kırmızı ışık çıkmıştı ve elini sıkarak zafer kazanmış gibi sevindi. "Rahat bırak beni manyak." Koltukta kenara kaydığımda üzerime doğru eğildi.

"Oğlum, tüm imkansızlıklara karşı aldığım götü sence aynı evin içerisinde salar mıyım ben?" Söyledikleri hoşuma gitse de elimi göğsüne koyarak hafifçe ittirdim. "Kuzey, şuan olmaz. Zaten seninki kalkmaya yer arıyor. Arabada olmaz." Dediğimde yeşil ışık yanmıştı.

Üzerimden çekilerek yola döndüğünde eskisinden daha hızlı sürüyordu. "Şu siktiğimin evine bir varamadık zaten."

Hafifçe kıkırdayarak boşta olan elini tuttum. "Tamam sakin sür şu arabayı. Zaten omzum hâlâ ağrıyor."

Hızı aniden düşürerek bana yandan bir bakış attı. "Şimdi iyi mi?" Başımı aşağı yukarı salladım.

Kısa bir süre sonra eve vardığımızda yüzümde oluşan gülümsemeye engel olamadım. Evimiz aşırı tatlıydı. Belki de burada Kuzey'le yaşayacak olmam beni heyecanlandırıyordu ama içimdeki neşeye engel olamayarak kendimi arabadan dışarıya attım. "Burası sadece bize ait. Sadece ikimiz.." evi büyülenmiş gözlerle izlerken eski evimle kıyasladım. Elbette eski evim daha büyüktü fakat hiçbir zaman beni böylesine heyecanlandırmamış ve huzurlu hissettirmemişti.

Kuzey yanıma geldiğinde sanki yeni evlilermişiz gibi beni kucağına aldı. Omzuma dikkat ederek yavaşça kucağında yerimi aldığımda aynı anda hem bacaklarımı hem kollarımı bedenine sardım.

"Amma da ağrısın." Dediğinde gülerek başımı boyun girintisine soktum. "Kucağına almasaydın o zaman. İlla bir yerlerime dokunmak için bahane arıyorsun."

İçeriye doğru ilerlediğimizde benim ağırlığımı tek koluna vererek anahtar ile açtı kapıyı. İçeri girdiğimizde ayağı ile kapıyı kapatıp beni içeriye ilerletti.

Başımı boyun girintisinden hafifçe kaldırarak etrafı süzdüm. Benden önce eve çalışan getirdiği belli oluyordu, her şey yerli yerindeydi. Koltuğa yayvan bir şekilde oturup bacaklarını araladığında kucağında rahatça oturdum.

Ensesindeki saçlarla oynarken yüzüne minik minik öpücükler bırakıyordum. Dudağının kenarına, boynuna ve yanaklarına ufak öpücükler bıraktığım sırada başı hafifçe geriye düşmüştü.

"Dudağımdan öpmeyi düşünmüyorsun herhalde?" Hafifçe duraksayıp omuz silktim. "Her şeyi ilk günden yapmak zorunda değiliz."

Eliyle çenemi kavrayıp başını kendisine doğru çekti. "Her gün yapabiliriz, vakit geçmesini beklemeye gerek yok." Önce dudağıma kısa bir öpücük bırakmış sonrasında ise sırıtarak dudaklarıma tamamen kapanmıştı.

Alt dudağımı dudakları arasına esir ettiğinde yapabildiğim kadarıyla ona karşılık vermeye çalışıyordum.

Sessiz evde sadece birbirine değen dudaklarımızın sesi vardı. Büyük bir hazla gözlerimi kapattığımda dilimi ağzından içeriye gönderdim.

Hafifçe mırıldanarak belimden tutup beni aşağı yukarı hareket ettirdi. Aleti üzerinde hareket halinde oldukça onu daha net hissedebiliyordum. Hissettiğim şişkinlik ile kendimi ona sertçe bastırdım. Dudaklarımızı nefes almak için kısa bir süre ayırdığında dudaklarımız ıslak ve şiş duruyordu.

Daha fazla dayanamayıp dudaklarına tekrardan kapandığımda hareketlerimiz vahşileşmişti. Alt dudağımı dişleri arasında ezdiğinde elimde olmadan ağzımdan bir inilti çıktı.

Bu onun aklını başından almış gibi daha fazla dayanamayarak beni kucağından ittirdi. Yarım ağız sırıtarak önünde dizlerim üzerine çöktüm. Önce kemerini sonrasında ise pantolonunu büyük bir hızla çıkarttığında onu takip ederek aynısını yaptım.

Üzerindeki tişörtü de bir çırpıda attığında karşımdaki görüntü ile hafifçe kanayan dudaklarımı yaladım. Ben tamamen çıplaktım o ise boxerıyla kalmıştı.

Ellerini boxerını çıkartmak adına çamaşırına götürdüğünde aletini avuçlayarak onu durdurdum. Ona beni becermesi için yalvardığım günün intikamını almalıydım. Beni oldukça zor durumda bırakmıştı ve şimdi aynısını yapma sırası bana geçmişti.

"Omzun.." dedi nefes nefese. "Devam edersek bir şey olur mu?"

Bu durumda bile beni düşünmesi hoşuma gitmişti fakat vicdan yapmak için çok geçti. "Sadece boşalmana yardımcı olacağım, birlikte olmayacağız."

Başını heyecanla aşağı yukarı salladı. Bu hâli aletimi zorlarken kendime hâkim olmaya çalıştım. Önünde diz çökmüş bir biçimde iki elimle bacaklarını iyice açarak daha da ileri doğru düşmesini sağladım.

Koltuğa iyice yayılan çocuğun aletine doğru eğildiğimde boxerının üzerinde dilimle gezindim.

Buna birkaç kez daha devam ettiğimde çamaşırı ıslanmış durumdaydı. Dayanamıyormuş gibi elleri tekrardan çamaşırını çıkartmak için hareketlendiğinde sinsice sırıtarak iki elini de tuttum.

Hem elimle okşuyor hem de arada sırada dilimi ve dişlerimi geçiriyordum hafifçe. "Çınar, sikmeyeyim belanı. Adam akıllı yap lan şunu!"

Onun çileden çıkmış haline karşılık çamaşırını çıkartıp yere fırlattım. Büyük bir rahatlama ile başımı aletine doğru ittirdiğinde tükürüklerim ile önce ıslattım.

Devasa aleti karşısında hareketlenen kendi aletimi de tutarak hızlıca ileri geri çekiştirdiğim.

Tamamen ağzıma almadan ucuna kısa bir öpücük bıraktığımda kaşları çatılmıştı. Başımı tutmuş ve aletine doğru bastırmıştı. Daha fazla dayanamayacağını bildiğim için sadece ellerimi gezindirdim üzerinde.

"Ağzıma almamı istiyorsan yalvar." Kendimden emin çıkan sesim onu çılgına çevirdi. "Bunu asla yapmam Çınar. Y-yap diyorum şunu artık." Kuzey'in ilk defa sesinin titrediğini ve konuşacak takatini kendinde bulamadığını görmüştüm. Ama geri atmaya da hiç niyetim yoktu.

Kendi aletimi hızlı hareketler ile çekiştirirken "Yalvar." Dedim. İkimiz de oldukça zor durumdaydık.

İlk başta başını iki yana salladı fakat ellerini kendi aletine götüreceği sırada iki elini de tutup buna engel olduğumda artık başka çaresi yoktu. "Sikeyim, tamam mı? Yalvarırım yap artık."

Onun pes edişi ile kendime çektirdiğim acıyı da sonlandırarak hızla ağzıma aldım. Başını geriye atmış ve yüz kızartıcı küfürler etmişti.

Önce hızlı bir şekilde yaladığım aleti istediğim kıvama getirmiş sonrasında ise sonuna kadar köklemiştim.

Bunu birkaç kez tekrarladığım sürede daha fazla dayanamamış ve geleceğini söyleyerek beni kendinden uzaklaştırmıştı.

Kendi eline geldiği sırada daha fazla dayanamayıp ben de kendi elime boşaldığımda kısa bir süre birbirimize baktık.

"Bunun acısını çıkartırım ama." Dediğinde omuz silktim. "Zevkle bekliyorum." Gülerek verdiğim cevap onun da gülümsemesine sebep oldu. Sonrasında ise dudağıma kısa bir öpücük bırakarak lavaboya gitti.

-

Ee artık final geldi :"

Odio Amar (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin