(ufuk x Barlas)
_ufuktan_
Gece boyu uyumaya çalışsam da rahatsızlık ile kıpırdanıp durmuştum
Çoğu kez Barlas babamı çağırma fikri aklıma gelse de ona çok kırıldığım için bu fikri kafamdan atıp tavana bakarak son birkaç günde yaşadığım saçma age-play olayını düşünmeye başlamıştım
Altımdaki ağrıdan dolayı ağlamak istesem de komidinin üzerinde bulunan bebefonun açık olma ihtimali ile ağlamamıştım
Ben dalgınlık ile birşeyler düşünürken kapının açılma sesini bile duymamıştım
"Bebeğim?" Başımı kaldırıp baktığımda Barlas babamın beşiğimin üstünü açıp beni alması ile tek kelime etmeden onu yanıtsız bırakmıştım
Beni kucağına aldığında dolu bezimden dolayı elimden kaçmaya çalışmıştım o ise bezimin dolu olduğunu fark etmesi ile kaşlarını çatmıştı
"Bana niye söylemiyorsun ufuk"
Bana bakarak konuşması ile ona boş boş bakıp sorusunu yanıtlamadan bırakmıştım
Dünkü olaydan sonra bide ilgileniyormuş gibi yapması çok saçmaydı
Cevap vermem ile derin bir soluk alıp hiç bilmediğim bir odaya doğru ilerliyordu
"Bebeğim yapma ama böyle üzgünüm"
"Dün şirketteki bir sıkıntı yüzünden sinirliydim"
Konuşurken onu takmayıp girdiği odayı inceliyordum bir oda dolusu emzik, biberon, bez, oyuncak, bana göre olan bebek kıyafetleri ve ortasında bulunan bana göre büyük bir bez değiştirme masası bulunuyordu
Masaya ilerleyip beni masaya bırakmış kıyafetlerimi ve bezimi çıkardıktan sonra yüzü buruşmuştu
"Hepsi benim yüzünden" kısık sesli konuşması ile ona dönmüştüm
"Çok pişik olmuş, acıyor mu bebeğim?" eli ayağı birbirine dolaşmış cevap vermememi bile takmadan telaşla eline telefonu alıp birini aramıştı
"Alo Erdal, bana acil doktor Rıfatın önerdiği pişik kremlerinden bul buraya getir"
"Eğer 10 dakika içerisinde burada olmazsan kendini öldü bil Erdal" telefonu kapatarak bana dönmüş ve popoma değmemeye çalışarak kucağına almıştı
"Hadi banyo yapmaya gidelim bebeğim "
Beni çıplak bir şekilde banyoya götürmesi ile çırpınmaya başlamıştım fakat popomun ağrısı ile yüzümü buruşturup debelenmeyi bırakmıştım
O ise banyoya ilerleyip kuvetteki suyu açıp beni suya koymuş sonra da dolapları karıştırarak elinde 2 tane renkli top ve birkaç oyuncak ile geri dönmüştü
Belki dünkü olay yaşanmamış olsaydı biraz olsun heyecanlı olurdum ama dünkü olaydan sonra bütün hevesim ve hayat enerjim çekilmiş gibiydi
"Bak baba sana neler aldı " elindeki eşyaları heyecan ile bana göstermesi ile somurtup boş boş yüzüne bakmıştım
O ise heyecanlı ifadesini yavaş yavaş kaybetmişti
"Ufuk" elindekileri küvetin yanındaki masaya bırakıp elini saçlarıma attı
"Güzel bebeğim benim" saçlarımı yavaş yavaş geriye doğru tarıyordu
"Babasının prensi " saçımı okşaması ile mayışmıştım
"Gerçekten çok özür dilerim"
"Dün öyle bir çıkmazdaydım ki seni farkında olmadan kırdım özür dilerim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİTTLE BOY
Fanfictionİşe ihtiyacı olan ufuk hiç düşünmeden imzaladığı belgenin 'age-play' belgesi olduğunu fark ettiğinde kabullenmekten başka şansı kalmamıştı Age-play B×b