kıvılcım

667 49 14
                                    

Sabır, sabır..Sabır!

Zeynep'i tam şu an görmem lazımdı bir daha gözüne gözükmemem gerekiyorsa bunu ondan duymalıydım, onun duygularını hiçbir zaman kullanmamış olduğumu biliyordum, öyleyse neden bu kadar acı çekiyordum?

Gözümün nuru..

Daha fazla bekleyemeyip gece vakti hastanenin arkasından üstümdeki hasta önlüğüyle çıkmıştım, onun iyi olduğunu görmeye ihtiyacım vardı, uzaktan da olsa.

Cüneyd hastaneden cikmis yolda içi içine sığmıyordu Zeynep'i görebilme ihtimali kalbini yerinden çıkarıyordu.

Zeynep'in kaldığı eve geldiğinde Bahadır'dan öğrendiği kadarıyla evin arka bahçesinde kalan tarafındaki odada kalıyordu, bu saatte uyumuş olduğunu düşünerek onu rahatsiz etmeden görüp gitmeyi planlıyordu

Ama planına uymayan bir şey vardı, Zeynep.

Onu perdesi aralık açık camdan görmesiyle kendini kontrol edememiş, yakından izlemek istemişti.

Bir ayağını demirliklere bastırmasıyla cama tutunup içeri girmişti, Zeynep'in bir bebek misali masum uyuyuşu onu istemsizce gülümsetmişti, yatağa yaklaşmadan yere eğilip Zeynep'in yüzünü izlemeye başlamıştı.

Kahkülleri alnını terletmişti, Cüneyd ellerini Zeynep'in yüzüne çevirip kahküllerini kızın yüzünden çekmişti.

Ellerini yüzünden çekip gideceği sırada Zeynep'in dudaklarından ismini duymuştu.

Cüneyd hasret kaldigi sesinden kendi ismini duymasıyla gözleri parlamış, anında gözleri dolarken döneceği için gözyaşlarına hakim olmuş, tekrar gülümsemişti.

İşte kız karşısındaydı yatakta dikleşmiş kendisini süzüyordu.

Hızla yatağın yanına eğilip sesi titreyerek "Zeynep.." diyebilmişti.

Zeynep'in gözlerinde ufak bir sevgi kırıntısı ararken, bir tiksinti ifadesi görmesiyle şaşkına dönmüştü, utancından başını yere eğmişti Cüneyd.

"Sen.. Neden geldin?" Zeynep'te görmek istiyordu onu yalan yoktu kalbi çarpıyordu adamı karşısında görünce, umut yoktu onu kendisinden uzaklaştırması gerektiğini doğru kabul etmişti bir kere, dönüşü yoktu.

"Sen olmadan olm-"

Cüneyd'in sesini kesen Zeynep'ti.
"Güzel zamanlarımız oldu, ama sadece o kadar işte" Eğer bunun için geldiysen gitmenin vakti geldi demişti kız, adama.

"Nasıl böyle diyebilirsin.." Cüneyd'in kalbi kırılmıştı, hata ettiyse affedilmek için her şeyi yapmaya razı olana git demişti Zeynep.

"Konuşuyorum ya, kulakların mı işitmiyor Cüneyd Efendi"

"Nasıl böyle konuşursun!" Cüneyd sinirlerine hakim olamıyordu, kalbinin hırsını parmaklarından çıkarmak istercesine kendi avcunu sıkarken tırnaklarını etine geçirmiş parmağını kanatmıştı lakin ne ki kanayan içiydi.

Cüneyd'in sesinin yükselmesiyle Zeynep ürkmüş başını yere eğmiş, dudaklarını birbirine bastırmıştı, bu anın kabus olmasını diliyordu içinden.

"Zeynep, sen benim ruhuma bir parça pansuman benden içeri bir bensin, bendensin nasıl ayırırsın benden kendini" Cüneyd Zeynep'i ürkütmekten korktuğu için sesini kontrol etmeyi başararak konuşmuştu.

Zeynep'e bir adım daha yaklaşmak bir adım atmak istemişti, yatağın kenarına doğru kalkarak oturmuştu.

Ellerini Zeynep'e uzatmış, tutmuştu kızın ellerini.

Zeynep ellerini hızlıca geri çekerek konuşmuştu,"Münasip mi böyle efendi?"

Cüneyd dudaklarını birbirine bastırmıştı, içini sinir Zeynep'in gözlerini yere indirmesiyle toz olup uçmuşken artık kızın dudaklarından çıkan her kelime adamın gönlünde bir azaba dönüşüyordu.

"Zeynep.."

Genç kız tekrar başını kaldırmış ona dolu gözlerle bakan adama çevirmişti. Cüneyd'in yaşlı gözlerini görünce suskunluğu artmış, onun da gözleri dolmuştu.

Cüneyd dolu gözlerine rağmen cümlenin devamını getirmeye kararlıydı. "Sen, benimsin Zeynep, anlıyorsun beni değil mi..?"

Zeynep her şeye rağmen son hamlesini yapmıştı,"Anlamıyorum!".

Cüneyd, gözlerinden yaşlar süzülürken aldırış etmeyip öyle mi der gibi bakmıştı kıza, "Anla o vakit.."

Ani hareketiyle kızın kulaklarına yaklaşıp dediği cümleyle, boğazı düğümlenmişti, kıza yaklaşmasıyla, vücudu titremiş tutunacak bir yer aramıştı iki kolunu kızın dikleştiği yatağın başlığında tutarak kendisini dizginlemeye çalışıyordu, kıza hâlâ çok yakınken ve gittikçe yaklaşırken..

cüretkâr' cünzeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin