KATİLİN OYUNU

2. Bölüm - Eğlenceli Korku

2. Bölüm - Eğlenceli Korku
--------------------------------------------

İnsanın içinde bir his olur ya. Ne bilim böyle bir tarafın bir şey olacak diyor, diğer tarafın hiç korkma bir şey olmaz diyor. Öyle bir şey.

Buluşacağımız yere, Metinlerin evin aşağısında ki kafe de taksiden indik. Ne kadar ısrar ettiysem hesabı o ödedi. Kafeye girdik. Metin haricinde 4 kişi vardı. 1 kız 3 erkekti. Kafenin en sonunda 8 kişilik masada oturuyorlardı. Metin'in görüş alanına girdiğimiz de arkadaşları ile sohbetini kesip bize döndü ve ayağa kalktı.

"Buse, Umay, hoş geldiniz!"

"Hoşbulduk"
"Hoş bulduk"

El sıkıştık. Metin'e 'bunlar kim?' bakışını attım. Gülümseyip arkada ki arkadaşlarına döndü.

"Tanıştırayım, bu Buse. Buse bu da Akel."

"Memnun oldum Akel" diyerek elini sıktım.
"Bende memnun oldum. Tam ismim Akel Barut Aksal. İsmim biraz karizma vibesi verdiği için 2 ismimi kullanabilirsin."

Bu çocuk böyle kendini beğenmiş birisi mi? Göstermemek için gülümsedim.

"Ben Asel Gizem Aksal. Akel ikizim olur."

"Memnun oldum Asel."

"Ben Çakıl, bu yanımda ki zeka küpü Batu."

"Memnun oldum. Ben de Metin in dediği gibi Buse."

Hepsi tatlı insanlardı. Yalnız şu Akel'e öyle bir şey söyleyemem. Daha ilk konuştuğumuz da bile böyle ise sonrasını düşünemiyorum.

Metin, "Hadi gelin biz de oturuyorduk."

Yok ya dans ediyordunuz.

Sandalyelerin birine oturdum. Yanımda ki sandalyenin birisine Umay, diğerine Asel oturdu. Erkeklerde karşıya geçtiler. Biraz sonra garson geldi. Siparişlerimizi verdik. Ben ilk kez kakaolu süt yerine sıcak çikolata istedim. Metin ve Umay da bunu anladıklarında bana bakıp sırıtmaya başladılar.

"Ne?"

"İlk kez kakaolu süt istemedin ya ona şaşırdım." Dedi Metin. Umay da kafasını sallayıp Metin'e hak verdiğini çok açık belli etti. Sırıttım. Bu günlerde yaptığım tek şey cevap vermek yerine sırıtmak ya da omuz silkmek. Napim üşeniyorum.

Yaklaşık 10 dk içinde siparişler geldi. Sıcak çikolataya saldıracakmış gibi bakıyordum. Siparişi indirdiği gibi sıcak çikolatayı içmeye başladım. Tabi acele işe şeytan karışır dimi? Malesef şimdi dilimi ve damağımı hissetmiyorum!

Ağzımın içini yelledim. Asel Hemen ayağa kalktı ve masanın üzerinde ki suyu bana verdi.

"İyi misin?"

Bir kaç yudum içtikten sonra evet dercesine başımı salladım. Tebessüm ederek yerine oturdu.

"Kızım peşinden at koşturmuyor yavaş iç şunu." Dedi Akel. Ve dediği gibi ben sinirden kıpkırmızı olduğuma eminim.

"Pardon da seni ne ilgilendiriyor Barut?"

Ne olduğunu anlamadım. Kaşları çatılmaya dişlerini de sıkmaya başladı.

"Buse yerinde olsaydım Barut demezdim." Çakıl'a anlamadım şeklinde bakışlar attım.

"Barut ismini tek başına kullanmasından hoşlanmaz da o yüzden" diye cevap verdi Zeka küpü denilen Batu.

"Neden ki?"

"Sanane. Seni ne ilgilendiriyor kızım! Sevmiyorum işte!"

Gözlerimi devirip önüme baktım. Şu çocuk niye bu kadar itici?
Evet yakışıklı. Yüzü kemikli, boyu 185 civarlarında, saçı açık kahverengi ve gözleri yeşil. Huyunu bilmeyen tatlı diyebilirdi. Benim için yüzü şu an bir eşeğin suratına andırıyor.