the chance ı give

74 16 55
                                    

" Alo? " Seokjin çalmayan telefonunu kulağına götürmüş, ortamdan kaçmak adına acil bir şey olduğunu söyleyerek restoranın dışına çıkmıştı. Yeni çekeceği reklam filmi için toplantıya gelmişti ancak o kadar rahatsızdı ki kusmak istiyordu. Babası yaşında adam ona alıcı gözüyle bakarken, o iğrenç yüzüyle ona göz kırpıp içki doldururken bir an önce gitmek istiyordu ancak çok büyük bir markaydı. Bu zamana kadar aldığı en büyük teklifti, yeni yeni ünlü olan biri için reddetme lüksü yoktu. Ancak yine de kusmak istiyordu.

Kaç bardak soju içtiğini bile bilmiyordu. Reddetmek ayıp olduğu için her uzatılanı içmek zorunda kalmıştı. Menajeri de gülerek konuşmak dışında bir şey yapmıyordu. Tek istediği şuan gerçekten acil birşey olmasıydı ve buradan uzaklaşmasıydı ancak onu ne arayan ne de soran vardı. Zaten çevresinde bütün insanlar ondan kaçmıştı, bir tek Jungkook vardı ve o da muhtemelen arkadaşlarıyla beraberdi. Seokjin'i kurtarabilecek kimse yoktu, hoş bunu kendi yaratmıştı.

" Şimdi de buruşuk insanlardan mı hoşlanıyorsun? " tanıdık soğuk sesle telefonunda olan bakışları arkasındaki bedene kaymış, Yoongi elindeki sigarayı dudaklarına götürken alayla gülümsemişti. Seokjin diğerinin en azından onu en başından beri sevmediğini bildiği için yanında rahattı. Yoongi her zaman ona nefretle davranmıştı çünkü Seokjin Namjoon'u - Yoongi'nin en yakın arkadaşı - kampüste rezil etmiş ve Namjoon'un bütün özgüvenini kaybetmesine sebep olmuştu.

NAmjoon Seokjin'den hoşlanmıştı. Diğeri melek gibi görünüyordu ve Namjoon kendine engel olamamıştı ancak Seokjin'in telefon numarasını istediğinde Seokjin'in kahkahalar eşliğinde bağıra bağıra onu rezil etmesi yüzünden hayatının hatasını yaptığını anlamıştı. Seokjin o zamanlar da şımarık biriydi, her ne kadar gösterecek özgüveni olmasa da şımarıktı. Ünlendikçe bu şımarıklığı artmış ve gün geçtikçe içindeki şeytan insanları etkilemeye başlamıştı. Melek olarak andıkları beden herkesin nefret ettiği birine dönüşmüştü.

Yoongi en başından sevmiyordu gerçi. Seokjin'in ondan para isteyen ailesine küfredip telefonu yüzlerine kapattığına şahit olmuştu. Melek yüzlü bedenin yüzünü ilk kez o gün görmüş ve o günden sonra diğerine asla melek olarak bakamamıştı. Namjoon'u uyarmış olsa da arkadaşı hiçbir zaman ona inanmamış ve en sonunda güveni tamamen yıkılmıştı.

" Niye kıskandın mı? " Seokjin de alayla cevap vermiş, Yoongi sigarasını yaktıktan sonra çakmağını ve sigara paketini cebine yavaşça koymuştu. Seokjin diğerinin dudağındaki sigaraya bakarken dudaklarını ısırmış, istememek için kendini tutmuştu. Doğrusu tam şuan bir sigara çok iyi giderdi. Alkolden bulanan zihni ve masanın altından bacağına değen bacaklar yüzünden midesi bulanıyordu, sigara çok iyi bir çözüm olabilirdi ancak biri görebilirdi. Ayrıca Yoongi'den isteyemezdi de, diğerinin vermeyeceğine de emindi zaten.

" Dudağıma öyle bakarsan benden hoşlandığını düşünmeye başlayacağım. " diye mırıldandı Yoongi. Seokjin diğerinin ona nefretle baktığını görünce o soğuk gözlerden kendi gözlerini çekmiş, derin bir nefes alıp yoldan gelip geçen insanlara bakmaya başlamıştı. İçeri gitmek istemiyordu, o aptal adamla aynı yerde oturmak istemiyordu. Diğerinin kafasında o şişeleri kırmak ve yüzüne tükürmek istiyordu ancak sakinleşmesi gerekiyordu. Her şey geleceği içindi, sakin olması gerekiyordu.

" Şu Jungkook denen çocuk hala yanında mı? Daha yatmadın mı onunla? " Yoongi'nin cümlesiyle bir şey dememiş, Yoongi kahkaha atmış ve elini Seokjin'in omzuna koyup sıkmıştı.

" Cidden istediği tek şey seninle yatmak olduğu için mi onu sürekli reddediyorsun? Gidecek diye falan mı korkuyorsun yoksa Seokjin-shi? " Seokjin yine bir cevap vermemiş, Yoongi'nin değindiği noktayı görmezden gelmeye çalışmıştı. Jungkook'u yanından göndermek istiyordu elbette. Diğerine her ne kadar kötü davransa da Jungkook peşini bırakmıyordu. Bazen durumun Yoongi'nin dediği gibi olup olmadığını da anlamıyordu. Jungkook muhtemelen o Jimin denilen çocukla sevgiliydi ya da ondan hoşlanıyordu. Seokjin neden onunla takılmaya devam ettiğine anlam veremiyordu. Parası da çok yoktu, Jungkook ondan daha zengindi. Gerçekten Yoongi'nin dediği gibi olmalıydı durum.

wish you | jinkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin