last chance

151 23 146
                                    

uhmm, bayağıdır hiçbir şeye bölüm atmıyorum biliyorum ve çoğunuz bu fice bölüm atılmasını bile itemedi ama elimde değil. bir anda aklıma geldi ve yazayım dedim. son zamanlarda sınavın da yaklaşmasıyla beraber pek uğraşamıyorum ama kafamı dağıtmış da olurum dedim.

bölüm içinde şiddet ve kan içerikli unsurlar var, bir daha olur mu bilemem. 

bu fic benim için gerçekten heyecan verici çünkü ilk defa bu kadar karmaşık bir kurguyu ele alıyorum

umarım beğenirsiniz ve desteklersiniz, hepinize sınavlarınızda başarılar diliyorum

kendinize iyi bakın

oy vermeyi ve yorum yapmayı da unutmayın, sizi seviyorumm

oy vermeyi ve yorum yapmayı da unutmayın, sizi seviyorumm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Yıldız olmak mükemmel bir duygu gibi görünebilirdi. Her yerde resminin olması, girdiğin her ortamda tanınmak ve onca güzel veya yakışıklı insanın içinde parlamak güzel bir şeydi. En azından Seokjin bu seviyeye gelene kadar öyle düşünmüştü.

Çocukluğundan beri hayali her zaman flashlar yüzüne patlayan, herkes tarafından onlarca soruyla bunaltılan ünlü olmak istemişti. Bir sürü sponsor, dizi, reklam filmleri hatta birkaç şarkı... Seokjin'in hayatı boyunca tek hayali bu olmuştu.

Flashlar altında parıldayan bir yıldız. Para hakkında düşünmesine ihtiyacı kalmamış, paranın somut olarak ne olduğunu bile unutmuş biri olmak istemişti. Kimseye kendini tanıtma ihtiyacı duymamak, bir kıyafet alabilmek için sırada beklememek istemişti.

Belki birkaç sevgilisi olur, her ay başka insanlarla magazin sayfalarına düşerdi.

Seokjin'in istediği hayat bu olmuştu.

Kendi başına, yalnızca o ve flashlar vardı. Başka kimseye ihtiyacı olmamıştı. O yüzden ne zaman hayali hakkında konuşsa ve Jungkook o günlerde yanında olacağına dair söz verse diğerine gülerdi.

Jungkook'u istemiyordu. 

Hayır hayalinde kesinlikle onun en çirkin ve en acınası halini görmüş birini istemiyordu. Jungkook'tan nefret ediyordu. Diğerinin büyüklük taslamasına, onu sürekli korumaya çalışmasından nefret ediyordu.

Sadece arkadaşlardı. Öncesinde sadece canı sıkıldığı için ya da kimse hayallerini dinlemediği için hayallerini anlattığı kişiydi. Zaman geçtikçe değişmişti bu birinin gözünde, Seokjin için hala aynıydı. Jungkook kurtulması gereken biriydi. Hayallerine ulaşmıştı, o hep istediği hayatı yaşıyordu. Jungkook'a ihtiyacı yoktu, o ortaokul çocuğu değildi. O aptala kesinlikle ihtiyacı yoktu.

Bunu herkese söylüyordu. Herkesin içinde, herkesin yüzüne asla çekinmeden ondan uzak durmalarını ve kimseyle yakın olmak istemediğini söylüyordu. Herkes bırakmıştı peşini, magazinlerde ne kadar kaba biri olduğu hakkında yorumlar olsa da hala beğeniliyordu. Kimsenin umurunda değildi karakteri, önemli olan kameranın önünde duran kusursuz yüzüydü. Seokjin sadece bedeninden ibaretti ve bunu da biliyordu.

wish you | jinkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin