Randevu
Bugün için yoğun bir kahvaltı yapmamıştım. Genelde randevularda yemek yemek kendimi huzursuz hissetmeme sebep oluyordu bu yüzden bundan olabildiğince kaçınmaya çalışmayı planlıyordum. Öğlene doğru Ezra beni aramıştı ve randevu saatini birlikte kararlaştırmıştık. Ben mesaj atmasını beklerken bir anda araması biraz garip hissettirse de bu randevu neticede bir boş zaman aktivitesinden ibaretti.
Akşam eve geldiğimde yarım bıraktığım dizimi rahatça izleyebilmek adına gün ortasında okula dair yapmam gereken her şeyi tamamlayıp kafamda tikledim. Zaman bunları yaparken o kadar hızlı geçmişti ki Ezra'nın gelmesine iki saatten az bir vakit kaldığını görünce duş almaya karar verdim.
Kendisi beni arabayla alacak ve onun karar verdiği bir mekana gidecektik. Bana fikrimi sormuştu fakat pek bir deneyimim olmadığı için onun bu konuda öncülük etmesine izin vermiştim.
Hazırlanma aşamasının tamamı nerden baksan bir saatten fazla sürmüştü.Çok hevesliymiş gibi gözükmek istemediğim için olabildiğince hafif bir makyaj ve sade şeyleri giymeyi tercih etmiştim.
Telefonu elime aldığımda kızlarla olan gruptan bir takım mesajlar geldiğini gördüm. İkisi de beni gazlamak için komik mesajlar atıyorlardı. Bir adette Ezra'dan mesaj vardı;
Ezra-" Trafik olmadığı için yol beklediğimden daha kısa sürdü. On dakika sonra kapının önünde olurum. Biraz erken gelmenin bir sakıncası var mı?"
-"Benim için sorun yok,geldiğinde haber vermen yeterli"
Şu ana kadar hiçbir heyecan hissetmiyordum fakat vakit yaklaştıkça içimde garip bir heyecan oluşmaya başlamıştı.Gerçi buna heyecan demek pek doğru olmayabilirdi.Daha çok gerginlik gibi bir şeydi bu. Randevu adı altında biri ile görüşmek pek alışık olduğum bir şey değildi. Ben ne kadar bunun benim için bir şey ifade etmediğini daha başından beri bilsemde karşımdaki kişi bunu bilmiyordu ve doğal olarak bir beklenti içerisinde olacaktı.
Belki de bu yaptığım onun duyguları ile oynamaktı. Bu düşünce gerginliğime bir de vicdan azabını ekleyince kendimi daha da kötü hissetmeye başladım. Eğer çok geç olmuş olmasaydı bir bahane ile bu randevuyu şu an şuracıkta iptal ederdim.
Telefonun zil sesi ile irkildim. Ezra aşağıda olduğunu yazmıştı. Çalışma masasının önündeki pencerenin perdesini kıvırıp dışarı baktım.Küçük kendi halinde gri bir araç elektirik direğinin hemen bitişiğinde bekliyordu.
Saçlarımı son bir kez aynada elimle hızlıca düzeltip parfümümü sıktıktan sonra kolumum altındaki mont ile kendimi dışarı atıverdim.
Arabaya doğru yürürken Ezra bir anda dışarı çıktı ve bineceğim kapıya doğru ilerledi. Bu durumu daha da zora sokacaktı.Keşke kaba, anlayışsız biri olsa diye içimden geçirdim çünkü kızlara bu randevunun neden devamı olmayacağına dair bahaneler üretirken bu sebeplere ihtiyacım olacaktı.
Ben de adımlarımı hızlandırdım ve o kapıyı tam anlamıyla açmadan önce yetiştim ve kapının sivri ucundan tuttum.
"Çok teşekkürler" diyip gülümsedim. O da kapının kontrolünü tamamen bana bırakıp sürücü koltuğundaki yerini aldı.
Arabanın içi rahatlatıcı bir sıcaklıktaydı belli ki ben binmeden önce klimalar çalışıyordu.Oturur oturmaz kemerini bağladığını fark edince hemen ben de kendikimi bağladım. Anlaşılan baya titiz biriydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampirin Gözdesi
VampireHızlıca bir kayanın tepesine sıçradı.Güneş ışığının belli belirsiz aydınlattığı tek yer orasıydı.Elini yavaşça ışık hüzmelerinin içine uzattı ben elmas gibi parlamasını beklerken çok geçmeden hafif bir duman yükseldi. "İşte bu...Bu bizim gerçek yüzü...