Berkay | Gay

26.

🚨 Merhaba lütfen burayı okuyun. 🚨
duvarımda zor bır donemden geçtiğimi ve bölümlerin aksayabileceği ihtimalini söylemiştim.
ev arkadasimla yaşadığımız şiddetli sorunlardan dolayı iş ailelere kadar gitti ve evleri ayirdik falan derken psikolojik olarak gerçekten inanılmaz yıprandım. haliyle kitabın tadı tuzu kalmayacağı kadar moralsizim. zaten kısa tutup final yapmayı düşünüyordum beklediğim gibi oldu. diğer bölüm muhtemelen final olacak.

hesabımı takip ederseniz güncel durumlardan daha kolay haberdar olursunuz. lütfoli beni takip edin.

Lütfen kimseye tam anlamıyla güvenmeyin iflahım sikildi şu birkaç haftadır.
Kamu spotu ve kafa açmalarım bu kadardi. Bölüm düzyazı ve upuzun düzenlerken götüm çıktı motivasyon ve moral icin yorum takip falan her seyi beklıyorum.

Sonlara doğru +18 kısımlar var AHBQIDWJIDE
İyi okumalar dılıyorum❤️‍🔥opuyorum

***

Berkay son kez aynadan kendine baktı. Adeta liseli kızlar gibi aklı bir karış havada, heyecanla ve büyük bir hevesle hazırlanıyordu. Hatta heyecandan altına sıçıverse onu bile yadırgamazdı.

Üzerine giydiği kumaş pantolonu ve kahverengi gömleği son kez inceleyip saatini de taktı. Birazdan Yavuz gelecekti ve nereye olduğunu bilmediği yerlere gideceklerdi. Öpüşselerdi bari. Hayvan gibi öpüşmek lazımdı. Onu öpmeyi çok istiyordu.

Açıkçası artık kendini rahatlamış hissediyordu. Aralarındaki sorunu elbette bir de yüzyüze konuşup halletmeleri lazımdı. Tamam, teknoloji çağındalardı ama bu kadar da çağa ayak uydurmak olmazdı yahu. Mesajla hallolacak iş değildi ki...

Yine de sonuç olarak artık araları sik gibi taktiklerle veya küfürlerle bozuk olmayacaktı. Gerçekten her ikisi için de çok yorucu bir süreçti ve birbirlerini haddinden fazla kırmışlardı.

Berkay sırf gururuna yediremediği için onu kırdı, Yavuz gayliğine adapte olamadığı için onun ağzına sıçtı ve nihayet yüzleşebilmişlerdi.

Küçük olanın başta ciddiyetsiz tavırlarıyla onunla konuşurken artık beni ciddiye almıyorsun demesinde pek haddi yoktu. Yavuz elbette böyle ciddiyetsiz bir tutumla karşı karşıya geldiğinde, doğal olarak onun da hislerini ciddiye alamayıp kendi hislerinin büyüklüğünden korkmuştu.

Ya da Berkay ona net gelmeyen, sürekli korkularının arkasına sığınarak kaba üslubuyla başından savan o çocuğa kırılmakta çok haklıydı. Ve kesinlikle kendini geri çekmese Yavuz asla hislerinin yoğunluğunu bu derece bilemezdi.

Her ikisinin de hataları ve çocukça hareketleri vardı. Bu geç kalınmışlıkta hiç kimse tam anlamıyla suçsuz değildi.

Berkay derin bir iç çekti. Gerçekten bir şekilde sıyrılmışlardı bu işin içinden. Her ne kadar henüz başında olsalar da en azından artık birbirlerinin hayallerini kurmalarına gerek kalmamıştı.

Yavuz'dan gelen 'beş dakikaya ordayım' mesajıyla seke seke ayakkabılarını giyip aşağı indi. Sıcak ortamdan soğuk ortama geçişi yüzünden akşam rüzgarının esintisi ince gömleğinin altındaki bedenini hafifçe burktu. Mayıs ayı akşamları beklediğinden daha serin geçiyordu ve heyecandan üzerine ceket almayı tamamen unutmuştu. Gerçekten tam anlamıyla bir lise kızıydı şu an.

Yine de o kadar kıpır kıpır hissediyordu ki dudaklarından süzülen ıslığın, sırıtan yüzünün ya da kıvırta kıvırta yürüdüğünün bile farkında değildi. Hep yaptığı gibi minik bir baş selamıyla 'yakışıklı güvenliğe' iyi akşamlar dileyip siteden ayrıldı. Yine kulübesinde tiktok yayını yapıyordu. Yavuz'un bu çocuğa kıl olduğunu hatırladığı an istemeden kahkaha attı. Dışardan o kadar salak duruyordu ki kendi kendini görse büyük taşak geçerdi.