Bölüm-32

292 28 49
                                    


03 Temmuz 2024

Çarşamba

.

.

.

.

Taktığım Sherlock Holmes şapkasını tek elim ile düzeltirken aynı zamanda da burnumun üzerine indirdiğim gözlüklerin ardından etrafı gözetliyordum. Ağzımdaki kürdan ile üzerimdeki kahve tonlarında palto ile tam anlamıyla bir dedektif havası ve karizması vardı üzerimde.

Büyük gün gelip çatmıştı sonunda. Bu gece Ares ile yaptığımız planı devreye sokacaktık.

Sabahtan beri Aresi bekliyorum. Beyefendi dakika başı arıyor bu kıyafetler ile çıkamam diyerek beni ikna etmeye çalışıyordu. Ama dikkat çekmemiz gerekiyordu.

Mardin'de çarşının ortasında Sherlock Holmes kıyafetleri ile duruyorsun ve dikkat çekmeyeceksin öyle mi?

Tamam belki bir kaç kişi turist sanıp fotoğraf çektirmek istemiş olabilir polis ayak üstü kimlik kontrolü yapmış olabilir ama bu son şansımız. Onları barıştırmamız lazım.

Yanımda hissettiğim hareketlilikle yanıma döndüm. Ares gelmişti sonunda. Aldığım kıyafetler uzun boyu ve fiziği ile adeta kusursuz bir profil çıkarmıştı ortaya. Kafasına taktığı şapka çok yakışmıştı ona.

Yüzünü bana yaklaştırırken "Kızım bu halde mekan ayarlamaya mı gidilir?" dedi.

"Ne var ya halimizde Allah Allah. Ne yapsaydık, el ele gidip adamlara Abi biz iki aşireti barıştırma yemeği düzenlicezde mekanı bu gecelik kapatmak istiyoruz ama ailelerimizin haberi olmasın mı deseydik. Anında basılırdık akıllım. Sen dua et yanında benim gibi kafası zehir gibi çalışan bir kız var. Akıl ettimde kılık değiştirerek gidiyoruz. "

Nefes almadan konuşmama kısa bir süreliğine şaşırsada beni dumura uğratacak olan cevabını verdi,

"Ben zaten her gün doğumundan batımına bu mavilere şükrediyorum."

Zaten bakışları yetiyordu nefesimi bir bıçak misali kesmeye, bir de bu lafları şu an hiç yardımcı olmuyorduki ama bana..

Hafifçe boğazımı temizleyerek gözlerimi kaçırdım ve geri çekildim. "Artık gidelim mi, zaten yeterince geç kaldık. "

Hızla başını salladı önden ilerlemeye başladı, ben de onu takip ediyordum. Üç katlı lüks bir mekanın önünde durduğumuzda kolunu bükerek koluna girmemi işaret etti. Koluna girdim ve içeri girdik. Ammada büyük yermiş ha. Yanımıza bir çalışan yaklaşırken Ares bana döndü, "Sen sesini çıkartma, ben halledicem. "

Başımı sallayarak onayladım ve bize yaklaşan çalışana döndüm.

"Buyrun efendim, yukarı katta boş yerlerimiz mevcuttur."

"Biz bir reklam ajansından geliyoruz, bu gece mekanı kapatmak istiyoruz."

Ben şokla Ares'e bakarken o ise bana gülümseyip göz kırpmıştı. Sesini öyle ustalıkla değiştirmişti ki, ben bile şüpheleniyordum neredeyse Ares olduğundan.

"Siz şöyle geçin, ben müdürümü çağırıp geliyorum. Bilgilerinizi o alacak. Beklerken bir şeyler içmek ister miydiniz?"

"İki çay alalım biz."

Adamın gösterdiği yere oturduğumuzda Arese döndüm direk ve sessiz olmaya özen göstererek,

"Aress! Nasıl yaptın sen onu ya. Harikaydı, o nasıl bir yetenek. Tekrar yap hadi. "

GÜZEL BİR MELODİ🎶🎼Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin