Yurttan çıkıp avm'ye doğru gidiyorduk hiç beklemediğim bir anda İpek bana neden kolyemi hiç cikartmadigimi sordu
"Defnoş sana bisi dicem ama beni yanlış anlama sadece merakımdan soruyorum"
"Söyle İpek"
"Sen neden hep o kolyeyi takıyorsun? Seninle koskoca 7 yıl boyunca geçidim neden hiç onu boynundan cikartmiyorun merak ettim."
"Hatırlamıyorum İpek sadece bunu bana annemin verdiğini biliyorum sonrası yok sana anlattım 10 yaşım ve gerisi bende yok gözlerimi hastanede açtım sonra tekrar kapattım bu sefer açtım ve yurtta yataktaydım sende biliyorsun"
"Hmm anladım seni üzmek istememiştim üzgünüm sadece merak ettim"
"Sıkıntı yok üzülmedim alıştım"
Aklıma birşey geldi ipeğe kolye alacaktım benden bi hatıra olsun istedim ben kendi kendime konuşurken avm ye varmıştık bi magza gezdikten sonra ikinci mağzaya girdik ve gozume cok guzel bi bordo elbise takıldı
İlk görüşte cok begendim İpeğe baktığımda Ipekte bi elbiseye baka kalmıştı ipek diye seslendiğim anda bana baktı ve hadi gel diyip beni beğendiği elbisenin yanına getirdi gerçekten çok tatlı bi mor elbise beğenmişti
Bunları alıp çıktık elimizde bosetimizle bi kafeye girdik 1-2 saat oyaladık bol bol sohbet ettik İpeğe burda beklemesini söyleyip takıların satıldığı bir mağazaya girdim hepsi birbirinden güzel kolyeler vardı İpek çiçekleri çok severdi bu yüzden ona çok zarif bir çiçekli kolye aramaya başladım gerçektende hepsi birbirinden güzeldi en son buna karar verdim
İpeğe çok yakışacağını düşündüm ve bunu aldım hemen ipeğin yanına gidip ipeğe gözünü kapatmasını söyledim
"İpek gözlerını kapatır mısın?"
"Tamamda neden ki Defne?"
"İşte kapat sen"
Ve gözlerini kapattı kolyeyi kutudan çıkardım ve boynuna taktım çok yakışmıştı aynı düşündüğüm gibi
"Gözlerini açabilirsin İpek"
Ve kolyesine baktı
"Defne çok teşekkür ederim ne gerek vardı neden zahmet ettin"
"İçimden geldi benden bi parça olsun istedim rica ederim bu arada"
"İyiki varsın Defnoş"
"Sende İpek sende iyiki varsın"
Saat epeyce geç olmuştu artık yurda gimemiz lazımdı İpek yol boyunca bana teşekkür etmişti şapşik kız İpeği gerçektende çok seviyordum beni karanlığından çekip kurtarıyordu iyiki hayatımdaydı.
Sonunda yurda varmıştık hâlâ İpekle konuşup gülüşüyorduk yurda girince sessiz olmaya özen gösterdik odamıza doğru gittik kapıyı açtık ve içeri girdik İpek duşa gireceğini söyledi ama önce makyajını temizledi İpek duştayken biraz telefonda takıldım İpek dışarı çıkınca ben girdim.
Duştan çıkınca ipeğin bakım yaptığını gördüm ve yanına gittim ve beraber birbirimize bakım yaptık İpeğe bir soru sordum
"İpek sen yorgun musun? "
"Yok Defne hiç yordun değilim bomba gibiyim sen yorgun musun?"
"Bende senin gibiyim"
" Dışarı çıkalım mı İpek hem hava almış oluruz"
" Olur defne hadi çıkalım o zaman ama önce üstümüze birşeyler alalım hasta olmayalım yeni duştan çıktık 2 gün sonra mezuniyet var."
Günlerin nasıl geçtiğini anlamıyorum zaman çok hızlı ilerliyor
"Tamam da ikimizin üstünede uzun kollu pijama var sıkıntı olmazki İpek "
"Aaa doğru unutmusum hadi çıkalım"
Benim pijamam böyleydi
Ipeğin ki işte böyle çok tatlıydı
Kapımızı kapatıp dışarı çıkmaya başladık oldukça sessizdik bahçedeki çardakta biraz sohbet edip konuştuk İpek susadıgını söyleyip gitti bende çardaktan çıkıp çimlere uzanıp yıldızları seyretmeye başladım bi süre sonra birisi yanımda oturdu İpektir diye ses çıkarmadım İpeğe dönüp
"İpek yukarı çıkalım-"
Sözüm yarıda kaldı çünkü yanımda oturan İpek değildi o çocuktu broşür dağıtırken bakakaldığım çocuk..