Ben bunları düşünürken Atakan yanıma geldi yani gelmiş ben dalmışım
"Defne, defne beni duyuyor musun"
"Ha, evet evet dalmışım özür dilerim Atakan"
"Özür dilemene gerek yok Defne. Ne düşünüyodun öyle uzaklara dalıp"
"Şey sadece bundan sonra ne yapacağımı yani yurt hayatım burda bitiyor bundan sonra napacağımı, İpekten nasıl ayrılacağımı, Daha kim olduğumu doğru düzgün hatırlamıyorum sence ne yapmalıyım Atakan?"
"Hazal Hoca ile konuştum mu?"
"Konuşmayı demedim ama bi türlü fırsat bulamadım yarın İpekle konuşacağım ama ne diyeceğimi bilmiyorum ne diyeceğim nasıl anlatacağım hiçbirşey bilmiyorum"
"İyi şanslar diyim ne diyeceğimi bilemedim ki ve kendimi doğru düzgün hatırlamıyorum derken neyden bahsettin yani yanlış anlama sadece merak ettim özelse anlatma"
"Şimdi şöyle "diyip anlatmaya başladım yani Hazal Hocanın benim eskiden nasıl biri olduğu söylediyse bende Atakan'a öyle anlattım
"Hmm anladım başın sağ olsun peki kardeşin ,abin veya ablan yok muydu?
Atakan kardeş dediği anda başıma bir ağrı girdi etraf kararmaya başladı başım dönüyor midem bulanıyordu ve ağzımdan sadece "MELİS" ismi döküldü
Gözlerimi kolanya kokusu ile açtım başımda hâlâ keskin bi ağrı vardı son olanlar şeyleri hatırlamıyorum Hazal Hoca'nın
"Defne iyimisin kızım?" Demesi ile başımı sesin geldiği yere çevirdim odadaydım ve yatakta uzanıyordum dışarıdan konuşma sesleri geliyordu Hazal Hoca
"Kızım iyi misin?" Dedi bir kere daha Hazal Hocaya
"İyiyim Hocam"Dedim
"Kızım noldu sana? Atakan seni getirdi birden oldu falan biseyler dedi baya telaşlanmıştı şimdi kapıda seni bekliyor kendini iyi hissetmiyorsan konuşma yapmana gerek yok kendini zorlama"
"Bilmiyorum Hocam hatırlamıyorum başım ağrıyor sadece konuşma yapabilirim"
Kendimden emin değildim başım ağrıyordu ama konuşma bitene kadar dayanamaya çalışacaktım Hazal Hoca bana şaşkın ve anlaşılmaz bakışlar atıyordu Hocayı ikna ettim ve Hoca odamdan çıktı Hazal Hoca çıkınca Atakan içeri girdi
"İyimisin Defne bi anda bayıldın korkutun beni yani bizi Ipekte çok korktu sana birşey olacak diye"
"İyiyim sadece başım ağrıyo oda gecer sen konuşmanı yaptın mı?"
"Hayır seni bekledim"
"Tamam o zaman hadi gidelim"
Aşağıya inip konuşmamızı yapıcaktık sadece Atakan ile ben kalmıştık son anda yetiştik diyebilirim. Atakan konuşmasını yaptı ve bitirdi daha sonra ben konuşmamı yaptım ve bitirdim son olarak Hazal hocada birkaç şey söyleyip günü sonlandırdı ve baloya herkesi beklediğini söyledi.
Bugün herkes için güzeldi belki benim gibiler için biraz buruktu nede olsa kardeşi gibi gördüğü insanlar veya insanlardan ayrılacaktı sahi Atakan'nın hikayesi nasıldı acaba İpeğinkini biliyordum ama Atakan'nın hilayesini bilmiyordum Atakan'ı zorlamayacağım ne zaman bana güvenip anlatırsa o zaman dinlerim hikayesini.
İpeğin hikayesi
İpek 7-8 yaşlarındayken kaçırılmış İpek zaten kaçılmak istiyormuş ailesi İpekten nefret ediyorlarmış İpek istemsiz bir çocukmuş istememişler ama olmuş bundan dolayı İpeği hiç sevmemişler bi abisi vardı İpeğin, adı Yusuf' tu abisi yani Yusufu daha çok sevmişler 8-9 yaslarinda İpek abisinde farklı davranışlar görmuş İpeğe dokunlamaya filan başlamış İpek bana bunları anlatırken hüngür hüngür ağlıyordu neyse sonra bir gece ipegi kaçırmışlar ailesinin umrunda olmamış komşuları polisi aramış ve İpeği kaçıranlar yakalanmış ve İpeğide yurda getirmişler çünkü ailesi başka bir şehre taşınmış zaten İpekte ailesine gitmek istemedigini söylemiş şimdi ise tatil zamanlarında teyzesine gidiyordu teyzesi kendi kızı gibi davranıyordu İpeğe kendi çocuklarından ayırt etmiyordu.
En sonunda İpeği bulp odaya çıkarttım fakat ipek sarhoştu ne ara gidip içtin diye sordum ama cevap vermedi İpeğe bu haliyle soru sorup uğraşamazdım saçma sapan şeyler söylüyordu İpeğin duş alması için hazırlık yaparken İpek dışarıya
"ATAKANNN DEFNE SANA AŞIKMIŞŞ" diye bağırması bir olmuştu
"İpek ne saçmalıyorsun" diye İpeğe bağırıp azarlarken dışarıdan ses geldi
"İPEK ATAKAN'DA DEFNE'YE AŞIKMIŞ" diye biri bağırmıştı
Arkadan bir ses "Bora ne saçmalıyorsun mal içeri geç "demişti bu Atakan'nın sesiydi yoksa aklıma gelen şey mi hemen koşup İpeğe acı bir türk kahvesi yapıp zorla içirdim kendine gelesin diye hemen duşa da soktum çıkıca ipeği hemen yakalayıp
"Kedine geldin mi" diye sordum
"Yani geldim gibi noldu ki "
" İpek sen ben konuşma yaparken o artık adı neyse çocukla içmeye ki gittin doğruyu söyle"
"Defne ama önce olmaz dedim ısrar edince kabul ettim bide onun ismi var adı Bora"
" Şaka mısın ipek"
"Hayır" diyip uyumaya gitti ipekle anlaşamıyacağımı anladım ve üstümü değiştirip makyajımıza silip dışarı çıktım
Saat geç olmuştu karanlık her tarafı sarmıştı hava esiyordu biraz, üşümüştüm sonra sırtımda bir sıcaklık hissetim biri ceketini çıkartıp sırtıma aşmıştı arkamı döndüğümde onun...
SORU ZAMANI
1) Sizce Atakan'nın hikayesi nasıl?
2) Kitabın gidişatı nasıl?
3) Defne'nin hikayesi gerçekten kitaptaki gibimi (Evet veya hayır olarak cevaplayın bu soruyu)