1.BÖLÜM

8 1 0
                                    

Begeni yapmayı unutmayalım 🥰🙏
Keyifli okumalar🥰☀️







Parmaklarının kandilleriydi Sabah diye boşluğa saldığım rüya Boncuklu cümlem Güzel söz yetmiyor taşın çiçeklenmesine Başlıyor başkalarının zamanı Alnımda gökyüzü hecesi bir kırık mavi Kapatıyorum bütün pencerelerimi...

"Kumru hadi kalk kızım. Öğlen oldu sen hala yatıyorsun" Annemin sesi ile kendime geldim ve gözlerimi yavaş yavaş açıp çekmecenin üzerinde duran telefonuma baktim. " Ohaa!!" Diyerek gözlerimi fal taşı gibi açtım. Saat on iki olmuştu ve ben hala yatıyordum.
Akşama uçağım var ve hala hiçbir şeyim hazır değil.

Ben Kumru 26 yaşındayım. KBB doktoruyum staj gördüğüm hastahaneden uzman olarak yeni yere atanmıştım. Yaşadığım yer çok güzel bir şehirdi bu yönden çok şanslıydım. Çok güzel bir şehirde doğup büyüdüm. Ama şans artık bana dur demişti çünkü tayinimin çıktığı yer Mardin... Evet bildiğimiz Mardin hani şu törelerin, aşiretlerin olduğu yer. Ah bu bendeki şans yokmu. Sen Ordu'da doğup büyümüş birisi olarak kalk teee Mardin'e git neyse artık olan oldu.

Annem yeniden bagirmadan yatakta oturur pozisyonu aldım ve ayaklarımı parkenin üzerine bıraktım. Sallanı sallani kalkip banyoya gittim hala uykum açılmamıştı, ellerimle saçlarımı karıştırarak aynanın karşısına geçip kendime baktım.

"Vay be Kumru gidiyorsun ha " diyerek elimi yüzümü yıkadım. Pijamalarimi çıkarıp yaza uygun elbisemi giydim. Mavi çiçekli bir midi elbiseydi. Elbise giymeyi seviyordum. Saclarımın yarısını alıp arkadan bağladım geri kalanınıda serbest bıraktım.
Odamdan çıkıp mutfağa doğru gittim. Annem ve abim çoktan başlamıştı bile kahvaltıya.

"Afiyet olsun " diyerek yerime oturdum.
"Sabah şerifleriniz hayır olsun Kumru hanım " diyen abim yine bugün formundaydı anlaşılan hiç cekemeyecegim bugün onu. Hayır bugün gidiyorum bari bugün benimle uğraşma ama yok illa ki sinir edecek gider ayak.

"Sanada günaydın abi" dedim bu sırada annemin tabagima koyduklarını yemeye başlamıştım .

"Babam yokmu anne" annem yudumladigi çağı bırakıp "sabah erkenden çıktı işlerini halledip sana yetisecegini söyledi" Babam benim bu dünyada en büyük şansımdı. Kız çocuklarının kahramanı, hayellerini süsleyen prenslerdir. Babalar... Benim babam da benim kahramanım, kurtarıcımdı. Bugün bu konuma geldiysem babam sayesindeydi. Yoksa hayatta bu konuma gelemezdim.

"Şştt sarı saat kaçta uçağın. Gerçekten gidiyorsun ha hâlâ inanılmaz bir şey senin gitmen sonuda senin şu çenenden kurtuluyorum" diyen abime gizlerimi kısarak baktım. Beni sinir edecek birşeyler buluyorya pes doğrusu.

"Evet abi gidiyorum. Kurtuluyorsun benim çenemden. Çok ararsindan bulamazsın beni ah Kumru olsaydı da konuşsaydim, sinir etseydim dersin" bu lafimin üzerine gür bir kahkaha tufanı kopardı abim Yusuf özünde iyidir ama bazen aklı git gel yapar. Sürekli terk edilir kızlar tarafindan evlilik tarafında değil eğlenmek taraftarı abime denk gelenler ise evlilik tarafı oluyorlar. Bu nedenle terk edilen taraf oluyor.

"Eğer çok ararsam bir iki saate yanında olurum fıstık. Sen abini daha tanimamışsin. Sırf seni sinir etmek için yine gelirim yanına " gülerek laflarını dizecekken annem girdi araya.

"Yusuf! Rahat bırak kızımı bugün son günü üzme kuzumu" diye benim yanımda olduğunu belli etti ayağa kalkıp annemin yağından öptüm.

"Ohh kimin annesi bu kimin benim annem tabikide" bu övgüyü hak etmişti. Canım anam benim senin kızın ne yapacak gurbet ellerde üstelik Mardin gibi yerde.

" Kumrum bakma seninle uğraşıyorum ama inan seni çok sevdiğimden. Sen benim biricik kız kardeşimsin. Saçının teline zarar gelse ömrümden ömür gider. Canımsın sen benim canım! Bir derdin, sıkıntın olursa bir alo denene bakar. Kurban olurum sana ben. Sarı saçlarına kurban olurum" anlaşılan bugün çok aglayacaktim.
Yapmayın ya aglatmayin beni.

NAMÜTENAHİ. Sonsuz, Ucu Bucağı Olmayan.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin