1.BÖLÜM☘️

4 1 1
                                    

Ne bugün ne de geçmiş bir zaman, Türlü türlü varlığın ortaya çıkış zamanı
Ölüm,şevhet,dehşet,lanet,ihanetin olduğu
Dostluğun ve güvenin olmadığı bir zaman, güzel genç kızların kurban ve adak verildiği, kanları ile rütieller ve törenler yapıldığı kaos dolu bir zaman
KARANLIK zamanı...

"Rivayete göre su ve ırmak tanrısı Lura
Güzel kızların kanları ile bulanan nehirden çıkacak ve en güzel kızı seçecek...
Kızlar vücutlarını sergileyen bir dans ederler
Bu dansa "Lara" yani "Luraya hediye" anlamına gelir.

Bu törene "Bâlem" törenleri denilir ve bu törenler kışın bitişi baharın gelişini deniz,ırmak ve göllerin ısındığı balık boluğunun artığı zamandır."
"İyide bunların hepsini zaten biliyorum anne" dedi Lena, kolarını göğüsünde bağlayarak

"bak Lena sen artık genç bir kız oldun, asi ve inatçı hallerini geride bırak artık" dedi annesi kafasına kardelenlerden yapılan tacı takarken

"hem bugün bâlem var, tanrılar en güzel kızı seçicekler bu beni biraz korkutuyor" yanlış bir şey demiş gibi hemen işine döndü

"bu ne demek oluyor anne"dedi Lena yumruklarını sıkarak "beni kurban ediceksiniz öyle değilmi?Luraya adak olucam anne öyle değilmi !" Diye feryatlar yağdırdı , aynadaki beyaz elbiseli haline bakarak, mavi ve iri gözlerinden art arda yaşlar akıyordu

küçük çenesi titriyordu yine "bir şey söyle anne!" Dedi titrek bir ses ile "Lena ben... Lena ben çok üzgünüm" dedi hıçkıra hıçkıra ağlayarak

tıpkı küçük bir kız çocuğu gibi "rahibeler seni de seçti yedinci kız sensin Lena"yüzünü elleri ile kapatıp ağlamaya başladı "sizi asla afetmiyeceğim anne" dedi Lena gattar ve zalim bir tavırla, merdivenleri hızla inip dışarı çıktı annesinin arkasından bağırıp ağladığını işitebiliyordu

Fakat annesini umursamadan yürümeye devam etti, bâlem töreni için bir çok meşale yakılmıştı, mavi ve beyaz bayraklar heryere asılmıştı, küçük çocukların ellerinde balık desenli uçurtmalar vardı bir tek kurbanlar eksikti

"diri ve kanları akıtılmaya hazır kurbanlar ve ben Lena Karl bugün kurban verilecektim kaderime boyun eğecektim..."dedi yumruklarını sıkarak öfkeliydi ancak gözüne takılan bir şey onu bozguna uğratmıştı

Uzaktan bir gurup genç kız belirmişti, beyaz ve ince elbiseler giymişlerdi, saçları bukleler halinda aşağıya sarkıyordu başlarında beyaz kardelenlerden taçlar vardı, Lena bu kızların kurbanlar olduğunu hemen anlamıştı çünkü tıpkı Lena gibi giyinmişlerdi, bazı kızlar ağlıyordu bazılarının gözlerinde korku vardı.

kızlardan hemen sonra siyah cüpeli bir takım rahibeler çıkageldi, Lena korkuyordu çünkü ölüceğini çok iyi biliyordu, tüm halk kısa sürede hırçın suları olan nehirin etrafında toplandılar.

"Su ve ırmakların ulu tanrısı Lura, bize bu yılki bolluk ve bereketlerin için sana kurban ve adaklarımızı kabul et" diyordu rahibelerden biri hemen ardından büyük borazanlardan sesler yükseldi borazan eşliğinde davullar çalındı, ortaya çıkan ağır müzik eşliğinde kızlar sırayla nehir kenarlarına indiler, tedirgin ve korkaklardı ama Lara dansını yapmak zorundaydılar.

Tüm halk onları izlerken onlar vücutlarını sergileyen danslar etmeye başladılar
Lena diğer kızlarla birlikte yere çöküp el ele tutuştu, Lara dansını her kız bilirdi gelenek olan Lara dansı zor ve karmaşık bir danstı vücutlarının tamamı çamur içinde kalmıştı

fakat kızlar dans etmeye devam ediyorlardı, son olarak kızlar ayağa kalkıp bir halka oldular müzik eşliğinde onlara armağan verilen keskin hançerleri çıkardılar bu hançerlere "son yol" denilirdi her kız yanındaki kızın açıkta kalan bacağına derin bir sıyrık atar buna da "su dokunuşu" denilirdi

Lenanın sağ tarafındaki kızıl saçlı bir kız ürkek bir hareketle hançeri lenanın açıkta kalan bacağına koca bir sıyrık açtı lenanın acı dolu inlemesi, sol taraftaki kızın bacağına derin bir sıyrık açmasına neden oldu

Bacağından oluk oluk kanlar akıyordu
Bulandıkları çamur kan ile dolup taşıyordu
Kızlar rahibeler tarafından nehire sokuldu
"Onları kabul et, su ve ırmak tanrısı, onları kabul et" diyordu tüm halk hep bir ağızdan mırıldanarak

Soğuk ve hırçın su kızların yaralarını delip deşercesine acıtıyordu, kanlar nehire karışıp kayboluyordu
"Ayaklarıma bir şey sürtünüyor" dedi kızıl saçlı ve çilli bir kız ağlayarak

Kızların hepsi etraflarına bakındılar
Gattar halkları ise "onları kabul et, onları kabul et" diye mırıldanmaya devam ediyorlardı, kızlardan biri çığlık çığlığa bağırmaya başladı

"bir şey belime dolanıyor" diye haykırıyordu, kızların aileleri feryatlar yağdırıyordu fakat halk heyecanlanmaya hatta oynamaya başlıyorlardı

Lena ıslak ve kaygan bir şeyin bacaklarını sardığını hisetti, yedi kızcağız da çığlık çığlığa bağırıp feryat figan ağlıyorlardı
Lena kurtulmaya çalışıyordu fakat onu saran kaygan şey onu derinlere çekiyordu

Lena son bir gayret çenesini sudan çıkartıp nefes almaya çalıştı fakat onu saran şey onu derin suların içinde sürüklemeye başladı

Tırnakları ile kaygan taşlara tutunmaya çalışıyordu, suyun içinde çığlıklar atıyordu, kulaklarına dolan sular ona ölümün sesini anımsatıyordu o şeye direnmeye çalışıyordu fakat nefessizlik onu sersemleştiriyordu
Gördüğü tek şey suda çırpınan beyaz elbiseli kızlar oldu, Tıpkı suda oynaşan beyaz balıklar gibi.

☘️

🌈Yazar notu : merhaba değerli okurlar...
Şey umarım birinci bölümü beğenmişsinizdir... Yorumlar ve begenileriniz benim için çok önemli...


LENA SUDAN KÜLLER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin