0.3

153 21 22
                                    

🫀

Episode Three/Balım

🫀

"Evet Barış Bey,bir önceki seansta size gelen mektupların olduğunu söylemiştiniz.Hâlâ devam ediyordu mu bu mektuplar?"

Konu mektuplara ve aşığına gelince Barış gülümsemeden edemedi

"Evet,daha geçen gün ikinci mektubumu aldım. Bu sefer yanına en sevdiğim çikolatadan da koymuş. Çok hoşuma gitti"

"Hoşunuza gittiği her halinizden belli oluyor Barış Bey. Benim gözlemlerime göre mektuplar gelmeye başladığından beri eski halinize göre daha iyisiniz. Bu mektupları gönderenin kim olduğunu bilmesenizde o kişi size güç veriyor. Peki diyelim ki size bu mektupları gönderen kişiyi buldunuz,ne yapardınız?"

Barış bir süre düşündü. Cidden ne yapardı?

"Bilemiyorum,kim olduğuna bağlı aslında"

"Doğru söylüyorsunuz"

Doktor kafasını aşağı yukarı sallayıp önündeki defterine birşeyleri not etmeye başladı

"Mektuplar hangi gün geliyordu Barış Bey?"

"Cuma günleri"

"Ah,şansa bakın bugünde cuma. Peki neden cuma günleri? Yani neden salı değil yada pazartesi?"

"Pazartesilerden nefret ederim ve en sevdiğim gün cuma. Yani bu yüzden mektupları cuma günleri gönderiyor"

"En sevdiğiniz günü bile bildiğine göre sizi baya iyi tanıyor"

"Beni benden daha iyi tanıyor diyebilirim"

Barış'ın bu dediğine doktor ufak bir kahkaha atmıştı. Defterini kapattıktan sonra Barış'a döndü

"Seansımız bugün bitti Barış Bey,söylemek istediğiniz birşey var mı?"

"Yok sanırım,teşekkürler"

Sandalyeden kalktı ve doktorunun uzatttığı elini gülümseyerek sıktı. Odadan çıktı ve dışarıda park ettiği arabasına doğru ilerledi genç adam. Arabaya bindi ve evine doğru sürmeye başladı. Radyoyu açtı ve çalan şarkı ile tebessüm etti

Fikrimin İnce Gülü şarkısı çalıyordu

Sırıtarak eve gelene kadar şarkıya eşlik etti. Ezberlemişti artık şarkıyı,eeee her dakika şarkıyı dinleyince ezberlememek mümkün değildi tabi. Arabayı park etti ve hızlıca indi. Kapının önünde yine bir kutu gördü. Bu sefer üstünde Barış Alper'e yerine Birtanecik Balım'a yazıyordu. Kutuyu eline aldı ve kapıyı açarak içeri girdi. Kayra yoktu evde. Bir süreliğine dinlenmek için oğlunu arkadaşlarına emanet etmişti. Dinlenmek onunda hakkıydı. Solona geçti ve kendini koltuğa attı. Sabah iş yerine gitmisti sonrasında ise psikoloğu ile randevusu olduğu için onun yanına gitmek zorunda kalmıştı. Bu mektuplardan bir tek doktoruna bahsetmişti. Onun dışında kimse bilmiyordu. Kutuyu açtı ve içinden bir hediye paketi ve her zamanki mektup çıkmıştı. Hediye paketini görünce şaşırmıştı Barış Alper,böyle birşey beklemiyordu. Paketi aldı ve yavaşça açmaya başladı. Paketin içerisinden sarı kırmızı bir kazak çıkmıştı. Gülerek üstündeki tişörtü çıkarttı ve kazağı geçirdi,ayağa kalkıp aynada kendine baktı. Tam ona göre bir kazaktı. Üstünde ki kazağı ile geri yerine döndü. Acaba bu sefer ne anlatmıştı ona? Merakla mektubunu açtı ve okumaya başladı

Balım;

Birtanem,çok özlemişim seni! Hediyeni beğendin mi? Lütfen beğendim de. Zar zor yaptım onu. Öğrenene kadar canım çıktı biliyor musun! Üstüne tam olmuştur diye umut ediyorum. Olduğunu söyle lütfen. Neyse,bu hafta seni izledim ve çoğunlukla dışarıda arkadaşlarınla olduğunu gördüm. Sözümü dinlemişsin! Teşekkür ederim Sevgilim. Beni ne kadar mutlu ettiğini tahmin bile edemezsin! Alper,saçların çok güzel biliyor musun? Birkerecik saçlarına dokunmak için herseyimi verirdim. Saçlarına papatya ne kadar da yakışırdı ya. Hayallerim arasında o güzel kıvırcık saçlarına çiçekler takmak var. Hayal ediyorum da ne kadar tatlı olurdun ya! Birgün hayallerimi gerçekleştireceğim,eminim ki gerçekleşecek. Sevgilim şarkıyı dinlemişsin sanırım. Nasıl öğrendiğimi sorgulama. Benimde gizli kaynaklarım var,bunları açık edemem. Beğendin mi? Sürekli bunu dinliyorum ben. Bana seni hatırlatıyor,gerçi aklımdan hiç çıkmıyorsun ki... Arkadaşlarım senden vazgeçmem gerektiğini söylüyor biliyor musun. Ama ben hepsini azarlayarak asla senden vazgeçmeyeceğimi söylüyorum. Ben aşkımı yarı yolda bırakamam Alper. Seni bu kadar seviyorken asla bırakamam. Bunu sen söylesen bile yapamam. Benim hayallerim gerçekleşmeyi hak ediyor. Bunları bir kenara atamam. Çok mu saçmaladım yine? Sanırım bize ayrılan sürenin yine sonuna geldik balım. Haftaya cumaya kadar kendine iyi bak! Balım,seni çok seviyorum

Barış Alper mektubu okumayı bitirince ayağa kalktı ve bugun ku mektubunuda diğer mektuplarının yanına koydu. Onları biriktiriyordu. Bu mektuplar artık Barış'ın herşeyi olmuştu. Onlara baktıkça mutlu oluyordu. İstemsiz gülümsemeye başlıyordu.  Her zaman gizemli aşığını düşünüyordu. Kafasını geriye yaslayıp gozlerini kapatti ve kendi kendine mırıldandı

"Seni bulacağım Meftun."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ya'aburnee|Barış Alper Yılmaz&İsmail YüksekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin