🫀
Episode Five/Merhaba Meftun
🫀
İsmail Yüksek;
"Acaba mektup yazacak mı?"
"Emin değilim İsmail"
"Moralimi bozmasana Altay! Yazacak desen ne olur yani?"
"Off İsmail,tamam kesin yazacak"
Gülerek Altay'a baktım. Barış'a iki gün önce mektubunu yine göndermiştim ve ondan bana bir mektup yazmasını istemiştim,sadece duygularını merak ediyorum o kadar. Acaba hakkımda ne düşünüyor? Yada ona yazdıklarımdan rahatsız oluyor mudur? Bence olmuyor,eğer olsaydı. Mektupları almazdı yada dediklerimi yapmazdı. Barış'ı liseden beri seviyordum,çok kez vazgeçmeyi denemiştim ondan. Ama vazgeçmeye çalışirken yine kendimi onun fotoğraflarına bakarken bulmuştum. Aşık olmak gerçekten zordu. Onun fotoğrafları olmadan nefes bile alamıyordum. Lisede çekildiğimiz fotoğraflara bakıyorum sürekli. Keşke sadece ikimizin çekindiği fotoğraflar olsa. Ama yoktu,arkadaş grubumuzun topluca çekildiği fotoğraflar vardı
"İsmail,İsmail,kapı çalıyor duymuyor musun?"
Altay'ın beni sarsması ile kendime geldim. Oturduğum koltuktan kalkıp hızlıca kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda karşımda aynı apartmanda oturduğumuz komsulardan birinin oğlu vardı. Niye gelmisti ki bu?
"Mete? Hayırdır oğlum? Niye geldin?"
"İsmail abi,aşağıda diğer çocuklarla oynuyordum hafif uzun boylu kıvırcık saçlı bi abi geldi. Beni çağırdı yanına sizin katınızı ve dairenizi söyleyip bu kutuyu götürebilir misin dedi. Bende tamam dedim,kutuyu bana verdi ve arabasına binip uzaklaştı"
Barış! Barış'tı bu! Benim balım,birtanem,Alper'im.
Mete elindeki kutuyu bana uzattı,kutuyu dikkatlice ondan aldım ve gülümseyerek teşekkür ettim,o da rica edip arkadaşlarının yanına döndü. Elimdeki kutu ile gülerek Altay'ın yanına geldim
"Bu ne?"
"Barış getirmiş,aşağıda kutuyu bizim Mete'ye verip gitmiş"
"Ne? Nereden biliyorsun Barış olduğunu?"
"Mete dedi ki uzun boylu ve kıvırcık saçlı bir abi getirdi dedi. Barış olmayacakta başka kim olacak"
Altay şaşkınlıkla bana bakıyordu
"Hadi sende evine git,beni tek bırak"
Zorla Altay'ı kovduktan sonra tekrar kutumun başına geçtim. Heyecandan ellerim titriyordu
İsmail,sakin ol,sakin ol
Kutunun kapağını açtım ve bir kenara koydum. Kutunun içine baktığımda bir mektup,birkaç çikolata ve küçük bir kağıt vardı. Kağıda baktığımda üstünde bir numara yazdığını gördüm
Bu çocuk gerçek mi!
Numarasını vermişti bana,inanamıyorum
Titreyen ellerimle mektubumu elime aldım. Onun gibi kokuyordu,mektubu açtım ve seslice okumaya başladım
Sevgili Meftun;
Öncelikle sana teşekkür etmekle başlamak istiyorum Meftun. Bana mektup göndermeye başladığından beri hayatım daha iyiye gidiyor. Sevgin bana çok iyi geliyor. Herşey için teşekkür ederim,kazağım içinde ayrı olarak teşekkür ederim. Endişelerin olmasın kazak üstüme tam oldu. Bende nasıl böyle tam olmasına fazlasıyla şaşırdım. Beni böyle seven ve yakından tanıyan biriyle daha önce hiç karşılaşmamıştım. Ve doğal olarak garip hissettim. Kim beni böylesine sever ki diye düşündüm. Hatta ilk başta benimle dalga geçiyorsun sandım. Ama yanılmışım. Beni gerçekten seviyormuşsun Meftun. Meftun lakabının tam sana göre olduğunu düşünüyorum. Aklıma direkt olarak sen geldin. Anlamını biliyor musun emin değilim,bence bir araştır. Tam seni anlattığını göreceksin Meftun. Seni en başta sadece psikoloğuma anlatmıştım. Ama geçen gün gönderdiğin mektubu arkadaşlarım bulunca onlarada anlatmak zorunda kaldım. Belki tanıyorsundur Yunus ve Kerem'i,onlarda liseden arkadaşım. Büyük ihtimalle tanıyorsundur. Tüm lise zamanı fotoğraflarıma baktım. Ama senin olabileceğini düşündüğüm bir kişi bile bulamadım Meftun. Kimsin sen? Seni bulmak istiyorum ama sen zamanı geldiğinde öğreneceğimi söyledin. Bu yüzden sanırım biraz daha beklemek zorundayım. Sen ne dersen o Meftun. Hakkımda bilmediğin herşeyi öğrenmek istediğini söyledin Meftun,bence bunları öğrenmek için bana yazabilirsin. Kutuda küçük bir kağıt olacak üstunde numaram yazıyor. İstediğin zaman yazabilirsin Meftun. Sana her daim müsait olacağım,o zaman kendine dikkat et Meftun. En kısa süre içinde görüşmek üzere.
Barış Alper
Derin bir nefes alarak mektubumu geri kutunub içine bıraktım. Meftun demişti bana,Meftun. Hemen ne demek olduğunu öğrenmem gerekiyordu. Numaranın yazdığı küçük kağıdı elime aldım ve bir süre inceledim. Sonrada telefonumu elime aldım. Tabiki kendi numaramdan yazmayacaktım. Henüz bunu yapamam. Ne olur ne olmaz diye birkaç hat daha almıştım. Onların birinden yazacaktım. Barış'ı Balım olarak kaydettım. Acaba şimdi yazsa mıydım? Ya müsait değilse? Ama sana her daim müsaitim demişti. Yazayım bence. Ne yazsam? Derin bir nefes aldım ve parmaklarımı klavyenin üstünde gezdirdim
Siz
Alper'im
Gerçekten benim için her daim müsait misin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ya'aburnee|Barış Alper Yılmaz&İsmail Yüksek
FanfictionYa'aburnee;Yokluğunun acısına dayanamayacak kadar çok sevdiğin birisinden önce ölmeyi istemek,beni gömen sen ol demektir. Başlangıç:30 Haziran 2024