Episode seventeen/Ayrılıklar da sevdaya dahil mi?
Bazı insanlar birsey yapmasa dahi bu dünyada acı çekmeye mahkumdur. Acı çeken her insan dusunur gecmiste yaptiklarini. Fakat bir sonuc bulamaz,ne yapmisti peki bu insanlar? Kime ne yapmiştı yada kime nasil bir zarar vermis olabilirdi ki?
Yine ağlayarak uyuduğum bir akşamın sabahına uyanmıştım,birkac gün önce öğrendiğim gercekler beni yerle bir etmisti. Kalbimin acısını hiçbir sekilde dindiremiyordum. Banu'nun Barış ile sevişmesini bana anlatması,Barış'ın onu yalanlamaması... Dusundukçe deliriyorum cidden
Bugun son kez Barış ile yüz yüze gelecek ve herşeyi kökten çözecektim. Artık acı çekmeye tahamulum kalmamisti cunku
Sabah birkac şey atıştırdıktan sonra kendimi duşa atmıştim. Kısa bir duştan sonra banyodan çıkmış önceden hazırladığım kıyafetleri giymiştim. Üzerimde siyah bir sweat onunla uyumlu siyah bir eşofman giymiştim. Telefonumu cebime attım askıda duran montumu üzerime gecirdim. Kapıyı kapatıp evden çıktım.
İlk buluştuğumuz yere doğru ilerliyordum. Başladığı gibi herşeyi bitirecektim. Onu affetmeye hiç niyetim yoktu
Yolda düşüncelerimle birlikte ilerlerken birisiyle çarpıştım,bu çarpışma ile üzerime bir bardak kahve dökülmesi bir oldu,yanan bedenimle hızlıca geriye çekildim. Karşımda bana endişe ile bakan bir adam vardi
"Ben çok özür dilerim,istemeden oldu. Kusura bakmayın"
"Sorun değil ya,birşey olmaz"
"Nasıl olmaz,kıyafetiniz mahvoldu benim yüzümden. İzin verin hatamı telafi edeyim"
"Nasıl olacak o?"
"Beni takip edin lütfen"
Normalde asla böyle birşey yapmam ancak ben istemesemde ayaklarim beni o adamin peşinden götürdü. Yakınımızdaki mağzalardan birine girdik beraber. Adam kıyafetleri incelemeye başladı. En sonunda bir kombin oluşturdu ve bana gosteri
"Bunlar nasıl? Sana olur mu? Bir dene bence"
Diyerek kıyafetleri bana uzattı
"Hiç gerek yoktu ya gercekten,önemli degil"
"Lütfen,kabul edin,kendimi kötü hisettim. Beni kırmayın"
Adamın ısrar etmesi üzerine kıyafetleri alıp deneme kabinine doğru ilerledim. Üstümdeki kahve olmus kiyafetlerden kurtulup yenileri giydim. Hepsini tam da benim bedenim secmisti. Helal olsun. Kabinden çıkıp beni bekleyen adama baktim
"Oldu mu? Beğendin mi? Eger begendiysen hemen alalım"
"Beğendim de gercekten gerek yoktu"
"Özür hediyesi olarak dusunun"
"Peki. Ben,tesekkur ederim"
"Tesekkur etmene gerek yok"
Dedi ve gülümsedi. Kasaya doğru ilerledik,kahve olmus kiyafetlerimide bir poşete koyduk. Adam ödemeyi yaptiktan sonra beraber mağzadan ayrildik. Elimde ki kıyafet poşetini gosterdim
"Bunlar ne olacak?"
"Onlari ben alayim,yıkayıp sana getiririm"
"E nasil ulaşacağız birbirimize"
"Sorun olmayacaksa numaranı alabilir miyim? Ordan yazarım sana"
"Tabii,sorun olmaz. Adınız neydi bu arada?"
"Samet"
"İsmail bende. Memnun oldum"
"Pek güzel bir tanişma olmadi ama bende memnun oldum"
Birbirimize numaralarımızı verdikten sonra ayrıldık. Barış ile olan buluşmama geç kalmistim. Aman ne olacak sanki beklesin biraz
Buluşma yerine yaklaştığimda uzaktan gördüm onu. Kıvırcık çakma sarı saclarö her yerden onu belli ediyordu. Beni görünce oturduğu banktan ayağa kalktı
"İsmail'im,geldin sonunda. Gelmeyeceksin sandım"
"Geldiğime dua etsen iyi olur Barış"
"İsmail,ben hersey için özür dilerim,sana yaşattığım hersey icin özür dilerim. Banu konusunda ise ben bilmiyordum İsmail,hatırlamıyorum onu. Ilk konustuğunda Kayra'nin annesi olup olmadigindan bile emin olamadim. Ama dna testi yaptirinca gercekten onun annesi olduğunu öğrendim. Ama merak etme önceden nasılsa şimdi de oyle olacak. Banu Kayra'yi hala istemiyo"
"Bunları bana neden anlatıyorsun Barış. Banane"
"Gerçekleri anlatıyorum İsmail. Belki bana hak veririsin diye"
"Sana hak vermek mi? Anca rüyanda"
"Beni affetmeyecek misin"
"Asla,asla seni affetmeyecegim Barış. Bu ilişkinin bir yolu yok. Çıkmaz sokak. Eger biz birlikte olursak hem sana hem bana yazık olur. Özellikle de Kayra'ya. Dusunsene ebeveynleri eşcinsel. Hos olmaz yani"
"Kayra umrumda bile değil ben seni istiyorum. Ne olacaksa olsun"
"Nasıl babasın sen! Ne demek Kayra umrumda değil,ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu senin? Sevgililiğinde babalığında aynıymış Barış Alper. Senden son bir isteğim var. Bana düzgün bir sevgili olamadın ama aklını başına al ve o cocuga düzgün bir baba ol"
"İsmail deme oyle. Nolur"
"Herşey bitti Barış. Senin artık yüzünü dahi görmek istemiyorum. Hayatında başarılar dilerim. Kendine iyi bak,ya da bakma artık beni ilgilendirmiyor"
Son sözümü söyledikten sonra arkama bakmadan yürümeye başladım. Barış'ın hala orda durdugunu biliyordum. Geri dönerim diye bekliyordu. Ama yanılıyordu
Ellerimi cebime sokmuş bir şekilde evime doğru ilerliyordum
Yoldayken telefonuma bir bildirim geldi,Barış olduğunu düşünüp küfür edecektim ki ekrana bakınca bu fikrimden vazgectim
Çunku mesajı atan kişi Barış değil,Samet'ti.
![](https://img.wattpad.com/cover/357665955-288-k687113.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ya'aburnee|Barış Alper Yılmaz&İsmail Yüksek
FanfictionYa'aburnee;Yokluğunun acısına dayanamayacak kadar çok sevdiğin birisinden önce ölmeyi istemek,beni gömen sen ol demektir. Başlangıç:30 Haziran 2024