1.1

833 36 37
                                    

"Önemli ayrıntıları unuttum."

"Öptü mü?"

"Of hayır, keşke.. NEYSE bak dinle"

"Az önce biz konuşmadan önce Arda yazdı bana"

"Kızım senin numaran da mübarek tüm takımda mı var?

"Ya Arda instagramdan yazdı"

"He iyi. Eee?"

"İşte iki gün sonra maç var ondan sonra biraz takılalım mı dedi. Ben de o gün müsait olursam olabilir dedim. Sonra Kenan'a yazdım. Arda çok değişik davranmıyor mu bugünlerde diye. O da ilk önce sadece bu aralar mı gibi bir şey yazdı ve sildi. Ben de görmemiş gibi yaptım sonra ne sildin falan dedim önemli değil dedi."

"Ve Arda özellikle son zamanlarda bana çok yaklaşmaya başladı. Karşılık almamasına rağmen. Son postlarıma kalpler atmak falan. Bundan çok şüpheleniyorum ben" dedim.

Abim de düşündü biraz. "O biraz değişik bir çocuk. Çok iyi, temiz kalpli ama bazı davranışları çok değişti."

"Yorumlarına falan bakınca gördüm insanlar da anlamış yani. Çocuk Real Madrid'e gidince kendini karşıkoyulamaz gibi bir şey sandı herhalde. Agresifleşti fazlasıyla" dediği şeyle düşündüm.

Arda'yla çok muhabbetimiz yok. Abimin de dediği gibi agresifleşti. Fenerdeyken daha yumuşaktı ve normal sohbet edebiliyorduk. Ama aniden değişti. Çocuk fenerli zaten ne bekliyoruz ki? Neyse.

"Neyse zaten gitmem onunla dışarı. Kenan'a sinirlenmezsem." dediğimde abim güldü. "Umarım sinirlenip kendine öyle bir ceza vermezsin."

--

Kenan geldi ve şu an salonda oturmuş sohbet ediyoruz.

"Kenan, bir şey sorabilir miyim?"

Sonunda baş başa kalmıştık ve düzgünce konuşmak istiyorum.

"Tabii ki"

"Arda ile aran nasıl?"

Biraz duraksadı. Konuştuğunda sesinden verildiğini anlamak için üstün zeka olmak gerekmezdi.

"İyi. Bir Arda'yla hep iyiydik. Ama son zamanlarda yoğunluktan çok görüşmüyoruz"

"Sadece yoğunluktan dolayı mı?"

"Bir şeyden mi şüpheleniyorsun?"

"Arda bugün bana yazdı. Seninle çıkan haberlerimize rağmen beni dışarı davet etti."

"Ve sen de beni mi çağırdın?"

"Arda maç sonrası için yazdı bana. Ayrıca benim derdim Arda değil, sensin."

"Dalya.."

"Yapma. Yine başlama. Biz olamayız. Yapamam. İhanet gibi olur. Deme bunları bana"

"Hayır Dalya. Ben onu demeyecektim. Ben... Dayanamıyorum artık."

Umutla gözlerine baktım.

"Dalya ben seni çok seviyorum. Ve başkasıyla paylaşmak hiç istemiyorum."

"Paylaşma o zaman"

Eliyle yanağımı okşadı. Sonra bir tutam saçımı kulağımın arkasına koyup yeniden yanağımı tuttu.

Yavaşça bana yaklaştı. Alınlarımızı birbirine yasladık.

"Seni çok seviyorum, çiçeğim."

"Ben de seni çok seviyorum, yıldızım."

Gülümseyip dudaklarıma yaklaştı. Ona doğru eğildim ve onu öpecektim ki Liya çığlık attı.

O çığlık atınca ikimiz de hızlıca geri çekilip ona baktık.

Liya gözlerini kapatmış bağırıyordu. "Babaa! Halam ve buradaki abi ayıp şeyler yapıyor!"

"Liya! Sus. Çok ayıp." dedim. O ise dinlemeyip merdivenlerden yukarı koştu.

"Küçük hain" dediğimde Kenan gülümsedi.

"Ben gitsem iyi olur" ayaklandığında ben de ayağa kalktım.

Dudak büzdüm. "Hemen mi?"

"Yarın yine gelirim, olur mu? Ya da sen bana gelirsin."

"İyi tamam, olur."

"Görüşürüz, sevgilim."

Kalbim hızlanırken gülümsedim ve sarıldım ona. "Görüşelim, sevgilim"

Onu kapıya kadar yolcu ettim. Gitmeden önce arkama baktı ve hızlıca dudaklarıma şirin bir öpücük bırakıp arabasına döndü.

Kızarırken "Seni seviyorum" diye seslendim.

"Ben daha çok" deyip sırıtarak arabasına bindi.

Bebek gibi çocuk sırıtınca kalbinize nasıl da iniyor bir bilseniz..

--
NABER

liebe | Kenan Yıldız Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin