32

102 13 5
                                    

Uçaktan indiğimde hemen bir taksiye binerek Taehyung'un kendi ev adresini gönderdiği konuma gelmiştim. Eve doğru yürüdüğüm sırada içimden umarım Taehyung Yoongi'ye bir şey çaktırmamıştır diye dua ediyordum. Aslında fazla heyecanlı bir çocuk olduğundan dolayı bu planı onunla yapmamam gerekiyordu ama yapacak bir şey yoktu, sonuçta Seokjin'e veya Jungkook'a hiç söyleyemezdim çünkü onlar kesinlikle herkese belli ederlerdi.

Bu düşüncelerle çoktan eve varıp merdivenlerden çıkmaya başladım, tam Taehyung'un kapısının önünde durararak zili çalmak için kendimi hazırladım. İçerisinin çok kalabalık olduğu gelen seslerden anlaşılıyordu.

İçim içime sığmayarak zili çalıp beklemeye koyuldum, günler sonra Yoongi'yi görecektim ve onu fazlasıyla özlemiştim.

Kapı saniyeler içinde açıldığında Taehyung gözleri kocaman olmuş ve ağzı kulaklarında gülümseyerek bana bakıyordu. Onun bu halini görünce bende gülümsedim hemen.

"Herkes içeride mi?" Diye bir soru yönelttim ayakkabılarımı çıkararak seseizce içeri girdiğim sırada.

Taehyung kafasını heyecanla sallayıp fısıltı şekilde cevap verdi, "Evet evet. Ha bu arada hyung, ben sıradan bir giriş yapma diye hoparlöre bağlandım müzik açacağım haberin olsun."

Müzikle giriş yapmak bir an komik geldiği için gülmeden edememiştim. Bunların hiçbirisi normal değildi cidden.

"Tamam, hadi önden git."

Taehyung sonunda beni onaylayıp arkasını dönerek salona girmişti. Yoongi'nin salonda olduğu ve birazdan pat diye içeri dalacağım gerçeğiyle kalbim çok hızlı atmaya başlamıştı.

Bir süre müziğin açılmasını bekledikten sonra sonunda duymuştum müziğin sesini, fakat bir iki saniye sonra duyduğum müziğin 'Cart Curt' olduğunu farketmemle hayretle kala kalmıştım olduğum yerde. Neden Taehyung'dan normal bir şarkı beklemiştim ki? Yine her zaman ki saçmalığını yapmıştı işte.

Umursamamaya çalışarak ve çok da zaman kaybetmemek için, şarkının 'Benim kocam makas atar.' kısmında salona dans ederek girmiştim.

Karşımdaki koltukta Seokjin, Namjoon ve Yoongi otururken yerdeki masanın etrafında ise Jungkook, Jimin ve Taehyung üçlüsü oturuyordu.

Taehyung hariç herkes şokla bana bakarken bunu beklemedikleri için kahkaha atmıştım, çok hoşuma gitmişti böyle pat diye çıkıp herkese sürpriz yapmak.

"Selam!"

Bakışlarımı gülümseyerek Yoongi'ye çevirdiğimde gözleri kocaman olmuş şekilde bana bakıyordu.

"Lan enişte! Nerden çıktın sen öyle?" Jungkook üzerindeki şaşkınlığı atıp heyecanla söylediğinde yanlarına daha çok yaklaşmıştım.

"Hoseok'a bak bee müzik eşliğinde geldi birde, gerçi ben anlamıştım bir takım işler döndüğünü." Bu seferde Seokjin kafasını sallayıp gülerken konuşmuştu.

"Nereden anladın lan sallama. Hiç kimseye bir şey belli etmedim."

"Ulan enişte benim gibi zeki birisi varken bu salak Taehyung'la mı işbirliği yaptın?" Namjoon bacağına vurarak yakındığı sırada hiç birisini umursamadan endişeyle Yoongi'ye yaklaşıp önüne oturdum. Hala aval aval bakıyordu garibim, yüreğine indirecektim.

"Bir susun ya! Yoongi'ye bir şey oldu."

"Ben dedim ama ne olur ne olmaz ambulans çağıralım kapının önüne diye."

Yoongi aniden kafasını Taehyung'a çevirip ensesine vurdu, "Ne ambulansı gerizekalı? Bana hiçbir şey olmaz, hepinizi mezara gömerim çok şükür."

Komşu | SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin