Hey minik kuş uyan uyan uyaaaaaannnnn uyansanaaaa...
Arkadaşımın ses kaydı olan alarmıma söverek fırladım yataktan. Alarmı değiştirmem gerektiğini aklıma not ederek banyonun yolunu tuttum. İhtiyaçlarımı giderdikten sonra odama gidip tartıya çıktım. Her sabahki rutinimi yaparak omzumu silkip indim tartıdan. Zayıflamak adına hiçbirşey yapmıyordum ama yinede tartıya çıkıyordum işte. Ben memnundum halimden yani artk memnunum. Kilom yüzünden ergenliğimi ağır bir depresyonla geçiren ben artık kilomu sorun etmiyorum. Ama dediğim gibi ben sorun etmiyorum. Ailem, akrabalar, aile dostları hepsi benim kilomu kafalarına takmış durumdalar. Onlara neyse!
Dolabımı açıp her zamanki pantolon gömlek ikilisini alıp giyinmeye başladım. Hayatımda yalnızca bir kere etek giydim lise 3 teyken. Ama bu pek hoş bir hikaye değildi, hatta hiç hoş değildi. Yani insanlar açısından herneyse . Hazrlanıp hoplaya zıplaya aşağı indim merdivenlerden ve her sabah meydana gelen konuşma cadoloz ablam yüzünden başlatılmış oldu.
-Anne şu minik(!)kuşuna söyle hoplamaktan vazgeçsin ev yıkılacak olan bize olacak. Ayrıca benim prensesimin gözlerinede yazık ama teyzesinin vücudunda,yağdan oluşan meksika dalgalarını görüp midesi bulanıyor.
+Benden kaynaklı bi bulantı değil o. Çocuğa sabah sabah sadece brokoli yediriyosun, e bırakta bulansın yani..Şurda sucuk yemek dururken,nutella yemek dururken yaptığına bak, eziyet bu eziyet.
Evet böyle bir ablaya sahibim adı İnci kendisi bir manken kadar güzel ve taş gibi bir kocası, barbie bebek gibi bir kızı var. Ablamın bizim evdeki en büyük rolü parmakla gösterilen" komsunun çocuğu". Hayatta en nefret ettiğim şey kıyaslanmak ve insanların bunu en yakınımla yapmaları dahada nefret etmemi sağlıyor. Düşüncelerimi bölen annemin cümlesi oldu.
-Ablana cevap vereceğine biraz onu örnek almaya çalış bak kız evlenip çocuk sahip oldu ve kızının senin gibi olmaması için uğraşıyor. Sen hala yemek derdindesin. Bu halinle başımıza kaldın daha senii kimse almaz. Evde kaldın evdee..
Al başladı yine.
Evet konu evlenmeye geldi hemen kaçmam lazm diye düşünürken bana özel hazırlattığım sucuklu yumurtanın dibini sıyırmıştım. Vişne suyumuda kafama dikip çaktırmadan ayağa kalkarken yanımdaki vişne suyu sürahisini ablamın bembeyaz elbisesine devirmeyi başardım. İstemeden olmuştu ama nedense ben buna hiç üzülmemiştim. Niye üzüleyimki haketti pislik! Neymiş meksika dalgası, al sana meksika dalgası muhahahahahah ! Annemin ve ablamın bağrışlarıyla, tatlı yeğenimin kahkahasıyla kaçmam gerektiğini anladım ve tabanları yağlayıp koşmaya başladım. Bir yandanda gülüyordum iyi ki de sakarım muahahahahah!
Aceleden arabamın anahtarını almayı unuttuğum için taksiye atlayıp kreşin yolunu tuttum. A söylemeyi unuttum kendime ait bir kreşim var. Hayatımı eğlenceli kılan bir işe sahibim hem yönetici hem öğretmenim. Telefonumdan gelen sesle ekrana baktım.
Brokoli surat arıyor...
Yazısını okuyunca yüzüme kocaman bir sırıtma yerleştirdim ve meşgule attım. O bu kadar sinirliyken cırtlak sesini dinlemeye hiç niyetim yoktu. Birkaç kere daha aynı sey gerçekleştikten sonra nihayet susmuştu telefon. Kafamı tekrar camdan tarafa çevirdiğimde aklıma bişey dank etti. Nasıl unuturum yaa off. Yarım kalan nutellalı ekmeğimi yanıma alacaktım.. Ne güzel bolcada sürmüştüm ekmeğe yaa. Kendi kendime yakınırken dikiz aynasından bana tuhaf gözlerle bakan şöförle karşılaştım. Ne var yani iki pişmandamı olmayak şurda Allah Allah konulu bakışlarımı şöföre yollarken arabadan garip garip sesler geldi, araba tekledi ve "STOP" . Haydaaa ne oldu şimdi..Sanırım ablamın üstünü mahvettim diye çok sevindim o yüzden geldi hep bunlar başıma. Ne haldemiyim? Issız sokaklarda yürüyorum ve korktuğum başıma geldi. Evet burdan hiç araba geçmiyor ve ben ahh çok acıklı, ve ben ay dayanamıyacağım ağlıyorum, ve ben YÜRÜYORUM aaaaahhhhhh. Hayat bana yapılacak şeymi bu hee ?
İiiiiiissssyeeeeeeaaaaaaannnnnn ! Neyse en azından yolu çekilebilir bir hale getireyimm. Nasılsa sokakta kimse yok biraz şarkı söylesem sorun olmaz heralde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVLİLİK İLANI
Jugendliteraturİlanımı seslice okuduktan sonra beğeniyle arkadaşıma baktım.Nee bence güzel bir ilan olmuştu.Ama sanırım o benimle aynı fikirde değildi. Bunu nerden mi anlamıştım ? İşte şurdan; +Seni arkadaşlıktan reddediyorum minik kuşum -Evet 94 kilo olmama rağm...