EVLİLİK İLANI

3-Kaslı Maslı..

Arkadaşlar multimedyada Savaş var .Yanlız ben adamın adını bilmiyorum bilen varsa mesaj atarsanız iyi olur, resmi tesadüfen bulmuştumda.Çok yakışıklı yaa. Herneyse size iyi okumalar~~ :)

İlanımı seslice okuduktan sonra beğeniyle arkadaşıma baktım.Nee bence güzel bir ilan olmuştu.Ama sanırım o benimle aynı fikirde değildi. Bunu nerden mi anlamıştım ? İşte şurdan;
+Seni arkadaşlıktan reddediyorum minik kuşum -Evet 94 kilo olmama rağmen lakabım minik kuştu. Dombili Baykuş Hasan olsaydı bu kadar koymazdı.-Cidden böyle bir saçmalık yapmayı düşünmüş olamazsın.Bu işler şakaya gelmez. Evlilik lan bu evlilik,bir ilanla evlenilmez!!! diye bağırırken benim cazgır arkadaşım, ağzındaki bütün tükmüklerin yüzüme fışkırdığından habersizdi. Hoş haberi olsada umrunda olmazdı ya neyse. Ya Rabbi şükür diyerek yüzümü sıvazlayıp ayağa kalktım. İşte şimdi tükürme sırası bendeydi.
-Bak benim iyi niyetli arkadaşım, biliyorum beni düşünüyorsun ama bunu yapmak zorundayım.Bıktım artık insanların laflarından neymiş ben bu şişkolukla evde kalırmışım, yok bu top gibi vücuda kimse bakmazmış, yok bu minik kuş hayatta evlenemez bilmem ne bilmem ne. Göstericem herkese bu kilo ile evlenebileceğimi ! Sen konuşmayı bırakta hadi kıpırda bana yardım etmen lazım. Eş adayını sen seçeceksin. Tabi benim kriterlerime uygun olacak. Onunla iletişime geçip benim fiziksel özelliklerimi anlatacaksın. Ona göre baştan herşeyimle kabul edecek beni yani. Ben konuşman gereken şeyleri bu kağıda yazdım gerisi sende.
+ Ya Duru niye bunlarla ben uğraşmak zorundayım ki sen yap işte.
-Hey biraz heyecanlı olsun, evleneceğim kişiyi hemen görmek istemiyorum. Ayrıca bu işi yapmak zorundasın çünküüüü benim en iyi, en güzel, en popüler, en en en en harika arkadaşımsın.
+ Tamam yapacağım. Sende benim en çatlak arkadaşımsın, hala inanamıyorum. Sen evleneceksin.
-Evet ya ciddi ciddi evleniyorum.. Vay beeee diyip kocaman sırıttım. Cok heyecanlanmıştım. Düşünsene KASLI MASLI bi kocam olacaktı kim heyecanlanmaz ki.

******************Savaş'tan ***************

Ahh pislik adam şimdide kardeşime göz koymuştu. Benim bir an önce bu borcu ödemem lazım. Ama lanet borç öde öde bitmiyor ki! Birşeyler yapmam lazım ama ne ? Yolda yürürken aynı zamanda düşüncelerle boğuşuyordum. Önüme çıkan taşa bir tekme attıktan sonra bir küfür savurdum ve yanımdan geçen teyzelerin kınayan bakışlarıyla karşılaştım. Sanki bir tek ben küfür ediyorum arkadaş! Önünden geçtiğim parka girip bir bank bulup oturdum. Ne yapmalıydım ne? Nasıl ödenirdi bu borç? Banka mı soymalıyım? Saçma düşüncelerimi bölen sekiz yaşındaki bir kız çocuğuydu. Yanıma oturup, bir bilge edasıyla gözlüğünü düzelttikten sonra elindeki gazeteyi okumaya başladı. Bu çok sevimliydi. Tıpkı Sevgi gibiydi. O da küçükken böyleydi. Heryerde ya bir kitap ya bir dergi ya da ne bulursa okumaya başlardı. Diğer çocuklar parkta oynarken o okumayı seçerdi. Bir an önce büyümek ve bana yardımcı olmak isterdi. Olgun bir çocuktu aynı zamanda da çok zeki. Düşüncelerime ara verip sevimli kıza döndüm.
+Hey küçük kız ne yapıyorsun? Anında kaşları çatıldı ve bir hışımla bana döndü.
-Ben küçük değilim! Görmüyormusun gazete okuyorum. Gazete okuyanlar küçük değildir! Dedi ve tekrar gazetesine geri döndü.
+ Özür dilerim güzel bayan bugün kafam biraz karışık beni bağışlayın lütfen. Cümlemi bitirdikten sonra küçük hanımefendi bana baktı ve incelemeye başladı. Sonra görüntümden memnun olmuş olacak ki gülümsedi ve ekledi
-Tamam bağışlıyorum seni yakışıklı çocuk . Kafan neden karışık?
+Boşver bu çok uzun sürer. Gazeteye tekrar göz gezdirdikten sonra konuştu.
-Sorun değil büyüklerin sorunlarını dinlemeyi seviyorum.
+Tamam o zaman sen istedin. -Küçüklüğümden beri ödemek zorunda olduğum borçtan biraz söz ettim ve nasl ödemem konusunda ona danıştım. Çıldırmış olmalıyım şuan benim para bulmam lazım ama ben burda oturmuş bu küçük ama bilmiş kıza dertlerimi anlatıyorum. Tam kalkmaya hazırlanıyordum mi beni durdurdu ve gazeteyi bana çevirdi.-
- Bak bu işte cok para kazanabileceğini söylüyor bence denemelisin. Gazeteyi elinden aldım ve okumaya başladım.