1. 사랑해요🤍

416 29 27
                                    

Tarih atalım. Bu fici 03.08.24 tarihinde yazmaya başladım çok fazla emek verdim. Yazdığım tüm olayları, cümleleri ve hatta kelimeleri bile iki üç kez düşündüm her bir bölümü günlerce yazdım. İlk deneyimim ilk göz ağrım ilk ficim yazmadan önce çok düşündüm okunur mu diye. İlk yazdığımda kimse okumadı neredeyse 1 hafta geçmişti sadece ben okumuştum ama pes etmedim ve yazmaya devam ettim. Şuan 595 kişi okumuş hepinize çok teşekkür ederim. Eğer sende yeni fic yazıyorsan ficin okunmuyor diye üzülme ve pes etme güzel şeyler zamanla keşfedilir. Seviliyorsun. İyi okumalar🤍

( Han Jisung )
Merhaba ben Han Jisung ve bu da benim sıradan hayatım; 18 yaşına kadar yetimhane de büyümüş, aile kavramına dair en ufak fikri bile olmayan bir gence göre ne kadar sıradan sayılırsa tabi.! yaptığım tek şey sigara ve alkol almak bunların yanı sıra okulda kendini bişey sanan veletlere haddini bildirmek. hepsi ailesi tarafından şımarık yetiştirilmiş orospu çocuklarının teki, böylelerini adam etmeden rahat edemeyeceğimi biliyorum her neyse uzatmaya gerek yok hadi başlayalım...

Sabah erkenden kalktım, yine berbat bir gündü, okul için hazırlandım gerçi hoş forma giydiğim yoktu bu yüzden öğretmenlerimden ya da göbekli ve kel müdürden sürekli azar işitirdim, pek umrumda olduğu söylenemezdi. bol kargo pantolonumu giydim beyaz t-shirt- ümüde bi çırpıda giydim eski, demirden başka bi sik olmayan ranzamın kenarında duran deri ceketimi geçirdim kollarıma, dağınık saçlarımı elimle düzelttim -düzelte bildiğim kadar işte- ve yerde duran yıllardan beri kullandığım çantamı alıp tek koluma geçirdim. okul için hazır olduğumu düşünüyordum. herkes okul üniforması giyerken ben ve sevgili beyinsiz arkadaşlarım bu şekilde okula giderdik. insanların bize nasıl baktıklarını elbette biliyorduk; onların deyimiyle serseriydik. hatta çoğu kişi gay, serseri, içici, psikopat vb. kelimeleri yakıştırırdı bize haklılardı bu kelimelerin hepsi bizdik. tüm okul hayatımız boyunca okul arkadaşlarımıza ve öğretmenlerimize kan kustururduk. bizi kimse sevmezdi birbirimizden başka....

hazır olduğumu düşündükten sonra aşağı indim, kapıda biricik iki arkadaşım felix ve seungmin vardı her zaman ki gibi erkenden uyanıp, hazırlanıp aşağı inmişlerdi bile. sarsak adımlarla yanlarına gittim felix elindeki lolipopu uzattı en sevdiğim çilekli lolipoptu bu, elime uzatırken ikiside söyleniyordu;

Felix: lan nerde kaldın ! elini yüzünü bile yıkamıyorsun, ben o kadar makyaj yapmama rağmen senden önce aşağı iniyorum.!

haklıydı Felix benim aksine oldukça süslüydü. dış görünüşüne önem verirdi. makyaj yapar benim aksine daha özenli giyinirdi buna rağmen her sabah benden önce hazır olur aşağı inip beni beklerdi. Seungmin' de buna dahil tabi ki...

Seungmin : her zaman ki Hanji işte ne olacak.

Felix : bıktım ben her sabah bunu beklemekten artık beklemeden gideceğim okula.

Han : ne söylendin be sabah sabah başım ağrımaya başladı.

Seungmin: neyse kavganıza yolda devam edersiniz. Jeongin ' i alıp okula gitmemiz lazım. malum bizi özleyen tatlı Hongjoong var.

ismi duymamız ile yüzümüz ekşimişti bile ben ve Felix' in. okulda kendini bişey sana oruspu çocuğu, zorba, şımarık ve zengin veletlerden biriydi bu. gerçi bizde pek farklı sayılmazdık 'zengin ve şımarık ' kısmı dışında. yürüyorduk bebek ekmeğimiz Jeongin' in evi okula giderken yol üstündeydi. size biraz bebek ekmek yani Jeongin' den bahsetmek isterim; bizim aksimize daha utangaç, içine kapanık, sessiz bir çocuktu. en küçüğümüzdü ve güzel bir çocuktu bu. dersleri bizim ki gibi değil tam tersine çok iyiydi. güzel olmasının yanı sıra zekiydi de , grubumuzun göz bebeğiydi. hep merak ediyorum doğrusu böyle zeki, derslerinde iyi olan, utangaç bir çocuk neden bizim gibi serserilerle arkadaşlık kuruyordu ki,??
ahh bunu kendisine sormalıyız dimi..

Kırılmaz Bağ    ~MİNSUNG~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin