Her zaman ki kulak tırmalayıcı alarmım yerine Jeongin'in tatlı sesiyle uyandım, bu güne güzel başlamam için yeterli bir sebepti, yataktan kalktıktan sonra günlük rutinlerimi halledip Jeongin' in benim için hazırladığı kıyafetleri giydim, tabi bu sırada diğerleride hazırdı.
Felix : ilk defa geç kalmadın tebrikler!
Söylediği şeye göz devirip çantamı aldım, ayakkabılarımı da giydikten sonra hep beraber dışarı çıktık...
Okulun bahçe kapısına vardığımızda görüntü kirliliği yapan Hongjoong ve yandaşları bahçede değillerdi bunun için mutluydum ama bu onlardan korktuğum için ya da çekindiğim için değildi sadece uğraşmak istemediğim içindi..
Jeongin' e veda ettikten sonra sınıfa girdik ve sıramıza geçtik.Seungmin : baksanıza şu piçler gelmemiş.
Seungmin' in bahsettiği kişiler tabi ki hongjoong ve diğerleriydi. Hadi ama okula gelmemişler miydi? Bunun sebebi çok açıktı; müdürün verdiği cezayı yapmamak içindi. ahh cidden bu sinir bozucu kavgaya sebep olan onlardı ve şimdide cezayı yalnızca biz mi alacaktık bu imkansız böyle bir şeye asla müsaade edemem...
Son dersteydik zilin çalmasıyla kafamı kaldırdım Seungmin ve Felix' e işaret ederek çantamı alıp sınıftan çıktım Felix ve Seungmin' de peşimden geliyorlardı. Amacım şu müdür ve yanındaki adamlara görünmeden okuldan çıkmaktı tabi bu pek de mümkün olmadı arkamdan duyduğum kalın ses durmama sebep oldu..
Lee Know : Han Jisung!! Yanlış hatırlamıyorsam yapmanız gereken bir ceza vardı.
'Hassiktir ne ara geldi bu' diye mırıldanırken arkama döndüm ve bize buz gibi bakan gözlerle buluştu gözlerim. Düne göre daha da yakışıklı duruyordu evet kesinlikle bir müdüre göre çok daha yakışıklı adeta bir heykel gibiydi uzun boyu, mükemmel karın ve kol kasları, kusursuz yüz hatları, ve buz gibi bakan gözleri bir şaheser gibi duruyordu karşımda. Beni bu düşüncelerimden kurtaran Felix' e teşekkür ederim..
Felix : efendim dün kavga ettiğimiz çocuklar okula gelmemiş neden cezayı yalnızca biz alıyoruz?
Lee Know : siz kendi işinizi yapın ben onlarla ilgileneceğim.
'Sen! ' dedi parmağıyla beni işaret ederek 'Han Jisung gerekli olan şeyleri al odaya git orayı temizle. Siz ikiniz spor salonuna o küçük çocuğa söyleyin o da size yardım etsin.' söylediği şeyleri ikiletmeden baş selamı verdikten sonra temizlik odasına gittik. Gerekli olan şeyleri aldım.
Seungmin : şuna bak ne ara sınıf kapısına geldi ya adını da unutmamış.
Felix : biz temizliği bitirene kadar yurt kapısı kitlenir.
Jeongin : dert ettiğin şeye bak hyung bende kalırsınız.
Han : eğer o piç bizi görmemiş olsaydı buna gerek kalmayacaktı.
Hepimiz hep bir ağızdan söylenirken gelen ayak sesiyle durup sesin geldiği yöne baktık gelen kişi dün müdürün yanında olan kaslı adamdı ne diyeceğini merak ediyordum doğrusu umarım bize cezadan vazgeçtiğini ve gitmemizi söyler.
Changbin : sen! küçük çocuk sen dün kavgada yoktun senin ceza almana gerek yok benimle gel.
Jeongin : efendim arkadaşlarıma yardım etmek istiyorum.
Changbin : benimle gel dedim!
Han : çocuk gelmek istemiyor ne diye zorluyorsun!
( 3. Ağız anlatım )
Changbin bu gencin söylediği şeye şaşırmıştı o kim oluyordu da ona böyle sert davranıyordu nereden geliyordu bu cüret? Şimdilik ses etmeyecekti ama tabi ki bu sessizlik uzun sürmeyecekti..
Dönüp gitti arkasından ona nefretle bakan gençlere aldırmadan..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırılmaz Bağ ~MİNSUNG~
Novela JuvenilOkula müdür kılığında gelen, mafya Lee Minho Okulun zorba ve serserisi Han jisung