10. Bölüm

62 52 174
                                    

10

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

10. Bölüm
"Fotoğraf karesi
🎵 Alt Komşu - Düşüyorum 🎵
🎵 Mavi Huydur Bende- Geçmiş Ama Bitmemiş 🎵

"Yüzün gülüyor ama için parça parça
Avuçlarında kalmış yalanlar iki yüzlü insanlar"

****

Bu hayatta hiçbir şey sonsuza kadar bizimle kalamazdı. Büyük bir beğeniyle aldığımız elbise birkaç yıl sonra çöpte, gözümüz gibi baktığımız çiçekler ise solardı. En sevdiğimiz arkadaşımız şimdilik bizimleydi, en sevdiğimiz dizi bir gün mutlaka final yapardı.

Belki de anılar bu dünyada keskin bir mürekkeple altı çizili olan ve silinse dahi altında iz bırakan tek şeydi.

Unutur, yeni hatta eskisinden daha güzel anılar biriktirirdik. Hafızamız nankördü. Bu yüzden son mutlu anımızdan bize kalacak bir şeye, bir belgeye ihtiyaç duyardık. Fotoğraf bunların ilkiydi. Güzel anıları sonsuza kadar korumanın yollarından biriydi. Bir nevi kanıt gibiydi.

Elimde tuttuğum fotoğrafı çevirirken sokağın başında Gülcenin gelmesini bekliyordum. Beynimin yarısını amfide bıraktığım bir ders sonrası Gülcenin mesajı ile apar topar attığı konuma gelmiştim.

Bugün olası fotoğrafçılardan birisi ile görüşecektik. Ki Gülceye göre bu olasılık değil somut bir gerçekti. Çünkü çoğu fotoğrafçı ile görüşmüş geriye ise iki seçenek kalmıştı ve Gülce %50 ihtimal olmasına karşılık beni buraya çağırmaktan geri durmamıştı.

Hislerine güvenirdi, bu yüzden beni buraya çağırmasının boşa olmadığını biliyordum.

"Geldim, geldim."

Nefes nefese kalmış bir şekilde yanıma koşan arkadaşımın haline baktım. Kızıl saçları koşmasından dolayı dağılmış, birkaçı yüzüne yapışmıştı. Beyaz tenli birisi olduğundan yanaklarındaki kızarıklıklar belli oluyordu.

"Astımın var, neden bu kadar koşuyorsun?"

Zihnimden geçenleri dudaklarımdan döktüğümde Gülce nefeslenmeye çalışıyordu. Söylediğim şeyi duyduğunu, duysa bile önemseyeceğini sanmıyordum çünkü şu an daha büyük dertleri vardı. Nefesini düzene sokmak gibi.

"Seni daha fazla bekletmeyeyim diye düşündüm."

Saf açıklaması dudaklarımın kıvrılmasını sağlamıştı. Kendi sağlığını riske atmış, benim için uzun sayılabilecek bir yolu koşmuştu. Buraya gelen toplu taşımanın bulunduğumuz yere uzaklığının 10 dakika olduğunu da varsayarsak çok yorulmuş ve ciğerlerini yıpratmıştı.

Sipahi (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin